Pfizer İnsan Kaynakları Müdürü ‘Hande Akyol Eskinazi’

Kendinizle ilgili kısaca bilgi verir misiniz ?
Adım Hande Akyol Eskinazi. Liseyi Robert Kolej’de, yüksek öğrenimimi de Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladım. Üniversite son sınıfta çalışmaya başladım. Çeşitli şirketlerin Satış/Pazarlama, Finans ve İnsan Kaynakları fonksiyonlarında çalıştım. Yaklaşık 7,5 senelik bir Pfizer’liyim ve şu an Pfizer’de İnsan Kaynakları Müdürü olarak görev yapmaktayım.

Pfizer’in ve ilaç sektörünün geleceği hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Pfizer, insanların daha sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sürmesi amacı ile bilimsel araştırmalar yaparak yenilikçi sağlık ürünleri keşfeden, geliştiren ve 150 ülkede tıbbın hizmetine sunan bir kuruluş. Dünya ilaç şirketleri arasında Araştırma ve Geliştirmeye en çok yatırım yapan şirket Pfizer – Pfizer, Araştırma ve Geliştirmeye senede 5 milyar dolar harcamakta. Pfizer, borsada değeri açısından da dünyanın en büyük 5. şirketi.Pfizer, Türkiye’de, 1000’in üzerinde çalışanı ile 1957 senesinden bu yana ilaç üretimi, tıbbi tanıtım ve ilaç satış faaliyetleri gerçekleştirmekte ve ülkemizdeki önemli yatırımları sayesinde, alanında dünya lideri olan son derece yaşamsal ve stratejik ilaçları, Türkiye’deki fabrikalarında üretmekte.

Pfizer, merkezi ABD’de bulunan, çok uluslu, araştırmaya dayalı ilaç şirketlerinin Türkiye’deki en büyüğü ve Türkiye ilaç pazarının liderlerinden. Dünyada 150 ülkede ürünleri bulunmakta ve 59 ülkede üretim alanı var. Türkiye de bunlardan biri. Pfizer, Türk ilaç pazarında yer alan ürünlerinin yaklaşık %93’ünü, Türkiye’deki fabrikasında üretmekte ve 15 çeşit ürün ihraç etmekte.

Pfizer’de amaç, bilgi üretmek. İlaç geliştirmede temel amaç, insanların yaşamında daha iyiye doğru bir değişiklik yapabilmek. İlaç, çoğu zaman algılandığı gibi, kimya sektörünün bir dalından çok, esas olarak bir bilgi üretim endüstrisi. İlacı değerli kılan da, içerdiği hammaddeden çok, bu hammaddenin hangi hastalıkları hangi doz ve sürede ve ne tip yan etki riskleri ile tedavi edebileceği konularındaki bilgiler. Yeni bir tedaviyi insanlığın hizmetine sunmak, 12-15 sene süren Araştırma-Geliştirme çalışmaları gerektirmekte. Bu yeni tedaviler sayesinde, insanların ömürleri uzamakta, yaşam kaliteleri artmakta ve dünyada ölümcül hastalıklar yok edilmekte.

Türkiye’de 45 yıldır faaliyet gösteren Pfizer’de amaç, Türkiye’de daha uzun yıllar sağlık hizmetlerine katkıda bulunmaya devam ederek Türk hastalarına ve Türk tıbbına yenilikçi ve orijinal tedaviler sunmak.


Pfizer’in AR-GE portföyü hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dünya ilaç şirketleri arasında Araştırma ve Geliştirmeye en çok yatırım yapan şirket Pfizer – Pfizer’de Araştırma ve Geliştirmeye senede 5 milyar dolar harcamakta ve Amerika’dan Avrupa’ya/ Japonya’ya kadar uzanan, 12.000 bilim adamını kapsayan dev bir AR-GE altyapısına sahip bulunmakta.Amaç, bilgi üretmek; insanların yaşamında daha iyiye doğru bir değişiklik yapabilmek. Pfizer de AR-GE çalışmalarını insanların ömürlerini uzatacak, yaşam kaliteleri artıracak ve dünya nüfusunu tehdit eden ölümcül hastalıkları yok edecek yeni tedaviler geliştirmek üzerine yoğunlaştırmış durumda. Psikoterapötiklerden, osteoporoza, kardiyovaskülerden, kansere varıncaya kadar çok değişik terapötik alanlarda araştırmalar yürütülmekte. Pfizer aynı zamanda Genom projesinin de başrol oyuncuları arasında yer almakta.


Pfizer’in tıbbi projeleri (kongre, sempozyum, klinik araştırma vb.) hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hastalıklar ile ilgili bilgi düzeyini artıracak, hekimlerin sürekli eğitimini destekleyecek ve topluma olumlu sağlık davranışı kazandıracak faaliyetler ülkemiz için büyük önem taşımakta. Pfizer bu çerçevede bugüne kadar Alzheimer hastalığı, hipertansiyon, depresyon, prostat hastalıkları vb. konularda hasta ve hekimler için tanı ve tedavi imkanlarını artırıcı aktivitelerde bulundu ve bundan sonra da bulunmaya devam edecektir.

Pfizer’de kurumsal eğitim uyguluyor musunuz? Uyguluyorsanız içerikleri ve yapıları ile ilgili bilgi alabilir miyiz?
Pfizer’in başarısının ardındaki en önemli kaynağının çalışanları, güçlü bir insan kaynağı olduğunun bilincindeyiz. Pfizer’de bireysel gelişim, yüksek performans ve başarı için çalışanlarımıza her türlü olanak yaratılmakta ve pozisyonlarla ilgili sürekli eğitim verilmekte. Bu eğitimler temel iş becerilerinden, yetkinlik geliştirme eğitimlerine kadar geniş bir yelpaze oluşturma ve kişilerin bireysel gelişim ihtiyaçları ve kariyer planları doğrultusunda şekillendirmekte. Bu konuda yurtiçinde ve yurtdışında seçkin eğitim şirketleriyle ve üniversitelerle ortak çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca 2002 başından beri e-learning’i de daha çok sınırlı olsa da eğitim ve gelişim sistemimizde kullanmaya başladık.

Dünyadaki yeni yönetim trendleri nelerdir? Bunlar Türkiye’ye nasıl yansıyor?
Küreselleşme her konuda olduğu gibi yönetim konusunda da hem şirketlerin, hem bireylerin iş yapış süreçlerini ve yönetim tarzlarını etkiliyor. Artık duvarlar, sınırlar birer birer yıkılıyor. Başarılı olmak için sadece kendi sınırlarınız içinde işinizi iyi yapmanız yeterli değil. Değişen dünya dengelerini anlamanız, bu değişime hızlı ve etkin ayak uydurmanız, iş süreçlerinizi, organizasyon yapınızı ve yönetim şeklinizi bu değişimi önceden görebilecek ve/ya en azından uyum sağlayabilecek ve küresel rakiplerinize karşı avantajlı olacak şekilde düzenlemeniz gerekli.Küreselleşmeyle beraber diğer bir etki de hızla gelişen bilgi teknolojisinden geliyor. Bilgi teknolojisini yönetimde daha etkin ve verimli kullanan şirketler rakiplerine göre önemli avantajlar kazanıyor. Artık her yönetim sürecimizin bir e-bağlantısı var, değil mi? Ve bu bağlantıların/sistemlerin yönetim şeklimize -özellikle bilgi paylaşım ve yönetimi alanında- katkısı çok önemli boyutlarda.


Sizce Türkiye’deki şirketlerin en önemli organizasyon sorunu nedir?
Türkiye bir değişkenler ülkesi. Ekonomik ve politik dengeler/koşullar çok değişken. İş süreçlerinizi ve yönetim tarzınızı etkileyen – hatta çoğu durumda etkilemekten öte şekillendiren – kural ve yönetmelikler ekonomik ve politik koşullara bağlı olarak hızla değişebiliyor. Bu durumda “değişim ve kriz yönetimi” Türkiye’deki şirketlerin bir çoğu için üzerine durulması gereken önemli bir organizasyon sorunu olarak çıkıyor. Değişimi önceden görebilmek, organizasyonu bu değişime hazırlayabilmek, hızlı ve etkin bir şekilde değişime uyum sağlayabilmek çok önemli. Bununla beraber bu değişim sırasında tüm organizasyona üst yönetiminin göstereceği “iyi” liderlik çok kritik. Türkiye için değişim genelde kriz şeklinde ortaya çıkıyor ve bu bağlamda organizasyonlardaki yönetimin “liderlik” yetkinliği daha da ön plana çıkıyor ve önem kazanıyor.

İşe alım politikanız nedir? İşe alımda internet size ne gibi avantajlar sağlıyor?
Pfizer olarak Türkiye’de ve dünyadaki vizyonumuz, önde gelen işveren olmak. İşe alım politikamızı da bu vizyona paralel olarak şekillendiriyoruz. Amacımız:
  • sunduğumuz imkanlar ve yarattığımız olumlu imaj ile en iyi ve nitelikli kişileri bünyemize çekebilen,
  • onlara, kendilerini daha da geliştirebilmeleri, iyi birer lider olarak yetişebilmeleri için gerekli koşulları, etik değerler çerçevesinde sağlayan,
  • içtenlik, saygı ve güvene dayalı, tutarlı, şeffaf, iki yönlü iletişime dayanan, çağdaş çalışma koşulları ile fırsat eşitliği yaratan,
  • kaliteli sosyal ilişkileri ön planda tutan, etkin ve hızlı sonuç üretilebilen bir ortamda, başarılara açık, başarılarını çalışanlarına sunduğu imkanlara da yansıtan,
  • aranılan, içinde görev alınmak istenen bir kurum olma niteliğimizi geliştirerek sürdürmek.
Pfizer’de pozisyon için değil, Şirket için işe alım yapılır. Amaç her yeni Pfizer’linin ilerinin önde gelen Pfizer liderlerinden biri olabilecek istek ve yetkinlikte olması, bu doğrultuda kendini geliştirmeye ve öğrenmeye çok açık olması.Pfizer Türkiye ekibi; genç, dinamik, performans odaklı, yenilikçi, değişime öncülük eden, kariyer hedefleri yüksek, öğrenmeye ve kendini geliştirmeye açık, uluslararası pozisyonlarda çalışmaya istekli kişilerden oluşur.

Çalışanlarımız aldıkları iyi eğitimi, Pfizer’in kurum kültürü ile bütünleştirerek, başarıyı yakalamaktalar.Üretim alanındaki bazı pozisyonlarımız dışında tüm pozisyonlarımız için en az üniversite mezunu olmak gereklidir; ancak belirli bir üniversiteden mezuniyet şartı yoktur. Pfizer Türkiye kadrosunda, üniversitelere ve mezun olunan bölümlere göre dağılıma bakıldığında, farklı bölümlerden ve okullardan mezun kişilerin Pfizer’de çalışmakta olduklarını görürüz ki bu dağılım Pfizer’in çeşitliliğe ve dinamizme verdiği önemin bir göstergesi.

Ayrıca Merkez pozisyonlarımızda, çok iyi düzeyde İngilizce bilgisi aranmakta. Merkez pozisyonlarımızda erkek adaylar için askerlik hizmetinin tamamlanmış olması tercih sebebidir. Saha pozisyonlarımızdaysa, erkek adaylar için askerlik hizmetinin tamamlanmış olması şarttır.

İnternet işe alımda bize çok büyük avantajlar sağlamakta, internet sayesinde;

  • İstediğimiz adaya çok daha hızlı ve kolay ulaşabiliyoruz.
  • Çok zengin ve nitelikli bir aday veri tabanına etkin bir şekilde ulaşabiliyoruz.
  • Veri tabanındaki özgeçmişlerin güncelliğini kaybetmesi sorununu da internet sayesinde çözmüş oluyoruz
  • Ayrıca işe alım maliyetlerimizi de önemli oranda düşürebiliyoruz.
Ayrıca dünyadaki bütün Pfizer’lerin internet ortamında paylaştıkları bir uygulamamız var. Pfizer Uluslararası İş Olanakları Sistemi ( PJP), tüm çalışanların global tek bir sistem üzerinden, Pfizer bünyesindeki mevcut tüm boş kadroları görebilme ve başvuru yapabilmelerini sağlayan bir sistem bu.

Yeni mezunlara yönelik İK politikanız ve firmanızda staj imkanları hakkında bilgi verebilir misiniz? Yeni mezunlara neler tavsiye edersiniz?
Pfizer Türkiye çok genç bir ekip. Çalışanlarımızın çoğu üniversiteyi bitirdikten sonra doğrudan Pfizer’de çalışmaya başlamış, eski iş tecrübesi hiç olmayan veya çok sınırlı olan ama öğrenmeye ve kendilerini geliştirmeye açık ve istekli kişiler. Bu bağlamda yeni mezunlar bizim işe alımdaki öncelikli hedef kitlemiz.Şirketimizde her yıl belirli departmanlarda, Haziran – Eylül aylarında üniversite ve yüksek lisans öğrencilerine staj yapma olanağı sağlanmakta. Bunlar içinde zorunlu stajlar öncelikli kabul ediliyor. Yaz staj kadrolarımız her yıl Mart ayında belirlendiğinden, staj başvurularının en geç Şubat ayı sonu itibariyle bize ulaştırılmış olması gerekmekte. Staj süremiz mümkün olan maksimum sayıda öğrenciye staj olanağı sağlayabilmek amacıyla 1 ay ile sınırlı. Bu kapsamda, 2002 yaz aylarında yaklaşık 150 öğrenciye staj imkanı sağladık.

Yeni mezunlara tavsiyem iş ararken bilinçli ve ısrarlı olmaları. Çalışmak istedikleri sektörleri, şirketleri, pozisyonları iyi araştırsınlar. Üniversite yıllarında ileride daha doğru karar verebilmeleri için mümkün olduğu kadar çok şirkette ve değişik sektörde staj yapmaya, şirketleri, yapılarını, insan kaynağına bakış açılarını ve sektör dinamiklerini anlamaya çalışsınlar. Özellikle Türkiye’nin ekonomik sorunlarını da göz önüne alarak yılmadan, ısrarlı bir şekilde, kendilerine uyacak işi bulana kadar aramaya devam etsinler. Çalışan kişinin hayatının büyük bir kısmı iş ortamında geçiyor. Bu ortamdaki mutluluğu/mutsuzluğu, kendisine verilen değer ve önem kişinin bütün hayatını ve ruh sağlığını etkiliyor.

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.