İş görüşmelerinin en klasik sorusudur “Kendinizi tanıtır mısınız?” ve birçoğumuz bu soruyla daha önce karşılaşmışızdır. Çok basit gibi görünse de sizi hiç tanımayan birine kendinizi anlatmak çok zor ve bir o kadar da dikkat edilmesi gereken bir süreç. Tek bir cevapta bütün profesyonel hayatınızı gözler önüne serip, o pozisyonun deneyimlerinize ve kişiliğinize uygun olduğunu nasıl anlatabilirsiniz? Hem de birkaç dakikada!
Çoğu zaman rutin bir soru olarak sorulduğunu düşündüğümüz bu soru aslında mülakatın gidişatına çok önemli bir yön veriyor. Açık uçlu bir soru olduğu için adayların kendilerini ifade etme şekilleri mülakatı yapan kişinin adayı analiz etmesini kolaylaştırıyor. O nedenle kendinizi tanıtma sorusu sürecin olumlu ilerleyebilmesi için önemli bir fırsat.
Bu nedenle bu ilk adımı kolaylaştıracak birkaç püf noktasını bir araya getirdik;
Araştırmanızı yapın
İşe alım kararını belirleyen kriter teknik yetenekler, ikincisi ise kişinin kültürel yapısıdır. Yani sahip olduğunuz kişilik ve değerlerin çalışmaya başlayacağınız şirketle uyum içinde olması çok önemli. Bu nedenle bu kriterleri mülakata girmeden önce belirlemenizde fayda var.
Mülakat öncesinde biraz zaman ayırarak başvurduğunuz pozisyonla ilgili bilgi edinmeye çalışın. Ayrıca şirketin internet sitesindeki “Hakkımızda” bölümünü mutlaka inceleyin. Böylece size geçmiş iş tecrübeleriniz sorulduğunda şirketin alanıyla ilgili ortak özellikler taşıyan deneyimlerinizi öne çıkarabilirsiniz.
Vermek istediğiniz üç mesajı belirleyin
Mülakatı yapan kişinin görüşme sırasında sizi anlatırken nasıl not almasını istiyorsunuz? Görüşmeye yaratmak istediğiniz üç etkiyi belirleyerek giderseniz işiniz oldukça kolaylaşır. Seçtiğiniz üç mesajdan ikisi birinci aşamada yaptığınız araştırmayla paralel olmalı ki bu iş için ne kadar uygun olduğunuzu daha rahat gösterin.
Ancak cevaplarınızda şirketin aradığı çalışan profiline adapte olmayı abartmamalısınız. Elinizdeki yetkinlikleri doğru anlatmak mülakatı yapan kişinin beğenebileceği cevaplar vermeye çalışmaktan daha önemlidir.
Kendi hikayenizi yaratın
Karşınızdaki kişide yaratmak istediğiniz üç etkiyi belirlediğinize göre söylediklerinizin altını dolduracak hikayeyi hazırlamalısınız. Yanlış anlamayın hikaye uydurmaktan bahsetmiyoruz! Vermek istediğiniz her mesajın ana hatlarını belirleyerek daha önce yaşadığınız bir deneyiminizi bu hatlarda kanıt oluşturacak şekilde kullanın. Örneğin, öne çıkarmak istediğiniz etki teknolojiye olan tutkunuz ise bu alanda yaptığınız işlerden ya da okulda hocalarınızın çok hoşuna giden bir projenizden bahsedebilirsiniz. Size önerimiz üç hikayeyi de hazırladıktan sonra bunları kronolojik sıralarıyla anlatmanız. Böylece işe alım uzmanı anlattıklarınızı daha rahat özümseyebilir.
Pratik şart
Anlattığınız şeylerin bozuk plak gibi duyulmaması çok önemli. Yani konuşurken kendinizden emin olmalı ve akıcı cümleler kurmalısınız. Bunun için de pratik şart. Vereceğiniz cevapları en azından bir kere sesli çalışırsanız çok daha rahat olabilirsiniz. Bu anlamda, kendinizden emin görünmenizin tek yolu pratik yapmak. Ayrıca deneme yaparken gözünüz bir yandan da saatte olsun. Ne de olsa tüm bunları üç dakikayı geçmeyecek şekilde anlatmanız gerekecek.
Böyle bir stratejiyle kendinizi tanıtırken CV’nizi anlatmaktan daha fazlasını yapabilirsiniz. İşe alım uzmanı zaten görüşmeye gelirken özgeçmişinize göz gezdirmiş olacak. Özgeçmişinizin boş kalan yerlerini doldurmanız için harika bir fırsat!
Yorum yapmak ister misin?