İşyerinde ve iş yüzünden stres, artık birçok uzman ve sağlık kuruluşuna göre hastalık olarak tanımlanıyor. En tipik özelliği hem dış etkenler, hem de kişinin kendi kendine yarattığı faktörlerden meydana gelmiş olması. Performansı düşürüyor, sağlığınıza zarar veriyor, kazalara sebep oluyor, çalışanların ilişkilerini bozuyor, depresyon ve kaygı bozukluklarına yol açıyor ve çok derin psikolojik ve fizyolojik zararlar veriyor.
Her insanın strese gösterdiği tolerans farklı olmasına rağmen, çoğumuz stresin tehlikelerinin ve dayanıklılık derecelerimizin farkında değiliz. Oysa stres onu yaşayan insan sayısı kadar çeşitli bir olgu, fakat birçok araştırma sonucu gösteriyor ki; işyerinde stres yaratan faktörlerin çoğu ortak.
Bunlar kısaca şöyle sıralanabilirler;
- Teknoloji. Bilgisayarın iş hayatına getirdiği hız yüzünden insanların çalışma hızı ve onlardan beklenen verim de beraberinde arttı. İnsanlar çoğu zaman bu hıza ayak uydurmak ve bunu korumak için stres altına giriyorlar. Buna verilen en son ad ise; tekno-stres.
- Kazanç. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu, ekonominin baş döndürücü bir hızda değiştiği, bazı insanların aklınızın almadığı gelir seviyeleri elde ettiği bir dönemde, işyerindeki stres seviyesi her zamankinden daha yüksek. Firmaların kazançlarının arkasında bu karı kazanmak ve korumak için yükün altına giren insanlar var. Eğer performansları düşerse iş kaybetme riskleri, bunun sonucunda da stres ve kaygı seviyeleri artıyor.
- Kontrol. Birçok çalışan, hayati firma kararlarından uzak kaldığı için kendilerini firma ile ilgili konulardan soyutlanmış hissediyorlar. Bunun yarattığı en büyük stres faktörü ise kendilerini firmanın gözünde değersiz hissetmeleri. Aslında işin yüzde seksenini neyin yapıldığı değil nasıl yapıldığı oluşturuyor.
- Kötü yönetim. Sebepsiz baskılar, belirsiz kariyer planlaması, uzun çalışma saatleri, kötü iletişim gibi faktörler ve de daha ucuza daha hızlı iş çıkarmak için elemanları daha çok çalıştırmaya odaklı yöneticiler stres seviyesini arttırıyorlar. Bunun en önemli sebeplerinden biri; işi çok iyi bilen fakat insan ilişkileri zayıf kişilerin yönetime getirilmesi. Diğer taraftan daha büyük bir organizasyonda çalışmanın yarattığı stres faktörleri ise karar verme süreçleri ve yanlış yapılanma olabiliyor.
- ‘Eğer stresli değilsen iyi çalışmıyorsun’ sendromu. Çevrelerindeki stres seviyesi arttığında çalışanlar da -bilinçli ya da bilinçsiz – değerlerini arttırmak, diğer stresli iş arkadaşlarının yanında doğru yeri almak ve yaptıkları işin önemini firmalarına göstermek için kendi stres seviyelerini arttırıyorlar.
- Sürekli Değişim. Yeni firma prosedürleri, yeni bilgisayar sistemleri, yeni departman sorumlulukları veya kişisel sorumluluklar, yeni şirket sahipleri, yeni yöneticiler, yeni iş sorumlulukları, yeni rakipler… Bunlar ve benzeri değişiklikler günümüzde hiç olmadığı kadar sık gelmeye başladı başımıza. En büyük stres faktörünü; ‘sadece işini yap’ mantığıyla birleşen zayıf iş eğitimi ve ‘yaparken öğren’ şirket felsefesi meydana getiriyor.
- Uzun çalışma saatleri. Sonuçları genellikle halsizlik, uykusuzluk ve formdan düşme, isteksizlik… Çok daha ciddi sağlık sorunları da yaratabiliyor.
Bunların dışında işyerinde stres yaratan binlerce faktör daha var. Kötü yönetici ve çalışma arkadaşları, usanma, kötü kazanç, evdeki stresSebepler ve gösterilen tepkiler de çok çeşitli. Bazı insanlar aşırı şiddetli stres altında çalışmaya dayanabilirken (Borsada çalışanlar gibi), diğerleri en ufak bir olaydan bile kolaylıkla etkilenebiliyorlar.
Stres sinyalleri
Herkes stres karşısında farklı tepkiler gösterir. Bazıları kasılıp kalırken, bazıları bağırıp çağırır. Bazıları yemek yer, bazılarının iştahı kaçar. Fiziksel özellikleri benzer olsa da, verilen duygusal tepkiler çok farklı olabilir.
Burada önemli olan bir konu, stres ve kaygının birbirine karıştırılmaması. Stres veya aşırı baskı, kaygı bozukluklarına yol açabilir. İşte bu aşamada bireyin kontrolü ve stresle başa çıkma becerisi hayati önem kazanır. Hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızı korumak ve stresin hayatınızda daha ciddi bir bölüm ele geçirmesini önlemek için stres sinyallerini görmeli ve kontrolünüzden çıkmasına izin vermemelisiniz.
En yaygın stres sinyalleri nelerdir? Eminim en azından bir kaç tanesi hiç kimseye yabancı gelmeyecektir. İşte en yaygın fiziksel ve duygusal stres tepkileri:
- Yorgunluk
- Hevessizlik, bitkinlik hissi
- Baş ağrıları, mide rahatsızlıkları
- Kilo kaybı
- Uyuma zorlukları
- Sürekli soğuk algınlığı, benzeri hastalıklardan bir türlü kurtulamama
- Sabırsızlık, çabuk sinirlenme
- Konsantrasyon bozukluğu
- Terleme, vücut ısısında sık değişiklikler
- Çok sık öfkelenme
- Dargınlık, alınganlık
- Kendini yararsız, önemsiz hissetme
- İşini kaybetme, hiçbir işi becerememe, işverenlerini memnun edememe korkusu
- Depresyon
- İletişim isteksizliği
- Alkol veya uyuşturucu maddeler kullanma
Stres iş hayatımızda her zaman olacak. Hatta bir ölçüye kadar daha iyi iş yapmamızı ve motive olmamızı sağlıyor. Fakat sürekli ve de aşırı derecelerde olmadığı sürece.
Stresle başa çıkma
Stresin tanımını kafanızda netleştirin: İş koşulları karşısında verilen fiziksel ya da duygusal bir tepki. Kendi kapasitenizinin farkına varın. Sizi motive eden ve sizi boğan stres seviyeleri arasındaki ayrımın farkına varmanız gerekir.
Kendinize gerçekçi hedefler koyun. Eğer siz ya da çevrenizdeki insanlar ulaşılamaz hedefler koyar, gerçekçi olmayan beklentiler içine girerse bunun kaçınılmaz sonucu stres olacaktır. Eğer size adil veya mantıklı davranılmıyorsa, üzerinize almak istediğiniz ya da kaldırabileceğinizden fazla stres yükleniyorsa bir karar verme aşamasına gelmişsiniz demektir. Ya kendi yolunuzu çizmenin vakti gelmiştir ya da ‘hayır’ demeyi öğrenmenin…
Kendinize, beraber çalıştığınız insanlara ya da ailenize üzerinizdeki stresin çok fazla olduğunu söylemekten kaçınmayın. Çok fazla stresi kaldırabiliyor gibi görünmenizle başarılı olmanız arasında bir bağlantı yoktur. Stresi azaltmanın en iyi yollarından biri şirket içi destek grupları kurmak ve belli aralıklarla toplanıp benzer baskılar ve şikayetler üzerinde konuşmaktır.
Sağlığınıza dikkat etmeli, spor yapmalı ve düzenli beslenmelisiniz. Ne kadar çok spor yaparsanız kendinizi o kadar iyi hissedersiniz.
Günde bir kez olsun sizi rahatlatan birşey yapmayı deneyin. Müzik dinlemek, meditasyon yapmak, kısa bir yürüyüş, işinizle ilgili olmayan bir kitap okumak seçenekler arasında. Sizi rahatlatan, sakinleştiren, toparlayan veya güldüren birşey yapın.
Stres bulaşıcıdır bu yüzden beraber çalıştığınız insanların stresinin size bulaşmamasına özen gösterin.
Zaman ve proje yönetimi hakkında birşeyler öğrenin. Özellikle uzun süreli projelerde çok faydalı olacaktır. Büyük, karmaşık işler ve projeler en büyük stres faktörleridir. En iyi çözüm tüm projeden ziyade, bir seferde projenin bir aşamasına odaklanmaktır.
Eğer olanağınız var ise; iş koşullarınızı değiştirin. Evinizde veya farklı yerlerde çalışmayı deneyin, bazı günler geç kalkın ve gece geç saatlerde çalışın. Bütün fiziksel koşulların her gün aynı olduğu bir rutine girmemeye çalışın. Eğer buna mecbursanız içinde bulunduğunuz ortamı güzelleştirmeye çalışın, ara sıra değişikler yapın, yoksa hiçbir şeyin değişmediği ve gelişmediği yanılsamasına düşebilirsiniz.
Kendinizi sorgulayın ve bazı durumların neden sizde bu kadar stres yarattığı konusunda kendinize dürüst cevaplar verin. Cevaplarınız sandığınızdan çok daha derinlerde olabilir.
Yorum yapmak ister misin?