Ofiste sosyal ve sevilen biri olmak, iyi bir network oluşturmak tıpkı sosyal hayatta olduğu gibi iş ilişkilerimiz açısından da oldukça önemli. Her gün iş yerinde gördüğümüz, telefonla konuştuğumuz, e-posta yollayıp aldığımız kişiler bu network’ü oluşturuyor. Peki, kişisel ağımızı geliştirirken, sevilen ve bağ kurabilen biri nasıl olabiliriz?
İş yerimizdeki insanlar sosyal ağımızın yani “network”ümüzün bir parçası. Çok tanımasak da sempati duyduğumuz, beğendiğimiz, hoşlandığımız ve bizi seven, bizi beğenen insanlar sosyal ağımızın önemli birer parçaları ve günün sonunda bizimle birlikte iş üretiyorlar. İş yerinde kurduğumuz bu ilişkiler, hem ürettiğimiz işin kalitesine yansıyor, hem de etkili bir çalışan olmamıza önderlik ederek liderlik becerilerimizin gelişmesini sağlıyor. Etkili network’leri olan kişiler, kariyerleri süresince kaliteli projelerde yer alan, başarılarını gün be gün katlayan, maddi olarak meslektaşlarına oranla daha çok kazanç elde eden ve her şeyden önce sıklıkla daha çok sevilen kişilerden oluşuyor ve daha karizmatik bulunuyorlar.
Michelle Tillis Lederman’ın ünlü kitabı “The 11 Laws of Likability – Beğenilirliğin 11 Kuralı”na göre, networking’i diğerleriyle bir bağ kurma çalışması olarak görmemiz gerekiyor. İş yerinin sunduğu çeşitli ortamlarda, meslektaşlarımızla iletişim kurmak, “alabileceğimiz”, “verebileceğimiz” şeylere ya da menfaatlerimize çok odaklanmadan bir bağ meydana getirmek son derece önemli. Lederman, sahte gülümsemeler yerine, kişilere ön yargısız bir şekilde bakmaya ve onlara sempati duymaya çalışmanın önemini de vurguluyor.
Peki, iş yerimizde beğenilirliğimizi arttırmak başka için neler yapabiliriz?
Başı sallayarak onaylamak
Hokkaido Üniversitesi’nden Junichiro Kawahara ve Yamagata Üniversitesi’nden Takayuki Osugi’nin yaptıkları araştırmaya göre, bir kişiyi dinlerken onu başınızla onaylarsanız, hareketsiz durmaya kıyasla yüzde 40 daha fazla beğeniliyorsunuz.
Kendiniz gibi olmak
Güvenilir gözüktüğünüzde ve kendiniz gibi olduğunuzda çok daha “beğenilir” oluyorsunuz, çünkü insanlar “sahte gülücükleri” ve tavırları kolaylıkla fark ediyorlar. Ama içten bir gülümsemenin de yerini hiçbir şeyin tutmuyor.
Ortak özellikler keşfetmek
İletişim alanında çok önemli bir danışman olan Ben Decker, karşımızdaki kişiyi dinlerken onunla ortak olan hedef ve amaçlarımızı düşünmenin önemini vurguluyor. Ortak bir hedefe yönelik düşünmek beğenilirliğimizi arttırıyor.
Yorum yapmak ister misin?