Z jenerasyonu, diğer adıyla milenyaller hakkında sık sık farklı yorumlar yapılıyor. Bazı uzmanlara göre Z jenerasyonuyla çalışmak kolay. Bazı yöneticiler ve İK uzmanları ise milenyallerin çalışma biçimini ve özelliklerini eleştiriyor. Peki, Z jenerasyonu hakkında söylenen her şey doğru mu? Araştırmalar neler gösteriyor?
“İş yerlerine sadık değiller, sosyal medyada çok fazla vakit geçiriyorlar, iletişim kurmakta başarısızlar, sorumluluk almıyorlar…” Bu ve benzeri yorumlar sık yapıldığı gibi Z jenerasyonu genelde başarılı, üretken ve yaratıcı da bulunuyor. En önemli nokta ise olumlu ya da olumsuz bu jenerasyonun diğer çalışanlardan tamamen farklı bir yere konumlandırılması. Pew Araştırma Merkezi tarafından 2015’te yapılan araştırmaya göre Amerika’da yüzde 52’lik (53,5 milyon) bir orana sahip milenyaller en büyük çalışan grubunu oluşturuyor. Bu derece büyük bir orana sahip bir çalışan profili olarak Z jenerasyonu işverenlere “Z jenerasyonunu nasıl işe alırız? Nasıl işe bağlarız? Nasıl mutlu ederiz?” gibi soruları oldukça sık sorduruyor. CHG CEO’su Scott Beck, çalışanlarının yüzde 55’ini kapsayan milenyaller hakkında deneyimlerini ve yanlış bilinenleri paylaşıyor.
(Bazı bilim adamlarına göre Z kuşağı 1995’ten sonra, bazılarına göre ise 2003’ten sonra başlıyor. İlk görüşü kabul edersek bu gençlerin en büyüğü artık 21 yaşında)
İşte Z jenerasyonuna dair tespitler:
Milenyaller düşünüldüğü kadar farklı değil
Araştırmalara göre Z jenerasyonuyla diğer jenerasyonlar arasındaki fark abartılıyor. HBR tarafından yapılan bir araştırmaya göre yaşa bakıldığında elbette çalışanlar arasında bazı temel farklar var, fakat bunlar milenyallere bağlı farklar değil. Beck, yaptıkları anketler ve araştırmalara göre çalışanlarının yaştan bağımsız olarak genelde aynı şeyleri sevdiklerini ve aynı şeylerden şikayet ettiklerini belirtiyor.
Herkes işinin anlamlı olmasını istiyor
29 ülkede 7 bin 700 milenyal çalışanın ele alındığı 2016 Deloitte Milenyal Anketi’ne göre katılımcıların yüzde 90’ı işlerinde yeteneklerini kullanmak istediklerini belirtiyor. Beck, çalışanların kendilerine değer veren ve yaptıkları işin önemli olduğunu hissettiren kurumlarda çalışmak istediğini söylüyor. Beck, “Z jenerasyonunun işten çok fazla şey beklediğini söylemek doğru değil. Yeteneklerini kullanarak çalışmak ve adil haklara sahip olmak tüm çalışan grupların ortak beklentisi” şeklinde konuşuyor.
Herkes kendisini geliştirmek istiyor
Beck, tıpkı tüm jenerasyonlarda olduğu gibi Z jenerasyonunda da kişisel gelişimin çok önemli olduğunu söylüyor. Intelligence Grup tarafından yapılan milenyal araştırmasına göre katılımcıların yüzde 79’u yöneticilerinin mentor ya da koç olmasını beklediklerini vurguluyor.
Önemli olan birey, istatistikler değil
Araştırmalara göre şirket kültürünü genç çalışanların beklentilerine göre geliştirmek kurumları gençleştiriyor ve ileri taşıyor. Fakat bu noktada sırf aynı yaştalar diye bir çalışan grubundaki herkesin aynı olduğunu düşünmek doğru değil. Kurumlar bireylere ayrı ayrı ne kadar değer verirse, organizasyon da o derece güçleniyor. Eğer çalışılan kurum kişinin kişisel gelişimine ve fark yaratmasına fırsat veriyorsa ve bireyin yeteneklerini merkeze alıyorsa o kurumun tüm yaş grupları için doğru bir yer olduğu söylenebilir.
Yorum yapmak ister misin?