Çalışanların yüzde 74’u bir işleri olsa da iş aramaya devam ediyor. Gençler bir pozisyonda genellikle 3 yıl kalırken; ileri yaşlarda ortalama 11 yıl iş değiştirmeden çalışıyor. Peki, bir yerde takılıp kalmak mı yoksa bir iş yerinden diğerine atlamak mı daha iyi?
CareerBuilder 2012 Aday Davranışları Araştırması’na göre; çalışanların yüzde 74’ü aktif olarak yeni iş arıyor ya da iş fırsatlarına açık. Gençler bir pozisyonda genellikle üç yıl kalırken; ilerleyen yaşlarda ortalama 11 yıl kalma eğiliminde oluyorlar. Çalışanların yüzde 89’u iş fırsatları arayışının rutinin bir parçası olduğu bilgisini verirken, yüzde 30’u ise iş arayışının haftalık bir aktivite olduğunu söylüyor. Araştırma sonuçlarında ayrıca, iş ilanlarına olan ilgi artıkça, çalışanların farklı pozisyonlara da ilgi gösterdiği ortaya çıkıyor. Çalışanların yüzde 53’ü bir işleri olsa da bunu kariyer olarak görmediklerini söylüyor.
Araştırma oranlarını değerlendiren Brand IQ İK Yönetici Ortağı Gurur Canbaş, bu durumun iki temel sebebi olduğuna dikkat çekiyor: “Öncelikle gençlerin; yenilik ve değişim odaklı olmaları, çabuk sıkılabilmeleri, iş değişimini gelişim fırsatı olarak görmeleri. İkincisi ise, günümüz iş koşulları, özellikle bilişim ve telekomünikasyon sektöründe yeni mezunların tecrübeleriyle orantısız ücret beklentisi.”
Canbaş, “Gençler, iş değişikliğini maaş artışı ve kariyerde gelişim için bir fırsat olarak görüyor” yorumunu yapıyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “3 senelik bir süre içerisinde çalıştıkları firmada herhangi bir terfi alamazlar ise yönetici kademesine gelmek ya da farklı bir iş alanına geçmek için de iş değişikliğini gidebiliyor.” Canbaş şu bilgiyi veriyor: “Uluslararası ya da büyük ölçekli firmalar çalışanı farklı görevlerde konumlandırarak ya da terfi ettirerek çözümlenmeye çalışılıyor.”
Dinamo Danışmanlık Yönetici Ortağı Evrim Kuran, Türkiye’de iş değişikliği oranlarının ortalamanın üzerinde olduğu sektörler otomotiv, enerji, kimya ve bankacılık olduğu bilgisini veriyor. Ayrıca teknoloji, elektronik ve telekomünikasyon alanlarında da işgücü devri ortalamanın bir miktar üzerinde olduğunu ekliyor.
Zehir ile ilacı ayıran dozdur
Kuran, “16. yüzyılın önemli bilim adamlarından olan ve modern tıbbın kurucularından biri kabul edilen Paracelsus’a göre ‘zehir ile ilacı ayıran dozdur’. İş değiştirme konusunda da bu formül geçerli” diyor. Dozunda olduğu zaman, her türlü değişim iyidir. Kuran, şirket, rotasyonlar, sürekli gelişim programları, çapraz fonksiyonel takımlar gibi araçlarla çalışanı besler ve değişimi desteklerse bunun devir oranlarını olumlu yönde etkileyeceğini düşünüyor.
3’ten az kalma 5’i aşma
Canbaş’a göre yeni mezunların mevcut çalıştıkları firmada, en az 3 sene kalmaları ve tecrübe ediniyor olmaları önemli çünkü alt yapılarının iyi olması gerekiyor. 5 seneyi aşmanız halinde ise mevcut firmada veriminiz düşmeye başlamakta, bu nedenle ya mevcut firmanızda pozisyon değişikliğine gitmeniz ya da iş değişikliği yapmanız veriminizi arttırmakta ve kariyerinizi geliştirmekte faydalı olabiliyor. Candaş, “Tecrübeli adaylar için bu iş değişikliği süresi biraz daha kısa olabilir, çünkü firmaya katma değer sağlama hızları ve öğrenme ivmeleri daha yüksek olabiliyor” diyor. Kuran ise, “Bu iş değişikliklerinin ardından olumlu ayrılışlar yaşanıyor olması çok önemli. Olumlu iklimde gerçekleşen bir gönüllü ayrılma deneyimi çalışan için iyi bir referans oluşturur” yorumunu yapıyor.
Bir çalışan için ortalama 3 yılda iş değiştirmenin çalışanın aradığını bulması açısından iyi olduğunu söyleyen Balıklı Danışmanlık Kurucu Ortağı Tuğba Balıklı, şunu da ekliyor: “İleride çok istediğiniz bir iş gerçekten tam uzmanlık isteyebilir. Bu aşamada çok iş değiştirmiş olmanız dezavantaj yaratabilir.”
Şirket çalışana yatırım yapmıyor
Öte yandan, bir şirkette 3 yıldan fazla kalmayan bir çalışan çeşitli dezavantajlarla da karşılaşabilir. Bu konuda Kuran şu örneği veriyor: “Şirketlerin liderlik yatırımı yapmaya daha istekli oldukları çalışanlar genellikle uzun süre çalışma eğilimi olduğunu düşündükleri çalışanlardır.” Öte yandan sık iş değiştirmek, hala ve bence ne yazık ki, geleneksel işe alım süreçlerine bağlı şirketlerde özgeçmişlerde pek de şık görünmez. Bu da çalışanın değerlendirmesi gereken bir potansiyel risktir.
Sevdiğiniz işi mi yapıyorsunuz?
Sık iş değiştirmenin iyi veya kötü olmasının kişiye göre değişeceğine inandığını söyleyen Balıklı, kişinin kendini merkeze koyması gerektiğini belirtiyor. Balıklı; “Ara ara kişi ‘sevdiğim işi mi yapıyorum’u, soruyor olmalı kendine. Kendini bağımsız bir gözle, dışardan değerlendirebilmeli. O zamanın şartların doğrusu oydu, diye zamanı gelince hatırlayacaktır” diyor. Balıklı, iş değiştirme sıklığının dozunda ve dengeli bir şekilde olması gerektiğini savunuyor. Balıklı, “Bazen sabrın sonu selamettir, lafı doğru çıkıyor. Bazen de sabır kişinin özgüvenini zedeliyor. Bu analizleri çalışan çok iyi yapabilmeli” yorumunu yapıyor.
Balıklı, gençlere kendi değerinin tam olarak ne olduğunun farkında olarak kariyer hayatları boyunca da hiç yorulmadan severek bunu geliştirmelerini tavsiye ediyor. “Gençler cesaret edebilmeli” diyen Balıklı, sözlerine şöyle devam ediyor: “Çok yanlış yerlerde ayrılmaya cesaret edemeyen çok insan var. Yıllar sonra farkına varıyorlar. Ama dengede ve kontrollü cesaret. İyi analiz ederek, hedeflerin çıkarıldığı ama bir yandan da en kötü senaryoya da hazır olmalı.” Kuran, gençlere içlerinde nasıl biri olduklarını, değerlerini, güçlü yanlarını, gelişim alanlarını ve nasıl bir iş ikliminde değer yaratabileceklerini anlamak için ciddi bir mesai harcamalarını öneriyor.
“Kurumsal ya da büyük firmada çalışmak her zaman sizin için en iyi seçenek olmayabilir, önemli olan çalışacağınız firmada ne öğreneceğiniz ve ne kadar mutlu çalışacağınızdır” diyen Canbaş, çalışanlara her şirketin bir kültürü olduğunu ve bu şirket kültürü ile ve çalışılacak yönetici ile ne kadar uyumlu olabileceklerini mülakat sırasında ve sonrasında doğru analiz edilmesi gerektiğini söylüyor.
Yeni mezunlar panik yok!
•Yolun başındayken, daha yolun nasıl bir yol olduğunu görmeden karar vermeyin.
•İlk deneyimlerinizi sanki okullarınızın devamı gibi görün.
•Hem maddi, hem manevi kararlarınızda sabretmeyi bilin.
•İlk yıllarda aldığınız maaşlarınız kesinlikle karar verici etken olmamalı.
•Kısa vadeli bakmayın, sakin olun.
•Karşınıza iş ortamında zorluklar çıkması halinde, bu zorlukları bir gelişim fırsatı olarak görün.
•İş değişikliğine gitmek yerine, gelişim fırsatlarını değerlendirin.
Araştırmacı gençler interneti iyi kullanıyor
Araştırmaya göre genç çalışanlar önce açık pozisyonları keşfediyor, sosyal medyayı kontrol ediyor. Şirketlerin internet sitelerini ve şirket kültürünü, pazar payı ve yeni gelişmeleri derinlemesine araştırıyor. Başvuru öncesi: yüzde 81’i sosyal ve profesyonel ağlar üzerinden şirketi araştırıyor, yüzde 74’ü şirketle ilgili internet haberlerini okuyor ve şirketin web adresini inceliyor.
Yorum yapmak ister misin?