Dekorasyonda boya ile yapılabilecek her işi yapan Zerrin Uz, 10 yılı aşkın süredir ev, işyeri, bar ve otel gibi birbirinden farklı mekanı renklendiriyor.
Öğrencilik yılları sırasında dekoratif resimle tanışan ve bunu mesleğe dönüştüren Uz, Türkiye’de bu işi sürekli yapan birkaç isimden biri. Birçok ünlü ismin evine resimler yapan Uz, duvar resimlerinde genelde klasik temaların tercih edildiğini ve talebin en çok çocuk odaları için geldiğini söylüyor. Kendi önerileriyle de mekan sahibine fikir veren sanatçı, işinin en çok özgürlüğünü seviyor.
Akademik geçmişinizden bahseder misiniz?Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü mezunuyum. Adnan Çoker atölyesinden mezun oldum. Okuldayken Litografi ve Fresk çalışmaları yaptım. 10 senedir de dekoratif resim yapıyorum.
Dekoratif resme yönelmeniz nasıl oldu?
Tamamen ticari amaçlarla yöneldim. Öğrencilik yıllarımda Çırağan Sarayı’nın restorasyonu vardı, orada çalıştım ve aslında orada başlamış oldum. Daha doğrusu böyle bir işin varlığını orada keşfettim. Yapılan şeyler dekorasyon içinde resim süsleme, bezeme ya da mobilya eskitme, patine boya türü şeylerdi. Sonrasında ben de yapabilirim dedim ve küçük küçük yapmaya başladım. Dekorasyon firmalarıyla, mimarlarla bağlantılar kurdum. İyi bir şeyler yapınca gerisi geldi zaten. İnsanların birbirine söylemesiyle belli bir çevre oluştu ve devam ediyor.
Ticari kaygılar taşımasaydınız yine de dekoratif resme yönelir miydiniz?
Hayır, sadece resim yapardım. Çünkü resmi dekorasyon içinde yaptığınızda özgünlüğü kalmıyor, sadece ve sadece size ait bir şey olmuyor. Ev sahibinin, otel sahibinin ya da resmi nereye yapıyorsak oradaki ilgili kişinin görüşleri doğrultusunda bir şeyler üretebiliyoruz. Ben resim eğitimi aldım fakat açıkçası yapılan şeyler dekoratif oluyor.
Resimleri sadece müşterilerin taleplerine göre mi yapıyorsunuz?
Hayır sadece müşterinin talebine göre değil. Benim kendi önerilerim de oluyor. Müşterinin evini gidip görüyorum, sonra o eve uygun renklerin ne olabileceği ya da neler yapılabileceği konusunda fikirler veriyorum. Karşılıklı olarak, müşterinin zevkiyle örtüşen şeylerde ortak bir paydada buluşuyoruz.
Sürekli aynı resmi görmekten sıkılırım diyenler için ise resimler tual bezinin üzerine yapılıyor. Böylece resimler istendiğinde çıkartılıp taşınabiliyor.
Daha çok ne yönde talepler geliyor?
En çok çocuk odaları için talep geliyor. Çocuk odalarında çizgi film karakterlerinin kompozisyonlar halinde bütün odaya yayılması ya da tek bir figür halinde yapılması ve de tavana bir gökyüzü efekti verilmesi en çok istenen şeyler. Bunun dışında duvar resminde genelde klasik şeyler istiyorlar. Türk insanı modern resme pek sıcak bakmıyor. Genelde manzara resmi isteniyor. Bir de Trompe l’oeil dediğimiz bir resim biçimi var. Burada mekanla aynı boyutta derin bir perspektif içinde resim yapıyorum ve bu resimde sanki yürüyüp gidecekmişsiniz gibi bir alan oluşturuyorum. Bu, mekanlara derinlik veriyor ve insanlarda şaşırtıcı bir etki uyandırıyor. Bunu özellikle girişte çok uyguluyorum. Bunların dışında dekoratif anlamda boyayla yapılabilecek hemen her çeşit işi yapıyorum, varak işi, patine işi, kaptonpiyer süsleme gibi. Otellere, restoranlara tual resmi de yapıyorum.
Bugüne kadar gelen en ilginç talep neydi?
Genç bir müşterim evindeki barın arkasına –fanatik Galatasaray’lı olduğu için- Galatasaray forması yaptırmıştı. Başka bir müşterim, kız arkadaşına tual üzerine kolajla şiir yazdırmıştı. Bir diğer müşterim de Boğaz’a bakan yalısının içine Boğaz manzarası istemişti, bu da bana sıradışı bir istek gibi gelmişti.
Sizin önerileriniz de oluyor değil mi?
Uyarılarım oluyor. Asla iş olsun bitsin diye düşünmüyorum ve yakışmayacağını düşündüğüm şeyi yapmıyorum, dürüst davranıyorum. Mesela müşteri koyu renk bir duvar talep ediyor fakat aslında koyu renk orayı çok daraltacak ya da varaklı bir şey istiyor ama ev tamamen modern. Benim yaptığım iş resim olduğu için olsa sanatsal bir yönü var. Ben arkamda “onu ben yaptım” diye bir şey bırakıyorum ve o işin sonuna kadar da arkasında olmam gerekiyor.
Müşterileriniz daha çok kimlerden oluşuyor?
Müşterilerim daha çok belirli bir tabakanın üzerindeki kesimden oluşuyor. Çünkü dekoratif resim bir ihtiyaç değil, bir lüks.
Fiyatlar neye göre değişiyor?
Hem metraja hem de istenilen resmin ne kadar zaman alacağına göre değişiyor. 25-30 m 2 resim yaptığım da oluyor. Bir havuzun başına 25 m 2 denizaltı resmi yaptım, sonra dışarıda bahçeye fresk tekniği ile manzara resimleri yaptım. Onlar da devasaydı.
İş öncesinde nasıl bir hazırlık yapıyorsunuz?
Öncesinde az çok ne kadar zamanda bitirebileceğimi tahmin ediyorum. Duvar resminde mekana göre resmin eskizini yapıyorum. Eğer kopya resim istemiyorlarsa, resmin mekana nasıl yerleştirileceğini, renklerinin ne olacağını, nasıl duracağını küçük bir eskizle müşteriye gösteriyorum. Eğer duvar patinesi tarzında bir şeyse küçük bir MDF’ye örnek yapıyorum. Çünkü müşteri az çok ne yapacağınızı görmek istiyor.
Duvar resimleri en çok çocuk odaları için talep ediliyor. Çizgi film ve masal kahramanlarının süslediği duvarlar, odanın havasını tamamen değiştiriyor.
Ne tür malzemeler kullanıyorsunuz?
Kullandığım boyalar su bazlı, akrilik ve ithal boyalar. İç mekanda dış cephe boyaları kullanıyorum. 10 sene önce yaptığım şeylerin hala sapasağlam durduğunu biliyorum. İsterlerse resmi tuval bezinin üzerine yapıyorum ve istedikleri zaman çıkartabiliyorlar, resim taşınır özellikte oluyor.
Yaptığınız işin en çok hangi yönünü seviyorsunuz?
En çok özgürlüğünü seviyorum ve direkt insanlarla birebir iletişim kurmak, farklı insanlar tanımak çok hoş. Monoton olmaması, sürekli yer değiştirmek de insana daha çok enerji sağlıyor. Tamamen her şeyiyle size ait bir iş ve bu nedenle sorumluluğu çok fazla.
Kişisel hedefiniz ne?
Bugünlerde özgün çalışmalarıma ağırlık vermeye çalışıyorum. Ama bu işin kötü tarafı çok fazla zaman alması. En büyük hedefim kendi özgün resimlerimle bir sergi açmak. Öğretim üyeliği yapmak da planlarım arasında. Ama en büyük hedefim özgün üretim yapmak.
Dekorasyon trendinde artık banyolarda fayansın kalmadığını belirten Zerrin Uz, duş kabininin içine bile resim yapıyor. Banyolarda en çok perde efektleri ve figüratif resimler tercih ediliyor.
Türkiye’de dekoratif resim ne boyutta?
Türkiye’de dekoratif resmi sürekli olarak yapan yok diyebilirim. Ben on seneyi aşkındır sadece bu işi yapıyorum. Diğer arkadaşlar ise arada sırada yapıyorlar. Dünyada böyle şeylere daha profesyonel yaklaşılıyor, yurtdışında el işçiliğine daha çok para veriliyor. Ama biz profesyoneller ile amatörlerin ayırımında değiliz. Çünkü Türkiye’de resim bilgisi çok fazla yok. Onun için hep manzara resmi daha çok yapılır. Sevindirici olan son zamanlarda, genç insanlara daha fazla soyut resim yapabilmemiz ya da farklı yaklaşımları kabul ettirebilmemiz.
Yorum yapmak ister misin?