Bulunduğunuz konumu sevmeyebilir, hedeflediğiniz işe sahip olmayabilir ya da başarınızın görünür olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak bir hayaliniz veya hedefiniz varsa, değişim öncelikle sizden başlamak zorunda. Hayalinize ulaşmak için Profesyonel Kariyer Koçu ve FunOfis Kurucu Ortağı Selin Yetimoğlu’nun verdiği 5 tavsiyeyi uygulayabilirsiniz.
Kişilerin hedeflerine ulaşamamalarının sebepleri arasında hedefe odaklanamamak, içsel motivasyon eksikliği ve atalet yer alıyor. Bunların da hepsi, birbirini tetikleyen ve süreci zorlaştıran sebepler. Eğer bir hayaliniz veya hedefiniz varsa, değişim sizden başlamak zorunda. Diğer insanları, durumları ve evrendeki diğer dinamikleri değiştiremezsiniz, ancak kendinizi değiştirerek hayallerinizi gerçekleştirebilir ve hedeflerinize ulaşabilirsiniz. Hayalleri olan ancak kendini motive etmekte zorlanan kişilerin çok işine yaradığını gözlemlediğim birkaç metot var:
Normalde uyandığınızdan 30 dakika önce uyanmaya başlayın
Güne daha erken başlamak her zaman size daha çok enerji verir ve hep yakındığınız o “zamansızlık” sorununu azaltır. Spora mı gitmek istiyorsunuz? Kitap okumak mı istiyorsunuz? Ulaşmak istediğiniz hedef için çalışmaya vakit mi bulamıyordunuz? Bu yöntemle bir ayda fazladan 14 saat vaktiniz olacak.
Büyük hedefleri parçalara bölün
Eğer hedefiniz uzun vadede gerçekleştirmenizi gerektirecek kadar büyükse parçalara bölün. Örneğin, kitap yazmayı hedefliyorum ve kitabımı 2018 Haziran’ında yayımlatmayı hedefliyorum. Bu durumda en verimli hedef takip yöntemi ters kronolojik olarak parçalara bölmektir. 2018 Mayıs’ta kitap baskıya gönderilmiş olmalı, Nisan’da editöre verilmiş olmalı, Mart’ta ilk taslağı tamamlanmış olmalı, Şubat’ta… Diye devam eden bir hedef-zaman listesi oluşturmak, kendinizi takip etmek için daha kolay olur ve zaman baskısı sayesinde hedefinizi unutmanız da zorlaşır.
Yere düştüyseniz kalkın, toparlanın ve yürümeye devam edin
Harry Potter kitaplarının yazarı J.K Rowling, kitabı yayımlanmadan önce 12 yayıncıdan ret aldı. Walt Disney, Disneyland fikrine yatırım alana kadar 302 yatırımcıdan ret aldı. Van Gogh ilk tablosunu satana dek 800 tane tablo yaptı ve hiçbirini satamadı. Kariyer, rekabetin yoğun olduğu bir alan. Bir kariyer hedefiniz varsa, kendinize küsmeden hep o hedefe doğru ilerlemeye devam etmelisiniz.
Gün içinde şekerleme yapın, yapamıyorsanız meditasyonu deneyin
Artık hepimizin bildiği gibi Google gibi şirketler çalışanları için uyku odası yapıyor. Gün içinde 20 dakikalık bir uykunun yetişkin bir bireye sağladığı olumlu etki ve zihin tazelenmesi defalarca kanıtlandı. Muhtemelen uyku odanız yoktur ama boş bir toplantı odasında, öğle arasında yemekten sonra kalan vakti değerlendirebilirsiniz. Eğer uyumak sizin için zor bir eylemse, meditasyonu deneyebilirsiniz. Daha önce hiç meditasyon veya meditatif bir uygulama yapmadıysanız kulağa “saçma, faydasız” gelebilir. Muhtemelen hayatınızda hiç kola içmeden önce o siyah sıvının tadını böyle sevebileceğinizi düşünmüyordunuz. 10 dakikalık bir meditasyonun sizi tazeleyeceğine emin olun. YouTube’daki meditasyon videolarıyla veya telefon uygulamalarıyla kulağınıza kulaklığı takıp komutları takip etmeniz yeterli. Bu tür bir tazelenmenin günün geri kalanında da enerjinizin düşmemesini sağladığını göreceksiniz, böylece değiştirmek istediğiniz şeyleri yapmanız için daha fazla enerjiniz olacak.
Konfor alanınızın dışına çıkın
Konfor alanı, hayatınızın büyük kısmını geçirdiğiniz yerdir. Konfor alanı, üzerinde ayaklarınızı uzatıp TV seyretmeyi en çok sevdiğiniz koltuğunuzdur. Hafta sonu sabahları telefonunuza alarm kurmama kararı verdiğiniz an ve yatmadan önce kitap okumamak için beyninizin kendinize bahaneler üretmenize yardımcı olan kısmıdır. Her fırsatta spor yapma isteğinizden bahsetmenize rağmen spor yapabileceğiniz her fırsatı spor yapmayarak değerlendirmenizdir. Yöneticinizin sizi dahil ettiği en son projenin hiç de size göre olmadığını düşünmenize, bu düşünceyle o projeye zaten katkı sağlamadığınızı fark etmenize ve yöneticinizle konuşursanız sizi başka bir projeye alabileceğini bilmenize rağmen bir türlü o konuşmayı yapmamanızdır. Konfor alanından çıkmayan kişiler, hedeflediklerine ulaşamazlar. Bu alanı bu kadar vazgeçilmez yapan şey, alanın dışına çıkıldığında karşılaşılabilecek bilinmezlik ve atılabilecek yanlış adımların korkusu. Oysaki yeni şeyler denedikçe “yeni”ye olan önyargı kırılır. O alanın dışına çıktıkça alanı normalleştirirsiniz ve yeni adımlar atmaya alıştıkça yürüyüşünüz daha düzgün olur, artık yanlış adım atmaktan korkmamaya başlarsınız.
Şimdi tüm bunları birleştirin, hayatınıza adapte edin, beğenmediklerinizi çıkarın, kendi yöntemlerinizi ekleyin ve dönüşüm yolculuğunuzu başlatın.
Yorum yapmak ister misin?