Yurtdışında çalışmak Bölüm 1 Kültür Şoku

Kültür şoku terimi, bireylerin tamamen yeni bir çevreye uzun dönem orada kalmak üzere gittiklerinde hissettikleri korkuyu ve uyumsuzluğu ifade etme amaçlı olarak, ilk defa 1958’de kullanıldı. Biraz daha geniş anlamda ifade etmek gerekirse kültür şoku, bireylerin doğdukları ülkeden başka bir ülkeye yerleşmeleri üzerine, bireylerde oluşan duygusal ve fiziksel rahatsızlık durumlarıdır. Bu durumlar, ülkede konuşulan dili bilmeme, daha önceki yaşam tarzından farklı süregiden bir yaşama ayak uydurmakta güçlük çekme gibi, bireyde belli bir süre aksamalar gösterecek noktalar yaratmaktadır. Yurtdışına uzun vadede çalışmak için giden bireylerin çoğu da kültür şoku yaşamaktalar.

Kültür şokunun beş evresi vardır. Bu evreler;

1.     Temas
2.     Uyum sağlayamama
3.     Geçiş
4.     Otonomi / Özerlik
5.     Bağımsız uyum
Birinci evre, yeninin verdiği heyecan ve merakla geçen, insanın kendini evden uzakta olduğu için mutlu hissettiği, yeni maceralara atılmayı umduğu ve hayal kurduğu dönemdir. Kişiye göre bu dönem bir hafta ile 2 ay arasında değişiklik gösterir.

İkinci evre, en zor atlatılan yalnızlık dönemi, yurtdışında olmanın verdiği heyecanın yavaş yavaş azalmasıyla kendini belli etmeye başlar. Birey yeni bir kültürün egemen olduğu bir topluma girdiğini ve oradaki toplumsal hayatın, alışagelmiş düzeninden farklı olduğu idrak etmeye başlar. Şu ana kadar sahip olduğu bütün kültürel özelliklerini değiştirmek durumunda kalabilir. Bu özellikler, bireyin doğumundan beri öğrendiği, yüz ifadeleri, gelenekler, normlar, jest ve mimikler gibi ana lisanın üzerinde toplumsal öğretilerdir. Birey ne denli iyi niyetli ve açık görüşlü olsa da, bu tip nüanslar o kültür tam anlamıyla özümsenmeden yerli yerine oturmayacaktır.

Bu evreye girldiğine işaret eden tipik semptomlar;

FİZİKSEL BELİRTİLER
Düzensiz uyku
Gereğinden fazla yemek yeme ya da normalden az yemek yeme
Başağrıları
Gerginlik
Proje hazırlama veya konsantrasyonda zorluk
DUYGUSAL BELİRTİLER
Yalnızlık, hüzün, melankoli
Kimlik bunalımı
Anti-sosyallik
Depresyon, kendini güçsüz ve zayıf hissetme
Ülke kültürüne karşı düşmanlık
Sinirlik ve alınganlık
Kendi ülke kültürünü idealize etme ve yüceltme
Yeni kültürün sunduğu herşeyi algılamak için aşırı çaba sarfetme
Özgüven eksikliği
Saplantılar oluşturmak (aşırı titizlik..)
Süreklii olarak suistimal edildiğini, aşağılandığını ve hor görüldüğünü düşünme
Soyulmaya ve hırsızlığa karşı aşırı korku
Aşırı ev özlemi
Espri yeteneğinizi kaybetme
Ülke dilini öğrenmeyi reddetme ya da öğrenmek için aşırı çaba gösterme
Üçüncü evre yeni kültüre uyum göstermeye başlanan dönemi ifade eder. Yeni bir tarz mizah anlayışı geliştirilmeye başlanır. Birey psikolojik bir denge oturttuğunu hissetmeye başlar. Kaybolmuşluğunu ve kimlik bunalımını atlatır ve kendine yeniden bir yol çizmeye başlar. Çevresine alışır ve oraya ait olmayı istemeye başlar. Eski kültürün ve geleneklerinin yeni kültür tarafından değiştirilmeye ve bu değişimin kabul görmeye başladığı dönem işte budur. Bu uyum süreci birbirine yakın kültürler söz konusu olduğunda daha hızlı gelişecektir. Örneğin ülkemizden İtalya, İspanya ve Portekiz gibi Avrupa ülkelerine giden vatandaşlarımızın uyum süreci daha hızlı olurken; ABD, İngiltere veya Güney Doğu Asya gibi ülkelere giden vatandaşlarımızın yeni kültüre ve tempoya ayak uydurabilmesi daha fazla zaman ve sabır gerektiriyor. Çünkü hem kültürün farklılığı hem de mesafenin uzaklğı bireyleri oldukça etkiliyor ve davranışlarını biçimlendiriyor.

Dördüncü evrede birey yeni kültürün hem iyi hem de kötü taraflarını gözlemler ve iki kültür arasında kaynaşma sağlanır. Birey artık kendini bulunduğu ülkeye ait hisseder ve yaşam tarzını yeni kültüre göre düzenlemeyi başarır. Etrafındaki kişilerle herhangi bir dil problemi yoktur, o ülkenin dilinde espriler yapabilir hale gelmiştir.

Beşinci evreye gelindiğinde birey artık kimseye bağlı değildir, tamamen özerkliğini lan etmiş, gücünü tam anlamıyla geri kazanmış ve yeni külürün bütün değer yargıları ve iletişim biçimlerini benimsemiştir. Hatta orada gerçekleştirmek üzere, kariyeri ve hayatı için koyduğu hedefleri gerçkelşetirme dönemine de girmiştir.

Kültür şokundan kaynaklanan stresle başa çıkmak için yararlı birkaç yol aşağıdaki gibidir;

1.     Ülke kültürüne özgü bedensel ve sözlü iletişim yollarınız gözlemleyin
2.     Çevrenize önyargı ile yaklaşmayın. Yeni kültürü ve yaşam tarzını iyi ya da kötü olarak değil de, bir süreliğine alışmak ve hatta özümsemeniz gerekn bir nokta olarak düşünün.
3.     Sahip olduğunuz güçlü yönlerinizi ve hayatınızdaki iyi şeyleri unutmayın.
4.     Sabırlı olun, yeni kültüre alışmak sabır gerektiren bir konu.
5.     Yapıcı olun. Bir hata yaptığınızda kendinize çok yüklenmeyin.
6.     Faal olun. Düzenli olarak spor yapmaya çalışın. Bunun üzerinizdeki stresin azalmasında ne kadar etkili olduğunu göreceksiniz.
7.     Hatalarınız konusunda esnek olmaya çalışın. Hata yapmanız, yeni bir kültüre alışırken çok doğaldır. Bu nedenle hata yaptığınızda kendinize yüklenmeyin.
8.     Yeni kültür ile bağ kurmaya çalışın, tüm hayatınızı işiniz / okulunuz ile geçirmeyin.
9.     Ülkede konuşulan dili öğrenin.
10. Ülkenizi özlemekten korkmayın ama yeni ülkeyi de kabul etmeniz gerektiğini düşünün.
11. Arkadaşlar edinin ve iş ilişkilerinize özen gösterin. Bu mümkün olmazsa kendinizi yalnız ve bunlaımda hissedebilirsiniz.
12. Sizi yüzde yüz mutlu etmeyen durumlar içinde yaşamaya alışın.
13. Özgüveninizi koruyun. Hedeflerinizden şaşmamaya çalışın ve gelecekle ilgili uygulamaya koymak istediğiniz planları asla bırakmayın.
 

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.