Pandemi ile birlikte değişen iş dünyasında, artık profesyonellerden beklenen yetkinlikler de daha farklı. Dijitalleşen – esnekleşen yeni çalışma modellerine uyum sağlamak ve değişime direnç göstermemek şimdi her zamankinden daha önemli!
Pandemi nedeniyle iş dünyası hızlı bir dönüşüm geçirdi. Uzaktan çalışma, online toplantılar, hibrit çalışma düzeni gibi teknoloji odaklı hızlı değişimlere ve esnek çalışma modellerine uyum sağlama sürecine giren şirketler; hangi sektörde olursa olsun kendi yapılarına en uygun yöntemlerle işlerini sürdürüp, gelecek yeteneklerine de şimdiden yatırım yapıyor. Son gelişmeler ve çalışma modellerindeki bu hızlı dönüşüm, iş dünyasında ihtiyaç duyulan yeni öğrenme yetkinliklerini de beraberinde getirdi.
“Stres toleransı, aktif öğrenme, direnç ve esneklik” artık çok daha önemli!
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından yayımlanan “Mesleklerin Geleceği 2020” raporuna göre pandemiyle birlikte yükselişe geçen yetkinlikler; stres toleransı, aktif öğrenme, direnç ve esneklik. Raporda aynı zamanda, 2025’te ihtiyaç duyulacak ilk 10 yeteneği WEF, raporunda “Problem Çözme, Kişisel Yönetim, Takım Çalışması, Teknolojiyi Kullanma/Geliştirme” olarak 4 ana kategori de yer alıyor.
Bu kategorilere göre kişilerin temel yetkinlik becerilerinin yanı sıra takım çalışmasındaki yetkinlikler de öne çıkıyor. Yeni düzene göre oluşturulan ve oluşturulmaya devam eden iş dünyasının çalışmalarında hem kişilerin temel özellikleri hem de takım olarak uyumlu çalışma bu alanda alınması gereken eğitimlerin zorunluluğuna işaret ediyor.
“Problem Çözme” konusunda hem bireysel hem de takım çalışması oldukça önemli. Rekabetin hiç eksilmediği hatta daha da ivme kazandığı bu dönemde yapay zekanın çözüme ulaşamadığı konularda pratik zekanın farkındalığı ortaya çıkıyor. Burada hızlı ve doğru karar verme yetisi ile birlikte, problem çözmenin yanında yaratıcılık ve inisiyatif alma becerisi de belirleyici unsurların başında geliyor.
Takım çalışmasının başarısının ilk ayağı olan “Kişisel Yönetim” ise eğitim gerektiren ana konu. Günü kurtarmaktan öte geleceğin önemli olduğu günümüzde en önemli yatırım kişisel yönetim becerileri. Bu da beraberinde eğitim ve kültür yatırımlarını getiriyor. Kişisel olarak bireyin stresle başa çıkabilme yetisi, esneklik, aktif öğrenme ve öğrenme stratejileri ilk sırada yer alıyor.
“Takım Çalışması” dün, bugün ya da yarın fark etmeksizin çalışma biçiminin olmazsa olmazı. Hatta başarının en belirgin yöntemi. Bu yeteneğin başarıya ulaşmasında ise yine liderlik ve sosyal etki öne çıkıyor. Bu yetenek kolunda takım içinde yer alan her bireyin takımı tamamlayacak yeteneklere sahip olması gerekiyor. Bu yetenekler için bir mentor eşliğinde yönlendirme alınacak eğitimlerin de başında geliyor.
“Teknolojiyi Kullanma/Geliştirme” yeteneği ise çağımızın getirdiği zorunluluk. Teknolojiyi kullanabilme yetisi, uyum sağlayabilme başarısı, kontrol edebilme gücü, tasarım ve programlama alanında ki beceriler… Bireylerde ve ekiplerde bu yetkinliğin geliştirilmesi için yatırımlar zaman geçirmeksizin hızlı bir şekilde başlatılmalı.
Tüm bu veriler ışığında öğrenmenin önemi bir kez daha kendini ortaya koyuyor. Ne yazık ki hem gelişen teknoloji ile hem de yaşanan bu pandemi ile birçok meslek, ya değişim süreci ile kalıp değiştirmekte ya da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalmakta. İşte tam da burada kişisel becerilerin öneminin bir kez daha gündeme taşındığı bu dönemde sadece bireyler değil şirketlerin/markaların çalışanlarına yatırım yapma zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
Sonuç olarak dijital dönüşüm hızlandı, hayat boyu öğrenme kavramı önemini bir kez daha ortaya koydu. Meslekler, pandemi öncesinde de olduğu gibi değişebilir, gelişebilir veya yok olabilir. İhtiyaç duyulan yetkinliklerin karşılanması adaptasyon için oldukça önemli. Özetle işini iyi bir şekilde yapan, karşılaştığı zorluklarda esneyip direncini arttıran, teknolojiyi kendi lehine kullanabilen, yüzünü yeniliğe dönen, belirsiz gelecekten korkmayanlar 2025’in de kazananları olacak.
“Çalışanların yaklaşık %50’si temel yetkinlik programlarını tekrar edinmeli”
Gi Group’un bünyesinde 2016 yılından bu yana, kurumsal eğitim alanında faaliyet gösteren Tack TMI’ın İş Birim Direktörü Önder Kilin, 2025 yılına kadar çalışanların yaklaşık %50’sinin temel yetkinlik programlarını tekrar edinmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Değişimin bu denli hızlı yaşandığı günümüzde değişime ayak uydurabilen ve çevik olabilen, kendini ve organizasyonu geliştiren kültür, iş sürekliliği ve dayanıklılığı önemseyen ve stratejik hareket için gerekli çalışmaları yürüten organizasyonların geleceğe daha güvenle bakması mümkün olacaktır” dedi.
Kilin, “Ekonomi ve iş piyasaları geliştikçe, yapay zeka ve içerik oluşturma alanlarında yeni roller ortaya çıkacak. İnsanların yönetim, liderlik, tavsiye verme, problem çözme, karar verme, iletişim ve etkileşim gibi yetenekleri ön plana çıkacaktır.” diyerek gelecekte, başarılı ve rekabetçi kurumları, insana, çeşitliliğe, kültüre, çalışan yetkinliklerine yoğun bir şekilde yatırım yapan şirketlerin olacağın altını çiziyor.
Kaynak: Tack TMI