Üniversite öğrencileriyle bir araya geldiğimde, onlara bir anda sihirli bir değnek değdirmek istiyorum. Bu sihirli değnek ile onları kendi yaşıma, sadece yaşın getirdiği olgunluğa ve bilince kısa bir süreliğine olsa sahip olsunlar, fark etsinler ve ellerindeki zamanın ne kadar değerli, ne kadar vermeye hazır olduğunu görsünler istiyorum.
‘’Bir musibet bin nasihattan iyidir’’ derler ama buradaki musibetin gerçekleşmesi bir zaman tüneline girmek olduğundan, bu hayalin mümkün olmayacağını kendime hatırlatıyorum. Ve elimde yapabileceğim ne varsa, aklımda aktarabileceğim ne varsa onlara ulaştırmaya çalışıyorum.
Onları o koltuklarda gördüğümde , kendimin de o sıralarda olduğum zamanları hatırlıyorum. Ahh diyorum ‘’ keşke şimdi gelip birileri bana anlatsa, nasıl da farklı dinlerdim!’’
Öyle olmuyor ama , her dönemin , her yaşın kendi bilincinde kavrulup gidiyoruz. Öğrenci iken ‘’okul bitsin ‘’ ‘’ mezun olalım da bakarız’’ cümleleri iş hayatında farklı kalıplarla karşımıza çıkıyor.
Oysaki yapmamız gereken en temel aksiyon; mevcut durumun analizini yapıp, hayallerimize ve arzularımıza göre hedefler belirliyor olmaktan geçiyor. Bir kere hedef belirlemeye başladınız mı ve hele bir de gerçekleşmeye başlarsa değmeyin keyfine.
Öğrencilerimizi belki zaman tünelinde geleceğe götüremiyoruz, ama hedef belirleme çalışmalarımızla ‘’10 yıl sonra kendilerini nerede gördüklerini’’ hayal ettirip , nasıl ulaşılabileceği ile ilgili kendilerini keşfetmelerini sağlıyoruz.
Kariyer Kampüste ile Üniversiteleri gezerken, birçok öğrencinin hedef koymadığını, geleceğine dair hazırlık yapmadığına şahit olup, bu süreçlerin ne kadar önem taşıdığını aktarmaya çalışıyoruz.
İyi bir iş hayatı için; planlama, hedef koyma, kendini tanımanın önemini de bugüne kadar tüm Türkiye’de çok farklı bölgelerdeki üniversitelerde anlattık, bundan sonrasında da elimizden geldiğince anlatmaya devam edeceğiz.
Yorum yapmak ister misin?