İK zirvesinin en önemli konuklarından biri olan Alain de Botton 16-17 Şubat tarihleri arasında İK Zirvesi 2011’de Kariyer.net’in özel davetlisi olarak İK’cılarla buluştu. İş dünyasının insan psikolojisindeki değişime nasıl yön verdiğini anlatan Alain de Botton, sunum sonrasında Kariyer.net misafirlerinin sorularını da yanıtladı.
Bu yüzyılın en önemli filozoflarından biri olan Alain de Botton, İK zirvesinde Kariyer.net’in özel davetlisi olarak İK’cılarla buluştu. Aşk, felsefe, mimari, seyahat, edebiyat ve iş hayatı üzerine sade ve yalın diliyle ünlü filozof, sıradan görünen günlük yaşamımıza farklı bir bakış açısı getiriyor. İsviçre’nin Zürih kentinde doğan Alain de Botton dünyada yirmi beşten fazla dili, ülkeyi aydınlattı. Türk okurları da onun her yazdığını, her söylediğini çok sevdi. 1993 yılında ilk romanı Aşk Üzerine (Essays In Love) yayınlandı. Eleştirmenlerce ayakta alkışlanan kitapta, aşk kavramı, bir ilişkinin ekseninde A’dan Z’ye ele alınıyordu. Kitabın tarzı farklıydı, çünkü roman türünde pek karşılaşılmayan nitelikte analizler ve yansımalar içeriyordu.
Biyografik eserde farklı bir tarz
Biyografik eserde farklı bir tarz
Essays In Love’ın ardından 1994’te “Romantik Hareket” (The Romantic Movement) ve hemen ardından 1995’te “Öp ve Anlat” (Kiss and Tell) yayınlandı. 1997 yılında dördüncü kitabı “Proust Hayatınızı Nasıl Değiştirebilir?” (How Proust Can Change Your Life?) yayınladığında tüm dünya onu tanımaya başladı. “Felsefenin Tesellisi” (The Consolations of Philosophy), 2000 yılında raflardaki yerini aldı. Felsefe ve edebiyatın aynı potada eridiği kitabı, 2002’de yayınladığı “Seyahat Sanatı” (The Art of Travel) takip etti. 2004’te statü endişesinin tarihsel öyküsünü ve tarih boyunca bu endişeyi yenmeye çabalamış hareketleri incelediği kitabı “Statü Endişesi”ni (Status Anxiety) ve 2006 yılında “Mutluluğun Mimarisi”ni (The Architecture of Happiness) yayınladı.. Yazarın son iki kitabı “Havaalanında Bir Hafta” (A Week at the Airport) ve “Çalışmanın Mutluluğu ve Sıkıntısı” (The Pleasures and Sorrows of Work) ise dünya çağındaki ününe ün kattı, başarısını taçlandırdı. Bir yazar olarak gözlemleme yeteneğiyle dikkat çeken Alain de Botton, sunumunda gözümüzün önünde olup bitenleri görmenin önemini vurguladı. Birçok yazarın iş dünyası hakkında yazmaktan çekindiğine değindi. Kendini filozof ve düşünür olarak tanımlayan Alain de Botton, fikirleri ortaya çıkarıp toplumu bilinçlendirme görevini üstlendiğini söyledi.
Her şey iletişim ile başlıyor
“İnsanlara yaptıkları işlerin önemini hatırlatmalı” diyen Alain de Botton şöyle devam etti: “Neden bu işi yaptıkları anlatılmalı. Dinler bunu bize tekrar tekrar anlatır. İş yerlerinde de çalışanlarınıza bir şeyler öğretiyorsunuz ama ekibinize bunu sürekli anlatmazsanız çalışanlarınızdan biri diğer uçtakinin ne yaptığından haberdar değildir. Bu görevi becerisi, hayali, yaratıcılık kabiliyeti olan biri…”
Alain de Botton’a dair ipuçları…
Bir yazar olarak ne zaman para kazanmaya başladınız?
İlk kitabım “Aşk üzerine” ile birlikte para kazanmaya başladım diyebilirim. 22 yaşındaydım… Sanırım birçok yazarın aksine genç yaşta beğeni toplayan şansı yazarlar arasındayım.“Yazarlık” mesleğiniz temel uğraş alanınız mı?
“Yazarlık” elbette benim için ilk sırada geliyor. Ama yazarlık dışında birçok farklı uğraş alanım var. The School of Life (www.theschooloflife.com) projesine destek oluyorum, tabii ki bir yandan da Living Architecture (www.living-architecture.co.uk) devam ediyor. Kısacası hem aktif olarak sosyal anlamda çalışıyor hem de fikir üretiyorum. İkisini dengeli olarak sürdürmeye çalışıyorum.
İlk kitabım “Aşk üzerine” ile birlikte para kazanmaya başladım diyebilirim. 22 yaşındaydım… Sanırım birçok yazarın aksine genç yaşta beğeni toplayan şansı yazarlar arasındayım.“Yazarlık” mesleğiniz temel uğraş alanınız mı?
“Yazarlık” elbette benim için ilk sırada geliyor. Ama yazarlık dışında birçok farklı uğraş alanım var. The School of Life (www.theschooloflife.com) projesine destek oluyorum, tabii ki bir yandan da Living Architecture (www.living-architecture.co.uk) devam ediyor. Kısacası hem aktif olarak sosyal anlamda çalışıyor hem de fikir üretiyorum. İkisini dengeli olarak sürdürmeye çalışıyorum.
Kariyerinizin dönüm noktası neydi?Eşim Charlotte ile tanışmam diyebilirim. Eşim iş hayatını çok iyi biliyor. Benim sanatsal açıdan değerlendirdiğim birçok şeyi iş dünyasının kurallarına uygun olarak aktarabiliyor. Bu benim için çok heyecan verici ve öğretici oluyor. Kariyerimde devrim niteliğinde değişimlere neden oldu diyebilirim.
Genç yaşta sevilen ve takdir edilen bir yazar olarak kendinizi şanlı görüyor musunuz?
Evet, hayatımda birçok şey yolunda gitti, bunun için her zaman şükran duyuyorum çünkü en şanslılardan biriyim. Ama diğer yandan elbette benimde şansızlıklarım oldu, büyük sıkıntılar atlattım.
Okuyucularınızla nasıl iletişim kuruyorsunuz?
Okuyucularıma karşı her zaman çok açık oluyorum. İstedikleri zaman internet sitem üzerinden bana e-mail göndererek ulaşabiliyorlar.Kitaplarınızda detaylara çok önem veriyorsunuz. Özel hayatınızda detaycı bir kişiliğe sahip misiniz?
Evet, bence yaşam detayların ve aşkın içindedir… Birini sevmek onunla ilgili her türlü detayı önemsemektir.
Okuyucularıma karşı her zaman çok açık oluyorum. İstedikleri zaman internet sitem üzerinden bana e-mail göndererek ulaşabiliyorlar.Kitaplarınızda detaylara çok önem veriyorsunuz. Özel hayatınızda detaycı bir kişiliğe sahip misiniz?
Evet, bence yaşam detayların ve aşkın içindedir… Birini sevmek onunla ilgili her türlü detayı önemsemektir.
Sıradan bir gününüzü bizimle paylaşır mısınız?
İki oğlum Samuel ve Saul’le birlikte uyanıyorum. Sabah 9’dan sonra biraz sessizleşiyor ortalık ardından çalışma odasına çekiliyorum. 3 saat kadar yazılarımla meşgul oluyorum. Akşamüstü 17.00’a kadar telefon konuşmaları, e-mailler gibi beni oyalayan ve maalesef dikkat dağıtan işlerle birlikte yazmaya devam etmeye çalışıyorum. Akşam yemeğinin ardından çocuklar yatana kadar onlarla oyalanıyorum.
İki oğlum Samuel ve Saul’le birlikte uyanıyorum. Sabah 9’dan sonra biraz sessizleşiyor ortalık ardından çalışma odasına çekiliyorum. 3 saat kadar yazılarımla meşgul oluyorum. Akşamüstü 17.00’a kadar telefon konuşmaları, e-mailler gibi beni oyalayan ve maalesef dikkat dağıtan işlerle birlikte yazmaya devam etmeye çalışıyorum. Akşam yemeğinin ardından çocuklar yatana kadar onlarla oyalanıyorum.
Gelecekle ilgili planlar yapar mısınız? Yoksa anımı yaşamayı tercih edersiniz?
Okuldan mezun olduğumda sadece önümdeki birkaç yılı hayal etmekle yetinmiştim. Şimdi 41 yaşında ölüme kadar olan tüm hayatımı düşünüyorum. Anı düşünmekten çok nasıl daha iyi bir hayata sahip olabilirim sorusuna yanıt arıyorum.Genç okuyucularınıza nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Acele etmelerine gerek yok ama aynı zamanda ellerini çabuk da tutmalılar… Fikirlerinizi hayata geçirin, ertelemeyin. Cesur davranın çünkü hayat kısa…
Okuldan mezun olduğumda sadece önümdeki birkaç yılı hayal etmekle yetinmiştim. Şimdi 41 yaşında ölüme kadar olan tüm hayatımı düşünüyorum. Anı düşünmekten çok nasıl daha iyi bir hayata sahip olabilirim sorusuna yanıt arıyorum.Genç okuyucularınıza nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Acele etmelerine gerek yok ama aynı zamanda ellerini çabuk da tutmalılar… Fikirlerinizi hayata geçirin, ertelemeyin. Cesur davranın çünkü hayat kısa…
Türkiye’ye daha önce geldiniz mi?
Yaklaşık 10 yıl önce ailemle birlikte güney batı sahillerinde tatil yapmıştım.
Yaklaşık 10 yıl önce ailemle birlikte güney batı sahillerinde tatil yapmıştım.
Türkiye ile ilgili aklınıza ilk gelen kelimeler neler?
Kültürel zenginliğe sahip, güçlü, muazzam. Karmaşık yapısı içinde çalkantılara müsait bir ülke… Diğer yandan mutlaka keşfedilmeli…
Kültürel zenginliğe sahip, güçlü, muazzam. Karmaşık yapısı içinde çalkantılara müsait bir ülke… Diğer yandan mutlaka keşfedilmeli…
Film ve TV programları da var
1969 doğumlu Alain de Botton, Londra’da yaşıyor. Yazar, aynı zamanda çeşitli televizyon programlarının da yapımcılığını üstlenmiş. Yönetmen Neil Crombie ile kurduğu, kitaplarının ve çalışmalarının belgesellerinin hazırlandığı, “Seneca Productions” adında bir prodüksiyon şirketi var.
TV dizileri
• Socrates on Self-Confidence
• Epicurus on Happiness
• Seneca on Anger
• Montaigne on Self-Esteem
• Schopenhauer on Love
• Nietzsche on Hardship
• Socrates on Self-Confidence
• Epicurus on Happiness
• Seneca on Anger
• Montaigne on Self-Esteem
• Schopenhauer on Love
• Nietzsche on Hardship
Filmler
Status Anxiety
The Perfect Home
Status Anxiety
The Perfect Home
Yorum yapmak ister misin?