Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (ICF) tarafından Türkiye’de ilk kez düzenlenecek “Koçluk Konferansı 2012”, 22 Mart’ta koçluğun dünyadaki gelişimini ve şirketler için getirisini masaya yatıracak. Kariyer.net’in iletişim sponsoru olduğu zirvenin merakla beklenen ismi; Performance Consultants International’ın Yönetim Kurulu Başkanı Sir John Whitmore ile etkinlik öncesi koçluk kavramının dünü ve bugününü konuştuk.100’den fazla ülkede 19 binden fazla profesyoneli temsil eden koçluk organizasyonu Uluslararası Profesyonel Koçluk Derneği (International Coach Federation – ICF) 1995 yılından bu yana koçluk alanında küresel bir iletişim ağı oluşturuyor. Profesyonel koçluk sanatını ve uygulamalarını ilerletmek için global çalışmalar yürüten ICF, oluşturduğu eğitim programları ve standartlarla koçluk mesleğinin gelişmesine katkıda bulunuyor.
Kariyer.net’in iletişim sponsoru olduğu, 22 Mart’ta İstanbul Point Barbaros Hotel’de düzenlenecek “Koçluk Konferansı 2012”, dünyanın en hızlı büyüyen ikinci mesleği olan koçluğun gelişimini, kurumlarda nasıl kullanıldığını ve şirketler için getirisini masaya yatıracak. ICF Global Başkanı Janet M. Harvey, Borusan Lojistik Genel Müdürü Kaan Gürgenç, Anadolu Endüstri Holding A.Ş. İnsan Kaynakları ve Endüstriyel İlişkiler Koordinatörü Osman Alptürer ve Boyner Holding İK ve Kurumsal İletişim Direktörü İdil Türkmenoğlu gibi daha pek çok başarılı yöneticinin konuşmacı olarak katılacağı konferansta koçluk mesleğine ilişkin global araştırmalar da katılımcılarla paylaşılacak.
Konferansın merakla beklenen ismi ise küresel iş dünyasının önde gelen koçluk, liderlik ve performans geliştirme şirketi Performance Consultants International’ın Yönetim Kurulu Başkanı Sir John Whitmore. Liderlik ve organizasyonel değişim alanında en seçkin düşünürler arasında yer alan Whitmore, liderlik, koçluk ve spor üzerine yazdığı beş değerli kitabı ile de tanınıyor. Tüm dünyada 17 dile çevrilen Coaching for Performance (Performans için Koçluk) kitabıyla 500 binin üzerinde profesyonelin idolü haline gelen Whitmore, konferans kapsamında katılımcılara koçluk alanında yaşanan son gelişmeleri paylaşacak. Biz de merakla beklenen ve dünyanın en saygın koçluk uzmanlarından biri olan Sir John Whitmore ile konferans öncesi koçluk kavramının dünü ve geleceğini hakkında konuştuk.Dünya genelinde koçluk algısını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Koçluk kavramı son 30 yılda oldukça gelişti. Bu kavramı her yönü ile verimli kullanma cesaretini gösteren kuruluşlar önemli aşamalar kat etti. Koçluk günümüzde genişleyen bir meslek dalı olmaya devam ediyor. Tahminimce oldukça uzun bir zaman daha öyle devam edecek. 1976 yılından beri koçluk mesleğinin içindeydim. Aslında o dönemde koçluk hizmetini yalnız benim şirketim veriyordu. Bunun öncesinde profesyonel sporla uğraşıyordum. Profesyonel bir otomobil yarışçısıydım. Spor performansımı geliştireceğini düşündüğüm için psikolojideki yeni gelişmeler üzerinde çalışmaya başlamıştım.“Koçluk” kelimesi sporda kullanılan anlamıyla mı iş dünyasına yansıdı?
Koçluk sporda kullanılan bir terimdi ve bu nedenle aynı ismi kullanmaya devam ettik. Stresten uzak iyi bir performans için kişilerin zihinsel ve duygusal yeterliliklerinin önemini kavradık. İşin fiziksel teknik tarafına “Dış Oyun”, psikolojik tarafına ise “İç Oyun” deniyordu. Bizim için her ikisini için de en iyi performansı gösterecek yönetme becerisinde olmamız önemliydi. Bu noktadan çıkışla Amerikalı tenis oyuncusu, Tim Gallwey “Tenisin İç Oyunu” isimli bir kitap yazdı ve tüm Amerika’da bu görüşünü anlatmaya başladı. İlerleyen zamanlarda Tim ve ben birlikte çalıştık. Çok geçmeden kurslara katılan yöneticilerin önerileri ile bu sistemi iş hayatına da uyarlayarak İngiltere ve Avrupa’da benzer eğitimler verdik. O kadar başarılı olduk ki, çok geçmeden spor uygulamalarından daha çok yönetim uygulamaları yapmaya başladık.Koçluk bilinci, ortaya çıkışından bugüne iş dünyasına neler kattı?
Koçluk temel olarak, kişilerin bireysel ve kolektif amaç ve performanslarını geliştirdi. İnsanlar işlerinde daha mutlu, kurumlar daha üretken ve uyumlu oldu. Koçluk sisteminin temelinde iki unsur vardır. Bunlardan fiziksel temellere dayanan “Dış Oyun” insanlara ne yapması gerektiğini söyler, psikolojik temellere sahip “İç Oyun” ise insanlara ne yapmak istediklerini ve kendileri için bunu en iyi yapma yolunun ne olduğunu sorar. Ben inanıyorum ki bireyler kendi seslerini dinleyerek ve bir koçun ufak yardımı ile istedikleri her şeyi başarabilir. Günümüzde koçlar; düşünmeniz, fiziksel ve zihinsel farkındalığınızı arttırmanız ve kendi performansınızdan sorumlu olmanız için sorular soruyor. Bu, insanlara ne yapması gerektiğini söylemekten daha iyi ve daha başarılı bir yol.Bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Koçluğu bir gelişim aracı olarak benimsemiş birçok kurum için çalışanı elinde tutmak önemli bir kazanç oluyor. Bin yıllar boyunca, insanların en az yüzde 95’i, kendilerine krallar, prensler, generaller, güçlü ve zengin insanlar tarafından söylenenleri yaptı. Bu konuda tartışmadı. Karşılığında ise yemek, barınak ve para aldı. Bazı küçük yerel kabileler dışında toplumlar otokratik ve hiyerarşikti. Otokratlar katı ailelere benzerler. Aile üyesi çocuklar büyür ve kendi özgülüğüne kavuşmak ister. Biz buna bireysel veya kolektif evrimleşme deriz. Koçluğun bugün yaptığımız şekli ve gerçek amacı budur. İnsanoğlu evriliyor ve koçluk kendi performansımızın gelişmesine yardım ediyor. Koçluğun başarılı olmasının nedeni budur.
Konferanstaki konuşmanızın içeriği ne olacak?
Pratik ve deneyimsel olarak koçluğun temel prensipleri üzerinde duracağım. Akademik kuramları bir kenara bırakarak, pratik ile insanların nasıl daha çabuk geliştiğini irdeleyeceğiz.
Koçluk kavramı son 30 yılda oldukça gelişti. Bu kavramı her yönü ile verimli kullanma cesaretini gösteren kuruluşlar önemli aşamalar kat etti. Koçluk günümüzde genişleyen bir meslek dalı olmaya devam ediyor. Tahminimce oldukça uzun bir zaman daha öyle devam edecek. 1976 yılından beri koçluk mesleğinin içindeydim. Aslında o dönemde koçluk hizmetini yalnız benim şirketim veriyordu. Bunun öncesinde profesyonel sporla uğraşıyordum. Profesyonel bir otomobil yarışçısıydım. Spor performansımı geliştireceğini düşündüğüm için psikolojideki yeni gelişmeler üzerinde çalışmaya başlamıştım.“Koçluk” kelimesi sporda kullanılan anlamıyla mı iş dünyasına yansıdı?
Koçluk sporda kullanılan bir terimdi ve bu nedenle aynı ismi kullanmaya devam ettik. Stresten uzak iyi bir performans için kişilerin zihinsel ve duygusal yeterliliklerinin önemini kavradık. İşin fiziksel teknik tarafına “Dış Oyun”, psikolojik tarafına ise “İç Oyun” deniyordu. Bizim için her ikisini için de en iyi performansı gösterecek yönetme becerisinde olmamız önemliydi. Bu noktadan çıkışla Amerikalı tenis oyuncusu, Tim Gallwey “Tenisin İç Oyunu” isimli bir kitap yazdı ve tüm Amerika’da bu görüşünü anlatmaya başladı. İlerleyen zamanlarda Tim ve ben birlikte çalıştık. Çok geçmeden kurslara katılan yöneticilerin önerileri ile bu sistemi iş hayatına da uyarlayarak İngiltere ve Avrupa’da benzer eğitimler verdik. O kadar başarılı olduk ki, çok geçmeden spor uygulamalarından daha çok yönetim uygulamaları yapmaya başladık.Koçluk bilinci, ortaya çıkışından bugüne iş dünyasına neler kattı?
Koçluk temel olarak, kişilerin bireysel ve kolektif amaç ve performanslarını geliştirdi. İnsanlar işlerinde daha mutlu, kurumlar daha üretken ve uyumlu oldu. Koçluk sisteminin temelinde iki unsur vardır. Bunlardan fiziksel temellere dayanan “Dış Oyun” insanlara ne yapması gerektiğini söyler, psikolojik temellere sahip “İç Oyun” ise insanlara ne yapmak istediklerini ve kendileri için bunu en iyi yapma yolunun ne olduğunu sorar. Ben inanıyorum ki bireyler kendi seslerini dinleyerek ve bir koçun ufak yardımı ile istedikleri her şeyi başarabilir. Günümüzde koçlar; düşünmeniz, fiziksel ve zihinsel farkındalığınızı arttırmanız ve kendi performansınızdan sorumlu olmanız için sorular soruyor. Bu, insanlara ne yapması gerektiğini söylemekten daha iyi ve daha başarılı bir yol.Bu gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Koçluğu bir gelişim aracı olarak benimsemiş birçok kurum için çalışanı elinde tutmak önemli bir kazanç oluyor. Bin yıllar boyunca, insanların en az yüzde 95’i, kendilerine krallar, prensler, generaller, güçlü ve zengin insanlar tarafından söylenenleri yaptı. Bu konuda tartışmadı. Karşılığında ise yemek, barınak ve para aldı. Bazı küçük yerel kabileler dışında toplumlar otokratik ve hiyerarşikti. Otokratlar katı ailelere benzerler. Aile üyesi çocuklar büyür ve kendi özgülüğüne kavuşmak ister. Biz buna bireysel veya kolektif evrimleşme deriz. Koçluğun bugün yaptığımız şekli ve gerçek amacı budur. İnsanoğlu evriliyor ve koçluk kendi performansımızın gelişmesine yardım ediyor. Koçluğun başarılı olmasının nedeni budur.
Konferanstaki konuşmanızın içeriği ne olacak?
Pratik ve deneyimsel olarak koçluğun temel prensipleri üzerinde duracağım. Akademik kuramları bir kenara bırakarak, pratik ile insanların nasıl daha çabuk geliştiğini irdeleyeceğiz.
