Türkiye’de ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı 1 milyon 300 binin sadece 80 bini kadın. Hey Group CEO’su Aynur Bektaş, “Türkiye’de kadının iş dünyasında çok fazla bir rolü yok” diyor. Bektaş’a göre kadın iş dünyasında görünür değil. Bektaş, Türkiye’de kadına yönelik yapılan pozitif ayrımcılık faaliyetlerinin en ateşli savunularından biri.
Özellikle kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık faaliyetleriyle öne çıkan ve takdir toplayan Bektaş’a neden Türkiye’de girişimci kadın sayısının çok düşük olduğunu sorduk ve Türk iş dünyasında kadının rolünü masaya yatırdık.Türkiye’de kadınların iş dünyasındaki rolünü nasıl değerlendiriyorsunuz?Türkiye’de kadının iş dünyasında çok fazla bir rolü yok. Çünkü Türkiye’de ticaret ve sanayi odalarına kayıtlı 1 milyon 300 binin sadece 80 bini kadın. 1 milyon 220 bini erkek… O nedenle de kadın iş dünyasında çok görünür değil. Yönetime de katılmıyor, daha doğrusu katılamıyor. Tabii ki önünde engeller var. Adet, gelenek ve göreneklerimizden gelen engeller var. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta ve engelli bakımı gibi… İş dünyasına kadının iş adaptasyonunu sağlayacak kurumlar; bakımevleri ve kreşler yok. Bu işverene bırakılmış. Devlet bu rolü üstlenirse kadının iş dünyasında rolü daha çok artar. Kadının mesleki eğitimi yok, kadın finansa ulaşamıyor. Dünya Ekonomik Formu’nun son beş yılını baz alarak hazırladığı rapora göre, 134 ülke içerisinde hep sondan dördüncü, altıncı ya da yedinci oluyoruz.
2010’da tekstil, en hızlı yükselen ve en fazla istihdamın yapıldığı sektör olarak öne çıktı. Bu konudaki görüşleriniz neler?2010’da Türk tekstili için rakamsal olarak büyüme gözlendi. Özellikle 15 Aralık tarihi itibariyle 11,5 aylık bir değerlendirme yaptığımızda tekstilde yüzde 18.0 artış hazır giyimde de yüzde 10 artış var. Tekstil ve hazır giyim olarak ihracat içindeki payımız 18.9 yani 20’lere yakın. Bu da tabii ki çok önemli bir rakam. Fakat sektör kâr etmedi. Çünkü değerli Türk lirası özellikle pamuk fiyatlarının çok yüksek neredeyse iki katına çıkması sektörün kâr etmesini engelledi. Fakat alınan siparişler yapılmak zorundaydı. Ama 2011 yılı sektör için yeniden toparlama yılı olacak. En fazla istihdamın yapıldığı sektör. 2,5 3 milyon civarında çalışan sağladığı düşünülüyor.
Özellikle kadınlara yönelik pozitif ayrımcılık faaliyetlerinizle öne çıkıyor ve takdir topluyorsunuz. Bu konuda Türk iş dünyasına ne gibi bir mesaj vermek istersiniz? Anayasamızın 10. maddesi kadına pozitif ayrımcılık yapılmasının önünü açtı. Dolayısıyla bunun Anayasa ile kalmayıp bunu çalıştıracak ve sağlayacak hale getirecek yasaların düzenlenmesi ve her konuda kadına pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor. Çünkü çalışabilir nüfusumuz 52 milyon’u 15 yaş üstü. Bunun 26 milyonu kadın. Ama çalışan kadın sayısı 6 milyon civarında. Girişimcilikte de durumumuz iyi değil. O zaman demek ki hem çalışma hayatında hem yönetime katılma da hem siyasette pozitif ayrımcılık yapılması gerekiyor. İş dünyasının özellikle de önceliği olmalı bu konu. Bir devlet politikası haline gelmeli. Biz de odalar birliği olarak önemli adımlar atıyoruz. Önümüzdeki günlerde devlet, özel sektör ve sivil toplum birlikteliği ile genç girişimciler ve kadın girişimciler olarak bir oluşum içerisinde olup genel bir girişimci stratejisi belirlenmesi için bir araya geleceğiz.
Çeşitli vakıf ve derneklerde de aktif olarak görev alıyorsunuz, değil mi? Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptım. Şu anda TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı olarak sorumluluklarım var. TUSİAD üyesiyim ve aynı zamanda dünyada insan hakları konusunda denetim yapan faal bir kuruluşun olan FLA’in üyesiyiz. Ben de şirketi temsil ediyorum. Bunun dışında Türk Böbrek Vakfı mütevellisiyim. Kadınlar ile ilgili birçok kuruluşta da zaman zaman üye olarak çalışıyorum. Örneğin Gap platformu, Kadın Çiftçiler Birliği ve Kagider’in üyesiyim. Ayrıca diğer dernek ve vakıflar ile yoğun bir çalışma içerisindeyim.
Türkiye’deki gençler girişimcilik konusunda korkak mı davranıyor?Gençlerde işsizlik oranı çok yüksek. Genel eylül ayı işsizlik rakamımız yüzde 11.3 olmasına rağmen gençlerde işsizlik yüzde 21 civarında. Demek ki her beş gençten biri iş bulamayacak. Gerçekten çok iş talebi var. Ama girişimci olmamaları için hiçbir neden yok. Diyorlar ki her yer kapılmış, biz nasıl girişimci olacağız, hangi işi yapacağız? Fikir ve fikri hayata geçirmek önemli. Bence en bakir dönemi yaşıyoruz. Türkiye bir ithalat cenneti oldu. Bugün ithalatımız ihracatımızı katladı. Neredeyse yüzde 60 oranına geldi. Bu hoş bir durum değil. O zaman ithal ettiğimiz mallara yönelip, çünkü Türkiye çok büyük bir iç pazara sahip. Dünyada da 16. sırada geliyor. 800 milyon dolara yakın bir iç piyasası var. Bence çok fırsatlar var.
Yorum yapmak ister misin?