İş hayatının yazılı olmayan kuralları size ne kadar uygun?

“Yeni bir iş bulmadan işinden ayrılma”, “İstediğin maaşı mülakatta asla ilk sen dile getirme” gibi iş hayatının yazılı olmayan kuralları her zaman konuşuluyor. Ancak bu kurallar kimilerinin kariyerlerinde işe yararken kimileri için de geçerli olmayabilir… 

adam46646464

Konu iş hayatı ve kariyer olunca pek çok kişinin bir başkasından duyup uyguladığı birçok klişe bulunuyor. Kimileri için oldukça işe yarayan bu kurallar, kimilerinin iş hayatı için geçerli olmayabiliyor. Yere, zamana, kişiye ve hatta duruma bağlı olarak değişen bu yazılı kuralları doğru analiz ederek yeni bir forma sokmak her zaman daha çok başarıyı beraberinde getiriyor.

İşte iş hayatının yazılı olmayan kuralları:

Ne seviyorsan onu yap

Uzun süredir iş arıyorsunuz ancak hem gönlünüze hem de bütçenize uyan bir iş bulamıyorsunuz. Birçok kişi “Ne istiyorsan, ne seviyorsan onu yap” tavsiyesinde bulunuyor ancak artık para kazanmanız da gerekiyor. Peki, bu durumda ne yapmanız gerekiyor? İnsanlar, “Ne seviyorsan onu yap” sözünü söylerken aslında hayatınızı devam ettirmek için yapmaktan mutlu olduğunuz bir işle uğraşmanızın işinizden daha çok zevk almanızı sağlayacağını düşünerek bu sözü söylüyor. Ancak planlar ve istekler her zaman umulduğu gibi olmayabiliyor. Bu nedenle daha çok üzülmek ya da daha fazla vakit kaybetmek yerine, yaptığınız işin sadece iş olduğunu düşünebilir ve işinizi, hayatınızı desteklemek için var olan bir araç olarak görebilirsiniz. İş dışındaki zamanlarınızda da yapmaktan hoşlandığınız ya da sevdiğiniz şeylere vakit ayırabilirsiniz.

Yeni bir iş bulmadan işinden ayrılma

Her gün işinize istemeden gidiyorsunuz, işten ayrılmanın hayalini kuruyorsunuz ancak henüz yeni bir iş bulamadığınız için işinizden de ayrılamıyorsunuz. Bu durumda ne yapmanız gerekiyor? Hemen herkes size, “Yeni bir iş bulmadan asla işinden ayrılma” tavsiyesinde bulunur çünkü istediğiniz işi hemen bulmak da uzun süre işsiz kalmak da daima olasılıklar içinde yer alır. İşsizlik sürecinin yaşanabileceği düşüncesiyle genel tavsiye “iş bulmadan ayrılma” yönündedir. Ancak bu kurala her zaman uymak zorunda değilsiniz. Eğer çalıştığınız iş yerinde mutlu değilseniz, her gün aynı duygularla işinize gidiyorsanız, öncelikle işsiz kalabileceğiniz zaman için piyasa koşullarını da göz önünde bulundurarak bir hesap yapın, ardından bütçe oluşturun ve belirlediğiniz bütçeye yönelik birikim yapmaya başlayın. Böylelikle hem işten ayrılmak için iş bulmayı beklemek zorunda kalmazsınız hem işsizlik sürecinde ihtiyaçlarınızı karşılayabilecek bir bütçeye sahip olursunuz hem de iş arama sürecini daha rahat psikolojiyle yapabilirsiniz.

İstediğin maaşı mülakatta asla ilk sen dile getirme

İş görüşmesindesiniz, İK uzmanı maaş beklentinizin ne olduğunu soruyor ve herhangi bir rakamı telaffuz etmemeniz gerektiğini biliyorsunuz. Peki, İK uzmanına ne söylemeniz gerekiyor? Hemen herkes bu tür durumlarda “Ne olursa olsun, asla bir rakam telaffuz etme” yönünde bir tavsiyede bulunur. Çünkü potansiyel işverene bu tür bir bilgi verildiğinde, almak istediğiniz maaşın sınırlarını da çizmiş olursunuz. Bu her ne kadar doğru olsa da İK uzmanına maaş beklentinizi söylemek bazen kaçınılmaz olabilir. Bu nedenle iş görüşmesine gitmeden önce şirketin ve sektörün maaş aralığı hakkında bilgi edinmenizde fayda var. Ayrıca bunun yanı sıra deneyiminize göre başvurduğunuz pozisyonun üst ve alt limitini belirleyebilir ve İK uzmanını en uygun gördüğünüz rakamı söyleyebilirsiniz.

En az bir yıl çalışman gerekiyor

İş hayatında yazılı olmayan ancak sıklıkla duyulan bir diğer kuralı da çalıştığınız şirkette en az bir yıl çalışmanız gerektiği ile ilgilidir. Örneğin, birkaç ay önce yeni bir işe başladınız, ancak yaptığınız işten memnun değilseniz ve ayrılmak istiyorsunuz. Pek çok kişi bu tür bir durumda işinizden ayrılmanızın sizin aleyhinize sonuçlanacağını ve bu durumun CV’nize kötü yansıyacağı yorumunu yapar. Çünkü işverenler sürekli olarak iş değişikliği yapan kişilerle değil, kurumlarına bağlı olan çalışanlarla bir arada olmayı ister. Ancak işinizden mutlu değilseniz, hem kötü bir imaj çizmemek hem de işinizden memnun olmak istiyorsanız, öncelikle iş değişikliği yapmak yerine görev değişikliği yapmayı, yahut farklı ve yeni sorumluluklar almayı düşünebilirsiniz. Şirketinizdeki farklı bir alanda çalışarak ya da yeni bir alanda sorumluluklar edinerek kariyerinizi bulunduğunuz noktadan farklı bir noktaya taşıyabilir ve kendinizi yeni bir alanda daha geliştirebilirsiniz.

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.