Teknolojik gelişmeler, pandemi süreci derken çalışma hayatı hızlı bir dönüşüm sürecine girdi. Çalışma şekillerindeki değişim ise serbest çalışanların oluşturduğu yeni bir ekonomiyi doğurdu: Gig ekonomisi! İnsan Kaynakları Proje Danışmanı İpek Aral, gig ekonomisini sürdürülebilir kılmak için neler yapılması gerektiğini bu yazımızda anlattı.
Bu cümleler günümüzde ‘gig ekonomi’ tanımı dahilinde çalışmakta olan uzmanların aklından geçenleri yansıtıyor. Tempolu, yüksek sorumluluk içeren, öz performans, öz öğrenme ve sosyal bağlantıların (network) çok akıllı yönetilmesi ve geliştirilmesini gerektiren bir çalışma şekli gig. Bu nedenle herkesin kolayca geçiş yapabileceği bir model olmayabilir.
Gig çalışmayı, herhangi bir kurumun bordrosuna girmeden, aynı anda farklı organizasyonlarla iş yaparak, esnek zaman ve çalışma koşullarıyla bağımsız para kazanabilmek şeklinde özetleyebiliriz. Günümüzde ülkemizde de proje bazlı, parça başı, belirli süreli sözleşme/kontratla tanımlanmış şartlar ve taahhütler çerçevesinde gig çalışma süreçleri yürütebiliyoruz.
Gig çalışmada elde edilen gelirin kanuni olması, bu disiplinin en hassas konularından biri. İyi bir mali müşavir mentorluğunda ister şahıs, ister limited şirket açarak, ister serbest meslek makbuzu ile ister e-fatura mükellefi olarak çalışabilirsin. Sigorta, vergiler gibi önemli detaylar için mali müşavirin gerekli bilgilendirme ve yönlendirmeleri sana yapacaktır.
Son on üç yıldır gig ekonomi çerçevesinde hizmet veren bir insan kaynakları uzmanı/danışmanı olarak bu çalışma modelini sürdürebilir kılan faktörleri beş başlıkla ele alabilirim;
İleri seviyede bilgi ve tecrübe
Bir kurumun senden hizmet alması için söz konusu iş/problem hakkında iç kaynaklarının ya olmaması ya da yetersiz kalması durumu vardır. Dolayısıyla sen bilgi ve tecrübenle başta sıkıntıyı teşhis edebilmeli, ardından çözüm alternatiflerini masaya koyabilmelisin. Bunları yapabilmek için mesleki derinliğinin çok olması gerekir. Eğer yapamayacağını düşündüğün bir iş veya çözemeyeceğin bir problem ise bu durumu da şeffaf bir şekilde anlatabilmelisin.
Hizmet odaklılık
Üstlendiğin işi nasıl yapacağına dair detaylı iş ve zaman planını sunman çok önemli. Bu plan sayesinde kurumun stratejilerini, önceliklerini, ihtiyaçlarını, kaynaklarını, kısıtlarını daha detaylı etüt edebilir; kurumun yetkililerini işin içine daha aktif şekilde katabilirsin.
İş planının gerçekleştirilmesi sürecinde pek çok sıkıntının yaşanacağını bilmelisin. Kadrolu bir çalışan olarak asla senin sorumluluğunda olmayan aksamalar, gig modelde bütünüyle senin meselendir. Zaman taahhütlerine uymak için yüksek sorumluluk bilinci ile işe sahip çıkman gerekir. Bahane üretmek, o kurumdan bir daha iş alamaman anlamına gelecektir.
Özenli ilişki yönetimi
Gig çalışma modelinde itibar çok önemlidir. “Yaparım” dediğin işi yapmalı veya o işe hiç girmemelisin. Güvenilirlik birincil önceliğin olmalı. Farklı sektörlerde, bambaşka kurumlarda, değişik çalışma kültürleri ve insanlarla buluşmak hem çok geliştirici hem de çok streslidir.
En üstten, en alt seviyeye kadar çok katmanlı ve çok yönlü iletişime geçebiliyor olmanın ise tek kuralı vardır: Egonun akıllı yöntemi. İyi dinleyici olmak, doğru zamanda doğru soruları sormak, ne zaman susup, ne zaman, kiminle, ne konuşacağını bilmek egosunu yönetebilen insanların bu süreçte ustalaştıkları alt davranışlardır.
Gig modelde çalışırken odanın en bilgili, tecrübelisi sen olabilirsin, ama en akıllısı asla olmamalı, ortak aklı kullanma yetkinliğini azami şekilde sergileyebilmelisin.
Sürekli çok yönlü öğrenme ve gelişim
Dünya ve bütün iş kolları inanılmaz bir hızla değişirken, hatta dönüşürken, “uzmanım” iddiasındaki bir kişinin kendisini sürekli ve çok yönlü geliştirmesi gerekir. Belki de diğer dört madde ile kıyaslandığında gig modelde çalışmayı tercih edenleri en zorlayacak olan budur. Uzmanlık alanın ve bağlantılı bütün konuların ne yönde ilerlediğini sürekli araştırmak, takip etmek, öğrenmek, öngörmek, uyarlamak ve denemek zorundasın ki sana sorulduğunda en yeniyi alternatif olarak masaya koyabilesin.
Öz üretim
Gig modelde çalışan bir insanın neler bilip yapabildiğini anlatabilmesi, sözün özü kendini pazarlayabilmesi çok önemlidir. Masaya oturduğun kurum yetkililerinin sana soracağı haklı ilk soru “Ne bildiğinizi, neleri, nasıl yapabildiğinizi nereden bilelim?” olacaktır. Dolayısıyla mesleğine dair çalışma, bilgi ve tecrübeni yansıtacağın araçlar yaratıyor ve onları sürekli besliyor olman gerekir. Öz üretimlerini bir blogda, sosyal medya kanallarında paylaşarak etki ve ulaşım alanını arttırmalısın. Bu çalışmaları yaparken sosyal fayda yaratabiliyor olman da sana ayrı bir üretme motivasyonu sağlayacaktır.
Konuk yazar: İpek Aral / İnsan Kaynakları Proje Danışmanı
Yazara ait diğer yazıları okumak için buraya tıklayabilirsiniz.