İşinizi seçerken nelere dikkat etmelisiniz?

Kariyer, uzun soluklu bir yolculuk. Kariyer seçimini yaparken aslında hayatımızı nasıl geçireceğimizin bir seçimini de yapıyoruz. “Günümüzün en az üçte birini nerede, ne yaparak geçireceğiz? Bu bizi mutlu edecek mi? Kimlerle birlikte çalışacağız? Seyahatlerimiz olacak mı? Ailemiz ile ne kadar vakit geçirme şansımız olacak? Kalabalık bir aile istiyorsak, işimiz bu aileye bakacak imkanları bize sunacak mı? Hatta işimizin şehir dışı, yurt dışı görevler gerektirdiği durumlarda nerede yaşayacağız?” gibi soruları kendimize sormamız gerekiyor. İşte insparkus Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Vivi Soryano ile insparkus Koç Operasyonu Direktörü Özlem Sarıoğlu şu tavsiyeleri veriyor.

yesilyaka250x150

Yeni mezunlar yapabilecekleri işleri araştırmalı

Okudukları bölümden memnun olmayan üniversite öğrencilerinin umutsuzluğa düşmemelerini söyleyen Soryano, “Bugün ortalama bir insan ömrü içinde  aldığı mesleki eğitim ne olursa olsun  kişinin en az 3 farklı kariyer yapacağı öngörülüyor. Yani kariyer değişimi normal bir süreç haline geldi. Bölümünden memnun olmayan gençlerin öncelikle bölümlerinde neyi sevmediklerini iyice tanımlamalarını öneriyoruz. Bazen sevilmeyen birkaç ders, kötü geçmiş bir staj tecrübesi kişileri mutsuz ediyor. Memnun olmadığınızın ne olduğunu tam olarak tarif edebildiğinizde, neyin sizi memnun edebileceğini de tarif etmeye başlamış oluyorsunuz” yorumunu yapıyor. Sarıoğlu’na göre ikinci önemli konu ise, “meslek” ile “kariyer” in farklı şeyler olduğunu hatırlamak.

 

“Bir mesleki eğitim birçok kariyerin kapısını açabilir” diyen Soryano, okudukları bölümden mezunların yapabilecekleri iş alanlarını etraflıca araştırmalarını öneriyor. Araştırdıkça bölümle ilgili ilk akla gelenin çok dışında alternatifler olduğunu birçok danışanlarında gördüklerini vurgulayan Sarıoğlu, almakta oldukları eğitimi stajlarla, yarı zamanlı işlerle, yan dal – çift ana dal veya yüksek lisans gibi programlarla, okul dışı aktivitelerle destekleyerek hayallerine yaklaşabilirler. Bununla beraber okuduğu bölüm ile hayalleri arasında hiçbir ortak yön olmayan kişiler hayallerine uygun olan eğitimi almak için tekrar sınava da girebilir” diyor. Öğrencilerin bunu bazen “geçmiş yıllarımı yakmak” olarak yaşadıklarını, aslında hem önlerinde bir bütün ömür olduğunu, hem de hiçbir deneyimin yok olup gitmediğini, mutlaka işlerine yarayacağını hatırlattıklarını belirten Soryano, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Burada kilit olan, kişinin bölümünü gerçekten sevip sevmediğini, başka faktörlerden etkilenmediğini, eğer bölüm değiştirmek istiyorsa yeni geçmeyi hayal ettiği bölümü idealize etmediğini, orada gerçekten mutlu olup olamayacağını araştırmak. Elbette kaygı düzeyi oldukça yüksek bir süreçten bahsediyoruz. Kariyer koçu olarak bizim görevimiz bu endişe yüklü sorgulamayı gerçekçi olarak yapabilmesi için kişiye destek olmak.”

 

Önemli olan her kişinin kendi ‘doğru’ sunu bulması

Soryano:“Önemli olan kişinin “doğru” sunun ne olduğu… İşi / mesleği, kişiye yaşamak istediği hayatı yaşatıyorsa, o kişi doğru işi yapıyordur. İşine zevkle giden, kendini işine kaptıran, işte zamanın nasıl geçtiğini unutan kişi işini seviyordur” diyor ve ekliyor: “Elbette hayat gül bahçesi değil, iş hayatında birçok zorluk var. Her an her şey yaşamak istediğiniz gibi yaşanmıyor. Öte yandan kişi bu zorlukların karşısında yılmadan devam edecek gücü kendinde buluyorsa, büyük ihtimalle gerçekten çok motive olduğu bir işte çalışıyor. Unutulmamalı ki motivasyon dayanıklılık sağlar.”

 

Kişi, ne yapmak istediğini belirlemeli

İş dönüp dolaşıp kişinin ne yapmak istediğini bulmasına geliyor diyen Soryano, kişinin önce rotasını belirlemesi gerektiğini, ardından o rotaya doğru giden yolda, maddi ihtiyaçlarını karşılayacak ve aynı zamanda adım adım kişiyi hedefine doğru götürecek alternatifleri araştırması gerektiğini vurguluyor. Bilhassa kariyer değişiminde bazı şeyleri sıfırlamayı, alışılan yaşam standardından belli bir noktaya kadar vazgeçmeyi göze almanın gerektiğini, bu nedenle kişi yapmak istemediği işi bile hedeflerine giden yolda bir basamak olarak gördüğünü sözlerine ekliyor. Soryana bu durumu “Geçiş dönemi için para biriktirdiği bir basamak…” olarak nitelendiriyor.

 

Meslek değişimi için ‘çok geç’ yok

Soryana, meslek değişimi için “yol yakınken, erkenden” diye bir dönemin olduğunu fakat “çok geç” diye bir şeyin olmadığını belirtiyor. “Değişimi ne kadar geç yaparsanız, geri döneceğiniz yol, arayı kapatmak için yapmanız gerekenler o kadar artıyor” diyen Soryana, ancak yapılmaz diye bir şey yok. Kaldı ki kişi mevcut kariyeri ile belli açılardan paralel olan bir alana geçecekse, bu kendisi için geçiş sürecini hızlandıran bir etken bile olabilir. Örneğin bir kurumda senelerce proje yöneticiliği yapmış bir kişi, girişimci olmaya karar verirse, projelendirme konusunda deneyimi olmayan bir kişiye göre girişimini çok daha hızlı devreye sokabilir” sözlerini kaydediyor.

 

Meslek değişimi kişiye göre değişir

Soryana, meslek değiştirme süresinin kişiden kişiye değiştiğini, değişimin hangi meslekten mesleğe olduğuna; kişinin ne kadar hazır olduğuna bağlı olduğuna vurgu yapıyor. “Bazı kişiler değişim sürecini karşılayacak tüm imkanları hazırken karar verir; birkaç haftada değişimi yapar. Bazı kişiler için birkaç ay, bazıları için yıllar süren bir değişim sürecinden bahsederiz. Burada önemli olan kişinin hem maddi olarak, hem de zihnen bu değişime hazır olmasıdır” diyen Sarıoğlu, “Tüm maddi koşullar sağlansa bile, kişi kendine koyduğu kısıtlayıcı inançlar, iç sabotajcıları, köstekçileri nedeniyle hareket edemeyebilir. Bu noktada koçluk alınmasını özellikle öneririz, kişi kendi kendine içinden çıkamayacağı ve bu sefer içinden çıkamadığı için daha mutsuz hissedeceği bir süreci, bu sürece defalarca eşlik etmiş bir profesyonelin desteğini alarak aşabilir” diyor.

 

Sadece işinizi değil, tüm hayatınızı düşünerek geleceğinizi tasarlayın

  • Öncelikle ne istediğinizi bulun.
  • Sadece işinizi değil, tüm hayatınızı düşünerek geleceğinizi tasarlayın.
  • Gerçekten motive olduğunuz alanda meraklı olursunuz. Bırakın bu merakınız size birçok yeni şey öğretsin, yeni insanlarla tanışmanıza vesile olsun. Bu “öne çıkmanın” en iyi yoludur.
  • Kendinizi iyi tanıyın. Bununla da yetinmeyin, kendinizi nasıl daha iyi anlatabileceğinizi de çalışın.
  • Hayal kurmaktan çekinmeyin. Hayalinizi kurduktan sonra gerçeklikle de karşılaştırın. O hayali yaşayanlarla konuşun. Her şey hayalinizdeki gibi olmayabilir, nelerin farklı olduğunu öğrenip yolunuza devam etmek iyi bir stratejidir.
  • Hayalleriniz sözde kalmasın: detaylı bir plan yapın. Hatta detaylı birkaç plan yapın.
  • Planlarınızın somut adımları olsun. Ve en önemlisi o adımları atın!
Kadıköy Anadolu Lisesi’nin ardından diplomat olma hayaliyle girdiği Marmara Üniversitesi Fransızca Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde eğitimine devam ederken gazetecilik mesleğine gönlünü kaptırdı. “Türkiye’de ve Fransa’da Gazeteci Kimliği Sorunu” konulu tezini yazarken çalışmaya başladığı ajansta gazeteciliğe adım attı.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.