Çoğu zaman kendi işini yapıyor olmak cazip görünebilir, ancak bir marka sahibi olmak sayısız sorumluluğu da beraberinde getirir. Kendi markasını büyütmeye çalışanların sıkça yaptığı 5 hatayı ele aldık.
Herkes hızla yola koyulmak ister, ama ne yazık ki acele etmek çoğu zaman maliyetli hatalara yol açar. Tek kişilik bir iş yaptığında markalaşmaya yoğun bir şekilde odaklanmana gerek olmadığını hissedebilirsin, ancak bunu yaptığında farkı göreceğin kesin.
Markalaşma, başarının ana bileşenlerinden biridir ve seninle aynı işi yapan diğer kişilerden sıyrılmak istiyorsan, öncelikle kendin için bir vizyon tanımlamalısın. Yola çıkmadan önce en sık yapılan ve kaçınman gereken şu hatalara da göz atman oldukça önemli.
Kitleyle etkileşime girmemek
Kitlenle etkileşim kurmak, markanı geliştirmek için çok önemlidir. Onlarla ne kadar çok iletişim kurarsan, karşılıklı olarak birbirinizi daha iyi tanırsınız. Müşterilerine doğru ürün ve hizmetleri sağlamak için hedef kitleni tanıman gerekir. Kötü değerlendirmeleri görmezden gelmek isteyebilirsin, ancak bunlar iyi olanlardan daha önemli olabilir. Çünkü sana insanların ne istemediğini söyler. Yorumlara yanıt vermek, kişisel deneyimleri paylaşmak ve soru sormak dahil olmak üzere hedef kitlenle etkileşime geçmenin birkaç yolu var.
Markalaşma ve pazarlamayı karıştırmak
Marka, kim olduğun ve seni rekabette öne çıkaran şeydir. Pazarlama, benzersiz satış noktalarını hedef kitlene sergilemene yardımcı olur. Her ikisi de işine göz atmak için mükemmel araçlardır; ancak, pazarlama ve markalaşmanın farklı şekilde ele alınması önemlidir.
Örneğin; bir içecek markasını ele alalım. Markası ferahlık, neşe, paylaşım, eğlence ve mutlulukla ilişkilendirilsin… Fon müziğinden yazı tipine kadar her şey markayı oluşturur. Görülse de duyulsa da çoğu insan markayı tanır. Buna rağmen pazarlama stratejileri ve hedef kitle yıllar içinde değişebilir. Çünkü temel olarak işler durgunlaştığında, markayı değil, pazarlama stratejilerini değiştirmek gerekebilir.
Her şeyi yapmaya çalışmak
Her işe tek başına yetişmeye çalışmak tasarruf ediyormuş gibi görünse de durum her zaman böyle olmayabilir. Çoğu zaman işi uzmanına bırakmak, zamandan ve maddi kaynaklardan tasarruf etmeyi daha çok sağlar. Örneğin; grafik tasarım konusunda iyi değilsen, web siteni ve sosyal medya gönderilerini tasarlaması için bir profesyonelden destek alman işleri daha kolaylaştırır.
Çevrimiçi tutarsızlık
Markalaşmanın en önemli yönlerinden biri tutarlılıktır. Müşteriler içeriğini rastgele bir blogda, Instagram’da, Facebook’ta veya Twitter’da görseler de bunun sana ait olduğunu bilmeleri gerekir. Tutarlı olduğunda, insanların bir satın alma işlemi yapmaları gerektiğinde markanı hatırlama olasılığı daha yüksektir. Tutarlılık güven oluşturur. Müşteriler her zaman ne bekleyeceklerini bilirler ve bu da markan hakkında olumlu duygulara yol açar.
Trendlere çok fazla odaklanmak
Tek başına trendleri takip etmek seni istediğin noktaya taşımayabilir. Trendlere uygun ilerlemek kadar özgün işler ortaya çıkarmak da önemlidir. Özgünlük hedef kitlenin ilgisini çekmek için olmazsa olmazdır. Trendler çok hızlı gelir ve gider. Bu da onlara ayak uydurman gerekeceği anlamına gelir ve markalaşmayı kendin yapıyorsan, buna ayıracak vaktin olmayabilir.
Marka bilinci oluşturma hatalarından kaçınmak, hata yapmayacağının garantisini elbette ki vermiyor; çünkü hatalar kaçınılmazdır. Burada önemli olan hatalardan ders çıkarmaktır. Öyle ki işler yolunda gitmediğinde, en azından bir dahaki sefere neyi yapmaman gerektiğini bilirsin.
Kaynak: Forbes