Uzun geçen işsizlik döneminden sonra ya da çalıştığın şirketle yol ayrımına gelip iş görüşmelerine gittiğinde, süreci lehine çevirip iş teklifini kapmak aslında senin elinde!
Sebebin ne olursa olsun yeni bir iş aramaya başladın ve görüşmek için heyecan duyduğun o şirketin işe alım uzmanıyla artık karşı karşıyasın. Ne yapacaksın?
Aklında asla yapılmaması gerekenlerle ilgili birkaç fikrin olduğundan eminiz. Hem bu fikirlerin doğruluğunu gözden geçirmek hem de yeni farkındalıklar kazanmak istiyorsan, buyur buradan…
İşe alım uzmanlarının uygun/kısa aday listesine girmek elbette kolay değil. Bu aşamaya kadar geldiysen öncelikle elinin güçlü olduğunu bilmelisin. Bu bilincin sana verdiği özgüvenle kendini en son aşamaya kadar en iyi şekilde ifade etmeyi sürdürmelisin. Aynı şirket için 2. 3. hatta 4. görüşmeye gidiyor olabilirsin; ancak her görüşmede enerjini yüksek tutmanda fayda var. Sen benzer şeyleri anlattığını düşünüyor olabilirsin, ancak karşına gelen her kişinin hikayeni ilk kez dinlediğini kendine hatırlatmalısın.
Sade ve özenli ol
Evet hep söylüyoruz, yine söyleyeceğiz. İlk izlenim her zaman önemli. Bu nedenle abartıya kaçmadan özenli bir şekilde görüşmeye gitmelisin. Özen kavramını geniş çapta düşünebilirsin. Hem giyimin hem randevun hem de davranışların konusunda özenli ve dikkatli olmalısın.
Deneyimlerini bir bütün olarak anlat
İşe alım uzmanlarının işe alacakları kişiyi seçerken aynı anda pek çok şeyi değerlendirdiklerini biliyoruz. Bu nedenle iş görüşmesi yaparken deneyimlerinle birlikte farklı konularda da ipucu vermelisin. Şirket kültürüne uygunluğun, iyi bir ekip üyesi olabileceğin, kişiliğin vb. Bu konularda vereceğin her detay, daha yakından tanınmanı sağlayarak hakkında hızla karar verilmesine yardımcı olacaktır. Hiçbir İK uzmanı bütünüyle şirkete ve pozisyona uygun olan bir adayı kaçırmak istemeyecektir.
Geçmiş tecrübelerinle ilgili daha detaylı bilgi ver
Sadece çalıştığın şirketleri anlatıp iş tanımına dair detay vermezsen, İK uzmanı seni yakından tanımak için kendi sorularını soracaktır. Bu bölümü soru/cevap olarak geçirmen, hem karşı tarafta “ilgisiz/isteksiz” olduğun algısını uyandırabilir hem de sorulan sorulara verdiğin cevaplar kadar kendini anlatabilirsin. Oysa ki bu an senin için tam da kendini parlatma anı! Bu nedenle özellikle görüşme yaptığın pozisyonla uyuşan noktaları es geçmeden iş tanımından detaylıca bahsetmelisin. “Zaten tüm bilgiler CV’imde yer alıyor” da dememelisin. Mesela daha önce yer aldığın projeleri anlatman seni diğerlerinden epey farklılaştıracaktır.
Mutlaka şirkete katabileceklerinden bahset
Evet… Diğer adaylarla arandaki farkı açacağın ve teklifi kapmanı sağlayacak en önemli anlardan biri de şirketle ilgili gelecek hakkındaki planlarını anlatmaya başladığın an. Bunu yapabilmek için öncelikle görüşme öncesinde şirket hakkında detaylı bir araştırma yapmalısın. Bu araştırmadan kastettiğimiz “Hakkımızda” bölümü değil! Elbette şirket hakkında genel bir fikir sahibi olmalısın; ancak asıl kastettiğimiz başvurduğun pozisyonla ilgili olan alanlarda şirketteki mevcut durumu analiz etmen ve yapılabilecek iyileştirmeler konusunda bir fikir sahibi olarak görüşme anında dile getirmen. Bu konuda yapacağın geri bildirimle hem işinde iyi olduğunu hem de işi istediğini İK uzmanına hissettirmiş olacaksın.
İşe alınma süreci çoğu zaman rakiplerini tanımadığın bir yarış gibi. Bu nedenle öncelikle kendi yapabileceklerine odaklanmalı ve istediğin o işi kapmak için elinden geleni yapmalısın. Çok iste, istediğini hissettir ve o işi kap!
Yorum yapmak ister misin?