Kariyer basamaklarının ilk adımları her zaman zor, yoğun ve kararsızdır. Ancak amacınız rakiplerinizin arasından sıyrılıp, işverenler tarafından fark edilmekse, işe öncelikle bireysel markanızı oluşturarak başlayabilirsiniz.
Bir işe başvurulduğunda öğrenciler ya da yeni mezunlar öncelikle eğitimlerini, iş deneyimlerini ve becerilerini işverenlere göstermek ister. Ancak bunlar kalabalıklar arasından sıyrılmak için yapılması gereken ilk yöntemler. Oysaki kişisel markanızı öne çıkararak, diğer adaylardan farklı olduğunuzu düşündüğünüz yönlerinizi vurgulayabilirsiniz.
Kişisel markalaşma, adayların kendilerini daha güçlü tanıtmalarına imkan veriyor, hatta adayın, çarpıcı bir ön yazıdan bile daha güçlü şekilde hafızalarda yer etmesini sağlıyor. Ancak, öncelikle kavramın iyi anlaşılması ve doğru araçlarla inşa edilmesi önemli. Özellikle internet ortamındaki kişisel markanın önemi ilk sırada geliyor.
Uzmanlar, adayların gelecekteki potansiyel işverenlerini etkilemeleri için birkaç ipucu veriyor.
Siz kimsiniz?
Saint Louis University Kariyer Geliştirme Uzmanı Brian Lawrence, adayların profesyonel markalarını oluştururken kim olduklarının ve profesyonel bakış açılarının ne olduğunun doğru şekilde tasvir edilmesi ve tanıtılması gerektiğini söylüyor. Lawrence’e göre adaylar, kişisel marka oluşturmanın ilk adımında kendilerini tanımalı ve hedeflerini belirlemeli. İşverenlere verilmek istenen mesaj nedir, varılmak istenen nokta neresidir gibi soruların cevabını bulmak markalaşma sürecinin ilk aşamasını yani “marka profili”ni oluşturuyor. Bunun için de kısacası öz değerlerinizin ne olduğuna karar verin ve onları göstermeye çalışın.
Online varlığınızı güçlü yaratın
Kişisel marka oluşturmanın ikinci adımında iletişim planını oluşturmak yer alıyor. 3. şahıslara mesajınızı verecek her türlü aracı bu aşamada tasarlamalı ya da gözden geçirmelisiniz. Online varlığınızı güçlü tutarak hakkınızda negatif veya nötr olan algıyı pozitife çevirebilirsiniz. Örneğin, başvurulan pozisyon için çok genç ve deneyimsiz olduğunuzu düşünen bir işverenin algısını, sosyal medyayı ve interneti iyi kullanarak farklı bir yöne çevirebilirsiniz.
Bireysel web sitesi veya blog açın
İş dünyasının ciddiye aldığı araçlardan biri de bireysel web siteleri ya da blog’lardır. Bir nevi özgeçmiş işlevi gören bu araçlarda ne ile ilgilendiğinize, çalışmalarınızdan örneklere, bulunduğunuz sektöre ilişkin fikirlerinizi içeren yazılara yer verebilirsiniz. Profesyonel bakış açısıyla hazırlayacağınız bu site, sizin çalıştığınız alandaki duruşunuzu ve işe olan hakimiyetinizi mülakat öncesinde, karşı tarafa iletmenizi sağlayacaktır. Blog veya kişisel web sitenizi düzenlerken sosyal medya hesaplarınızı gözden geçirmeyi unutmayın…
Akılda kalacak bir kartvizitiniz olsun
Her ne kadar dijital çağda yaşasak da kartvizitler, önem derecelerinden henüz bir şey kaybetmediler. Online olarak tasarlayabileceğiniz veya yaptırabileceğiniz farklı bir kartvizitle akılda kalmayı sağlayabilirsiniz. Çalıştığınız sektöre göre, özenle tasarlanacak profesyonel bir kartvizit sizin karakterinizi de yansıtacaktır.
İletişime açık olun
Markanızın bilinirliğini artırmak ve profesyonel iletişim ağınızı genişletmek kişisel markanızı oluşturmanın son adımıdır. İnsanlarla sürekli ve açık bir iletişime sahip olun. Sadece yakın çevreniz, akraba ve dostlarınızla iletişimde bulunmakla yetinmeyip, tanışabileceğiniz kadar çok insanla tanışarak çevrenizi genişletin. Çalıştığınız veya çalışmak istediğiniz sektörde yer alan kişilerle iletişim kurmanız, bu çevreye dahil olmaya çalışmanız size uzun vadede istediğiniz iş fırsatlarını yakalamanızda yardımcı olacaktır.
Yorum yapmak ister misin?