Hayatına baleyle yön veren Tan Sağtürk, şimdi de öğrenci keşif merkezi olarak nitelendirdiği Tan Sağtürk Bale ve Dans okullarıyla genç yetenekleri keşfediyor. Sanatçı olarak kendi sanatını icra etmemin yanında tanıtmanın da bir o kadar önemli olduğunu vurgulayan Tan Sağtürk’ün gönlünde bale sanatını Türkiye’nin her yerindeki insanlara sevdirmek yatıyor. Son olarak Bez Bebek isimli sitcom’da oynayan Tan Sağtürk’le, bale kariyerinden, oyunculuktan ve yakın zamanda hayata geçireceği projelerinden bahsettik.
Bale hem zor hem de çok keyifli bir iş
Konservatuardan önce, ailem bale yapmak isteyip istemediğimi sorarak zor bir işe başladığım konusunda da beni uyardı. Baleye, Ankara Devlet Konservatuarı sınavını kazanarak başladığımda dokuz yaşındaydım. Ardından 18 yaşındayken, Fransa Genç Balesi’nin Ankara Devlet Opera ve Balesi’nde yaptığı workshop sırasında seçildim. Fransa’ya giderek, Fransa Opera ve Devlet Balesi’ne girdim. Bale gerçekten zor bir işmiş ama aynı zamanda dünyanın en keyifli işi. Uzun süre Fransa’da yaşadıktan sonra çevremdeki birçok insan gibi ben de doğduğum yere dönmek istedim. Belirli bir kariyer yaptıktan sonra büyük bir özlemle ülkenize dönmek istiyorsunuz. Kariyerimi yurtdışında da hala sürdürüyorum. Yılın belirli zamanlarında yurtdışında oluyorum, arkadaşlarımla çeşitli sanat ortamlarında çalışmalarımız oluyor. Türkiye’de yaşıyorum ama bir ayağım da yurtdışında.
Dans okullarımız aslında öğrenci keşif merkezleri
Fransa’dan dönünce Diyarbakır, Gaziantep, Kahraman Maraş, Antep, Mardin, İzmit, Kayseri, Samsun, Ankara, İzmir, İstanbul’da dans okulları açtık. Sadece bir gösteri için diğer illere, okullara gitmeyi anlamadığım için okullar açmaya karar verdim. Türkiye’de birçok insan bilmez ama dans okulu açmadan önce defalarca konferans veriyor, gösteri yapıyor, baleyi anlatıyorsunuz. Bence Türkiye gibi bir ülkede sanatçılar, hem sanatlarını yapmak hem de tanıtmakla sorumlular. Halkın sizi tanıması, sorumluluğu ağır ve keyifli bir duygu. Dans okullarımızda konservatuara sekiz öğrenci alınıyorsa altısını bizim yetiştirmemiz gurur verici. Açtığımız dans okulları aynı zamanda öğrenci keşif merkezleri.
Balede disiplin çok önemli
Klasik baledeki 1. ve 2. sınıflar haftanın iki günü birer saat çalışıyorlar. Üçüncü sınıftan sonra klasik baledeki çocuklar haftanın bir günü iki saat derslere geliyor ve caz dersi almaya başlıyorlar. Tüm öğrencilerimiz yeterince disiplinliler zaten bale yapabilmek için disipline çok ihtiyaçları var. Çocukların baleyi önce sevmeleri sonra saygı duymaları, korkmaları ve tekrar saygı duymaları lazım. Öğrencilerimizi iyi kötü diye ayırmıyoruz, iyi öğrenciler lokomotif görevi görür, sınıfı götürürler. Klasik baledeki sınıflardaki öğrenci sayımız 12’yi geçmiyor. Gösteri zamanlarında sınıfları birleştirerek çok profesyonel gösteriler hazırlıyoruz.
Güneydoğu Anadolu’da baleye erkek öğrencilerin ilgisi yüksek
Türkiye’de maalesef erkek bale dansçılarına önyargıyla yaklaşılıyor. Ben bu önyargıları Fransa Devlet Balesi’nden İstanbul Devlet Balesi’ne dönünce anladım. Demek ki kendi içimizde o kadar yoğun çalışmışız ki bu ön yargıyı bile hissetmeden yetişmişiz. Zamanla bu önyargıların değişeceğine inanıyorum. Güneydoğu Anadolu’da erkek öğrenci sayımız İstanbul’a göre daha fazla. Oradaki insanlar yapacak meslek olarak görüyorlar baleyi bu yüzden daha sıkı sarılıyorlar. Kız ya da erkek; bale onlar için çok kaliteli bir meslek.
Öğrencilerimizi konservatuara hazırlıyoruz
Okulumuzun öğretmenleri, devlet konservatuarlarında yetişen öğretmenler. Öğretmenlerimizle beraber dansları geliştiriyoruz. Okullarımıza öğrencimiz on yıl düzenli olarak devam ederlerse, öğretmenlik sertifikasına sahip oluyorlar. Öğretmen olmak için bize devam eden öğrencilerimize de her konuda destek olmaktan çekinmiyoruz. İsterlerse okul bitince konservatuara girebiliyorlar ya da direk bale okullarında öğretmenlik yapabiliyorlar. Meslek olarak da çok güzel bir meslek kazandırmış oluyoruz.
İlk oyunculuk deneyimi: İkinci Bahar
İkinci Bahar projesinde yer aldığım dönem, operadan istifa ettiğim ve ne yapmam gerektiğini bilmediğim bir dönemdi. O sırada televizyonda Yavuz Turgut ve Uğur Yücel beni ayrı görerek dizi de benim için rol yazmaya karar vermişler. Önce projeyi kabul etmek istemedim çünkü o roldeki herhangi bir başarısızlığım benim daha önceki başarımın önüne geçebilirdi. Operadan ayrı ilk defa kendi başıma bir şey yapacaktım, kısıtlı imkanlara sahiptim. Senin için yazılacak rol sana çok şey katacak dendi, arkadaşlara danışarak rolü kabul ettim. Gerçekten çok iyi bir proje oldu, ben de oyunculuktan zevk alır hale geldim. İyi projelerde yer almak için İkinci Bahar’dan sonra başka projede yer almadım.
Nişantaşı’ndaki dans okulumuz, Avrupa’nın en iyileri arasında
İkinci bahar döneminde sadece oyunculukla ilgilenmedim, ilk dans okulumu da açtım. Eğer dizi çekimleri iyice programlanırsa o zaman rahatlıkla diğer işleriniz aksamıyor. Nitekim ilk bale okulumu Nişantaşı’nda, İkinci Bahar dizisi döneminde açmıştım. İlk açtığım okul, eğitimini kuvvetlenerek sürdürüyor. Hatta Avrupa’daki en iyi bale okulları arasında sayılıyor.
Bez bebek’i çocuklara yönelik bir dizi olduğu için kabul ettim
Bez Bebek, çocuklara yönelik olduğu, kapalı ve rahat bir mekanda çekildiği için de rahatlıkla kabul ettim. Dizi yayınlanmaya başlar başlamaz sokakta çocukların yoğun ilgisiyle karşılaştım ve çok mutlu oldum. Bunun dışında dizi yayınlanalı kısa süre olsa da büyük ilgi görüyor.
Başarılarımla gurur duyuyorum
Tüm başarılarım, ayrı ayrı benim için çok değerli. Yıldız dansçı ünvanı almak, Jeune Ballet de France gibi bir yerde izleyicilerin ismim için oyuna gelmesi gibi beni mutlu eden birçok başarılı deneyim yaşadım. Bunların hepsi benim için çok gurur duyduğum, için için sevindiğim olaylar.
Yıllardır tatil yapmadım
Çok çalışkanım, güne erken başlarım, uzun yıllardır hiç tatil yapmadım. Yaptığım işi çok seviyor, bir gün dahi bırakamıyorum. Mutlaka her gün 16:00- 22:00 arası okullarımdaki ders saatlerinin başında duruyorum. Hafta sonları da saat 15:00’e kadar çalışıyorum, bu saatlere göre dizi çekimlerimi ve özel işlerimi ayarlıyorum.
Büyüklere latin, tango, modern dans dersleri
Eğitim merkezlerimizde klasik balenin yanı sıra büyük yaşlara da latin, tango ve modern dans jazz dans eğitimi veriyoruz. Herkesin farklı bir amacı var dans dersine başlarken. Latin, tango, Modern Dans’ta yedi sınıfımız var. Bu sınıflar zamanla danslarda ilerledikçe birbirleriyle rakip oluyorlar. Bu sınıfları dans ederken izlemek bile bana keyif veriyor.
Dalışı ve suyu çok seviyorum
Okullarımız, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olduğu için yaz döneminde okullarımızı kapatıyoruz. Bu yaz ameliyatla uğraştığım için pek bir şey yapamadım ama genelde yazları işim kaçta biterse kalan zamanım dalarak veya suyla geçirmeyi tercih ediyorum. Bu sene sörf yapmak istiyorum. Dalışı ve suyu çok seviyorum, umarım ilerde küçük bir yelkenlim olur.
Hedefim kendi Company’mi kurmak
Türk Genç Balesi gibi bir company kurmak istiyorum. Bunun için her türlü dansı yapabilecek klasik bale sanatçılarından oluşan, çok çabuk uyum sağlayarak hızlı ilerlemenize ayak uyduracak dansçılarınızın olması gerekiyor. Genelde company’lere baktığımız zaman önce company’ler kurulmuş sonra company’lerin okulları kurulmuş. Ancak company kurmak çok masraflı olduğu için ben tam ters yolu izledim. Önce okullarımı açtım ardından dansçılar yetiştiriyorum.
Yorum yapmak ister misin?