Mülakatlarda kuşkusuz en çok karşılaşılan soru “Bana biraz kendinden ve geçmiş tecrübelerinden bahset” sorusudur. Her mülakatta işveren adaya bu soruyu sorar ve genellikle adayın ilk karşısına çıkan soru da budur. Bana kalırsa bu bir mülakattaki en önemli sorudur çünkü eğer bu soruya cevabınız ile işverenin dikkatini çekemezseniz, büyük bir olasılıkla iş teklifini de alamazsınız.
Etkinlik Fabrikam‘ın Kurucusu Ceren Çubukçu anlatıyor…
Bu soruya hem kısa ve öz hem de işvereni etkileyecek bir biçimde cevap vermeniz gerekli. Bu sayede işveren sizi daha fazla dinlemek isteyecek ve sizin deneyimlerinizi daha fazla öğrenmek isteyecektir. Sizi daha fazla dinlemesi ve sizin hakkınızda daha fazla soru sorması da sizinle bir aday olarak ilgilendiği anlamına gelir.
Siz ise bir aday olarak bu soruya önceki iş deneyimlerinizi ve eğitimlerinizi anlatarak cevap vermelisiniz ama bunları anlatırken başarı hikayelerinizi de mutlaka vurgulamalısınız. Benim hiç başarı hikayem yok diye umutsuzluğa kapılmayın. Herkesin başkalarıyla paylaşmaktan gurur duyduğu bir hikayesi mutlaka vardır. İlla ki bir sürü projeler yönetmeniz veya altınızda size bağlı olan birçok personelin olması gerekmez. Eğer fazla deneyiminiz yoksa veya yeni mezunsanız, okuldaki başarı hikayelerinizi de anlatabilirsiniz. Okuldan onur derecesiyle mezun olmadıysanız da üzülmeyin. Üstünde çalışmaktan çok keyif aldığınız bir proje veya üyesi olduğunuz bir öğrenci kulübünde yaptıklarınız da başarı hikayenizi oluşturabilir. Önemli olan kişinin kendi başarı hikayesinin ne olduğunu bilmesi ve karşısındakine bu hikayeyi en iyi şekilde aktarmasıdır.
İşveren tarafından mülakatlarda ikinci en sık sorulan soru ise “bizim şirketimize getireceğin değerler nelerdir?” sorusudur. Bu soruya adayların daha çok kendi kariyerlerinde ne yapmak istediklerini, o şirkette veya işte ne öğrenmeyi beklediklerini ve gelecekleri için nasıl ilerlemek istediklerini belirterek cevap verdiklerini gözlemledim. Halbuki kimse esas sorulan soruyu yani şirkete ne tip faydalar sağlayabileceğini cevaplamıyor. Bu hataya sakın düşmeyin.
Bu soruyu cevaplamak için, görüşmeye gittiğiniz şirketi ve görüşme yaptığınız pozisyonun detaylarını iyi bilmelisiniz. Eğitiminizi, becerilerinizi ve önceki iş deneyimlerinizi o pozisyonda istenilenlerle eşleştirmeli ve zaten bu alanda bir deneyime sahip olduğunuzu, bu nedenle de işi daha hızlı bir şekilde kavrayıp onlara daha hızlı yardımcı olmaya başlayabileceğinizi anlatmalısınız. Ayrıca kişisel özelliklerinizin şirket kültürüne uyduğunu da göstermeniz işi almanıza yardımcı olacaktır.
Bunlar mülakatlarda en çok sorulan iki soru. Diğer soruları cevaplamak için de burada anlatılanları baz alabilir ve cevaplarınızı ona göre şekillendirebilirsiniz. Unutmayın ki önemli olan karşınızdaki insan da ilgi uyandırıp sizi dinlemesini sağlamak ve kafanızdaki başka sorulara değil de o an ne soruluyorsa ona cevap vermek. Bunun için de görüşmeye gittiğiniz şirketi ve pozisyonu çok iyi araştırıp öğrenmeniz lazım. Ancak bu sayede işvereni eğitiminizin ve tecrübelerinizin o pozisyon için çok uygun olduğuna ikna edebilirsiniz.
Yazar: Etkinlik Fabrikam‘ın Kurucusu Ceren Çubukçu