Teknoloji ve dijitalleşmenin hayatın her alanında olmasının yanı sıra artık çalışan anlayışları da değişiyor. Uzmanlara göre yeniçağın çalışanları teknolojik gelişmeleri takip eden yetkinliklerinin yanı sıra tasarımcı ve tedarikçilik yetkinliklerini de geliştirecek. Yani gelecekte çalışanların “T İnsan” olması gerekecek.
İş dünyasında son dönemin en çok konuşulan konularının başında geleceğin iş modelleri ve bu modellere uygun insan kaynağının yetiştirilmesi yer alıyor. Bu konuda yeni bir yaklaşım da M-Gen Gelecek Planlama Merkezi’nin kurucusu Fütürist Ufuk Tarhan tarafından açıklanıyor. Tarhan, geleceğin iş modellerindeki değişimin dijital yeteneklerin de ötesinde bir anlayış değişikliği olduğundan söz ediyor. Bu anlayışın T İnsan modelini doğurduğunu ifade eden Tarhan ve Telpa İK Direktörü Selin Deniz Şimşek’den yeni dönemde şekillenecek T İnsan modelini dinledik.
İş modellerinde çoklu yaklaşım devri kapanıyor
Türkiye’de T İnsan kavramını ilk olarak gündeme getiren Ufuk Tarhan, iş modellerindeki dönüşümün düşünce sistemlerinde çoklu yaklaşımdan bütünsel yaklaşıma doğru bir değişim gösterdiğini aktarıyor. Kişiler ve organizasyonlar bir yandan çoklukla baş etmeye çalışırken, öte yandan bunun sürdürülebilir olmadığının farkına varmaya başladılar” diyen Tarhan şunları ekliyor: “Bir tarafta günü kurtarma, ekonomik yükümlülüklerini yerine getirmek için daha fazla ve sürekli para kazanma mecburiyeti. Öte yanda onca sorumluluğun, yapılacak işin altından kalkmaya çalışırken hissedilen yorgunluk, yılgınlık…”
Tarhan, iş dünyasına önerdiği bütünsel yani “omni” kavramının da burada devreye girdiğini ifade ediyor.
Omni yaklaşım nedir?
İnsanların artık bakış açılarını, düşünce sistemlerini geçmişin tariflerine göre değil, geleceğin isteklerine göre değiştirmesi gerektiğini anlatan Tarhan, dağınık ve kontrol edilemez, bir sürü faktörü ayrı ayrı yönetmenin imkansız olduğunu dile getiriyor. Tarhan, “Sadeleşip, yalınlaşarak, yani konu her ne ise o şeyin tamamını, bütününü ve değişimi iyi yönetmeye, daha iyi ama mutlaka sürdürülebilir gelişmelere odaklanmalıyız. ‘Çok değil’, ‘az-öz-bütün’ düşünmeli ve yapmalıyız” diye konuşuyor.
Artık T İnsan olmak gerekiyor
Tarhan, bu kavramların içerisinde “T İnsan” bakış açısına sahip insanların var olacağını ifade ediyor. T insan tanımını anlatan Tarhan, kavramı Leonardo da Vinci’nin “altın oranından” da esinlenerek oluşturduğunu ifade ediyor. Gelecekte insanların asıl ve ağırlıklı iş modelinin ücretli, bordrolu, maaşlı para kazanma formlarında olamayacağını belirten Tarhan, giderek ve hızlanarak kurumsal, maaşlı ve garantili alanın dışına çıkılacağını söylüyor. Tarhan, çalışanların T’nin dik bacağını temsil eden “en iyi bildikleri becerikli oldukları” konuda “akıl, bilgi, teknoloji” kullanarak “tasarımcı” hizmetlere geçeceklerini ifade ediyor. Tarhan, “Bu çalışanlar tasarladıkları işlerini, her kuruma, sektöre veya kişiye her yerden, her zaman, her şekilde kiralayacaklar. Kiralama modeli ücret sözleşmesi de olabilir. Danışmanlık, tedarikçi, taşeron sözleşmesi de… Ancak insanlar becerilerini giderek artan oranda; danışmanlık, iş tasarımcılığı, iş avatarlığı, içerik küratörlüğü gibi hizmet formlarında sunacaklar. Yani kısacası; kontratlı, sözleşmeli çalışan tedarikçilere dönüşecekler” diyor.
Yeni çağın insanı aslında bir parça “ rahatsız” olmalı
Yeni iş modellerine uygun yeni çalışan modelleri olması gerektiğini belirten Telpa İK Direktörü Selin Deniz Şimşek de T insanı konusunda aynı görüşleri paylaşıyor. Çalışanların bu değişime ayak uydurması gerektiğini ifade eden Şimşek, her şeyden önce yeniçağın çalışanlarının yaratıcı olması gerektiğini ifade ediyor. Bir yapılanın tekrar aynı şekilde değil, farklı bir şekilde üzerine ekleyerek yapmaları gerektiğini belirten Şimşek, “Görülmeyeni görmek, fark etmek ve ona göre bir şey geliştirmek de bir tür yaratıcılık. İyi anlamda söylüyorum, yeniçağın insanı aslında bir parça “ rahatsız” olmalı. Bu iyi bir şey sanki…” diye konuşuyor.
Çalışanlar bu özellikleri taşımalı
Şimşek, yaratıcılığın dışında yeni iş modellerine uyum sağlayabilmek için gerekli olan yeni çalışan özelliklerini de anlatıyor. Öncelikle bağlantı kurmanın vazgeçilmez bir özellik olduğunu ifade eden Şimşek, yalınlığın da bu vasıfların arasında yer aldığını paylaşıyor. Şimşek, yalın olmanın kendi içinde derin detaylı analizlerden bilgilerden, herkesçe anlaşılır, net, sade bir sonuca ulaşmayı tanımladığını açıklıyor. Şimşek, çok fazla mesajın olduğu bir ortamda yalınlığın fark edilmek için önemli bir silah olduğuna dikkat çekiyor. Öte yandan araştırmacı olmanın, odaklanmanın da yetkinliklerin arasında olduğunu kaydeden Şimşek, toplum için toplum yararına üretmenin de gerekli olduğunu kaydediyor. Şimşek, yeni çalışanların karşılarında hikaye anlatabilen liderler beklediğini vurguluyor.
Yeni çağın yeni işleri neler olacak?
Selin Deniz Şimşek, önceden var olan kariyer alanlarından gelişecek ve teknolojide sağlanacak ilerlemeler, ortam değişiklikleri ve diğer trendlerle mümkün hale gelecek birçok yeni iş alanı olacağını söylüyor. Şimşek, asıl olarak gelecekte ne gibi sorunlar yaşanır ve bunları nasıl bertaraf ederiz gibi bir sorunun geleceğin mesleklerinin neler olabileceğine dair ipuçları verdiğini kaydediyor. Bunlardan dikkat çeken iki örnek şöyle:
-Elektronik ticaretin hızla büyüdüğü günümüzde güvenlik konusunda uzmanlaşmış çalışanlara ihtiyaç hızla büyüyor. Siber polisler göreceğiz, polis okulları, siber güvenlik okullarına dönüşecek.
-Mekan bağımlılığı hızla ortadan kalkıyor. Herkes teknoloji sayesinde istediği yerden birçok mesleği icra edebilir hale geliyor. Elle yapılan işler yerini makinelere bırakıyor, akıllı yazılımlar here şeye çözüm üretiyor. Yapay Zeka çözümleri birçok iş kurgusunu yaparak iş tanımlarını değiştirecek.
Yorum yapmak ister misin?