Başvurular yaptın, mülakatlara çağrıldın, kısacası işe başlamak için ya da yeni bir iş bulmak için vakit harcadın. Şimdi bir iş teklifiyle karşı karşıyasın. Peki bunu nasıl doğru değerlendireceksin?
İş başvurularıyla geçirilen onca zamanın ardından bir iş teklifi almak bütün adayların öncelikli isteğidir. Her ne kadar ülkemizde iş arayanların önceliği bir işe adım atabilmek gibi gözükse de bir iş teklifini en doğru şekilde değerlendirmenin yolları bulunuyor.
İş teklifinin artıları ve eksileri
Bir iş teklifini değerlendirmeden önce mutlaka işle ilgili olumlu ve olumsuz yanları netleştirmiş olmanız gerekiyor. Bunu yapabilmek için öncelikle maaş, sağlık sigortası ve ulaşım gibi kazançların sizin beklentilerinizle ne kadar uyuştuğuna bakın. Bu konuda önünüzde daha iyi fırsatlar olup olamayacağına karar verin. Burada unutulmaması gereken en önemli ayrıntılardan biri, işe girme telaşıyla razı olacağınız ve sizin için yeterli olmayan tekliflerin çok kısa bir sürede sizi mutsuz edeceğidir.
Ancak bunların yanı sıra iş yerinin çalışma biçimi, arkadaşlıkları gibi sizi mutlu edecekler faktörler varsa bunları da değerlendirerek tercihlerinizi yapın. Çünkü bu konuda birçok adayın önceliğinin değişiklikler gösterdiği araştırmalarda da ortaya çıkıyor. Career Planning sitesinin yaptığı araştırmada, adaylara “İş yerinde memnuniyetinizi en çok ne arttırır?” sorulduğunda, verilen cevaplardaki üç başlık göze çarpıyor. Araştırma katılanların yüzde 20’si patronundan saygı görmenin memnuniyetini artırdığını söylerken, yüzde 17’si kazandığı parayı, yüzde 63’lük bir oran ise yaptığı işi sevmesinin önemli olduğunu dile getiriyor.
Bir teklifi değerlendirirken;
– Maaş dengesine dikkat edin:Her ne kadar anketlerde büyük çoğunluk işyerindeki mutluluktan söz etse de maaşın yaptırım gücü tartışılamaz. O nedenle işinizin karşılığı olan ücreti iş teklifini kabul etmeden önce mutlaka araştırın ve mesleki yeterliliğinize göre teklifte pazarlık şansınızı deneyin.
– Ofis ortamını mutlaka önceden görün:Hangi ortamda mutlu, hangi ortamda mutsuz olabileceğinizi sadece siz bilebilirsiniz. Kimileri için çok hareketli ve yoğun ancak bunun yanında renkli bir şekilde tasarlanan ofisler çekicidir. Kimileriyse daha ciddi, herkesin takım elbisesiyle dolaştığı iş ortamlarını tercih eder. Hangisi olursa olsun, çalışacağınız ofisi önceden görün ve orada kendinizi rahat hissedip hissetmediğinizden emin olun.
– Kurumsal kültür: Her kurumunkendine özgü bir yapısı, değerleri ve hedefleri vardır. İşte bu hedefler ve değerlerin sizinkiyle kesişmesi işyerinde mutluluğun anahtarlarından biri. Örneğin şirketin sizin değerlerinizle hiç uyuşmayan bir üretimi varsa, bu sizin iş yapış şekillerinizi etkilemese de işyerindeki mutluluğunuzu kesin olarak etkiler.
– İşyeriniz ve eviniz arasındaki yol:Özellikle büyük şehirlerde karşılaşılan bu problem ilk etapta sizi etkilemeyecek gibi gözükse de uzun vadede mutlaka mutsuzluk yaratacaktır. İş yerinize gitmek için çok fazla yol gideceğinizi düşünüyorsanız, bunu haftanın beş günü yapacağınız gerçeğini de hesaba katmalısınız.
– Çalışan-yönetici ilişkisi hakkında önceden bilgi edinmeye çalışın: Şirkette birebir ilişkiniz olmasa da en üst yöneticilerin dahi birlikte çalıştığı insanlara karşı tutum ve davranışları çok önemlidir. Çünkü bu tutum ve davranışlar genellikle şirketin tümünde geçerli olur. Şirkete girmeden önce bir ofis turu yaparsanız, çalışan kişilerin yüzlerine dikkat edin. Bu tur çalışanların ofiste mutlu ya da mutsuz olduklarıyla ilgili size fikir verecektir. Ancak bunun yanı sıra eğer tanıdığınız kişilerin arasında daha önce bu şirkette çalışmış ya da iş yapmış birileri varsa onlardan da bilgi edinmeye çalışın. Tabi bu bilgilerin güvenilir ve tek taraflı olmadığına emin olmanız gerekir.
Yorum yapmak ister misin?