Çalışma ortamında hevesli ve ilgili bir yönetici olmanızın, çalışanlarınız üzerindeki etkisi büyüktür.
Yapılan işe karşı sürekli hevesli olmak sık karşılaşılan bir durum olmamakla birlikte, bunu sağlamak ta ufak noktalara dikkat edildiği zaman çok zor değildir. Firma içindeki bu eksikliğin nedeni olarak her zaman kötü ve bilinçsiz yönetim gösterilir; ama kimi durumlarda yönetim ne denli iyi olursa olsun, firma çalışanları yine hevessiz ve verimsiz çalışabilirler. O halde bu durumda çalışanların motivasyonlarını yükseltmek ve işlerini hevesle yapmalarını sağlamak için ne yapılması gerekiyor? Bunu sağlamak büyük oranda yöneticilere düşmektedir. Kişilerin iş yerleri dışında gelişen ve onların verimliliklerini azaltacak belli başlı nedenler yoksa, o zaman yönetimin yapacağı küçük destekler, çalışanların performanslarını oldukça yükseltecektir. Çoğu işveren için pek de önem taşımayan bu ufak noktalar, aslında tekrarlandıklarında bireylerin kendilerine olan inançlarını, saygılarını ve güvenlerini arttırdığından, daha bağımsız ve yaratıcı olmalarını sağlayacaktır. Üç temel şekilde iş yerinizdeki motivasyonu ve çalışan hevesliliğini arttırabilirsiniz: Hevesli, olumlu ve destekleyici olun.
Psikologlara göre yaptığımız işe bakışımızı değiştirmemizin en iyi yolu, o iş hakkındaki düşüncelerimizi değiştirmektir; çünkü her bireyin duygularını ve hayata bakış tarzını dilediği şekilde değiştirip yönlendirebilme potansiyeli vardır. Bu nedenle ilk önce çalışanlarınıza güvenmeniz ve onların başarılı olacağına inanmanız gerekiyor. Buna siz inandıkça, çalışanlarınız da inanacak ve onlara güvendiğinizi hissettikten sonra kendilerine olan güvenleri artacaktır. Bu olumlu düşünce ve davranışlar zinciri devam ettiği sürece hem daha aktif bir ofis ortamı yaratabilecek hem de insan faktörünün olumsuz etkilerinden çalışanlarınızı koruyabileceksiniz.
Çalışanlarınızın sizde görmek istedikleri yönetici kimliğinizin altındaki birey olan esas kimliğinizdir. Yönetici olmanız duygularınız olmamasını gerektirmiyor. Bunu herkes kabul ettiğine göre çağdaş yönetici/lider anlayışının bir gereği olarak, eski geleneksel yöneticilerin sürekli takındıkları ciddi ve asık suratlı ifadeden kurtulabilmeniz oldukça önemlidir. Ofiste büyük bir başarı varsa, ya da bir çalışanınız bireysel olarak önemli bir başarıya imza atmışsa, bu sevinci siz de paylaşmalısınız. Duygularınızı göstermekten çekinmeyin. Takdir edilmeyi hakeden çalışanları, başarılarından dolayı herkesin önünde kutlamanın bir faydası da, herkesin bu başarıdan haberdar olmasıdır. Ayrıca bu başarı nedeniyle verilecek bir ödül veya sözlü övgü, genellikle yöneticilerin tahmin edemedikleri derecede başarının sahibi ve tüm ofis için heves uyandırıcı bir unsur olacaktır. Çalışanların teşvik olmasını sağlayacak ve diğer çalışanlarınız da benzer başarılara imza atıp, takdir edilmeyi isteyeceklerdir.
Karşılıklı güven kadar, motive edici bir unsur yoktur. Ekibinize başarıyla sonuçlandırmaları gereken zor bir görev verdiğinizde, bu onlara güvendiğinizi işaret eder. Özetle, sizin onları motive eden cümleleriniz yerine, onlara verdiğiniz görev zaten “bunu başaracağınıza eminim, size güveniyorum.” demektedir.
Çalışanlarınızı motive ettikçe, kendinizi de daha iyi hissettiğinizi farkedeceksiniz; çünkü ekibinizle aranız daha ılımlı olacak ve size olan saygı ve sevgileri artacaktır. Bu olumlu ortam arttıkça firmanın başarısı da yükselecek ve müşteri ilişkileri güçlenecektir.
Yorum yapmak ister misin?