Mülakatta vereceğin her cevap, konuşma tonun, davranışın ve daha pek çok detay sürecin lehine ya da aleyhine dönmesine neden olabilir. İyi geçtiğini düşündüğün mülakatlardan eli boş dönmüş ve hayal kırıklığına uğramış olabilirsin. Ancak belki de farkında olmadan sergilediğin yanlış tutum, başarının önündeki en büyük engel olabilir. Kariyer Gelişim Danışmanı, İnsan Kaynakları Profesyoneli Esra Kemer, iş görüşmesinde sergilenen yanlış tutumlara dikkat çekerek başarılı bir görüşmenin püf noktalarını anlatıyor.
İş aramak ciddi bir iştir. Nasıl toplantılara hazırlanıyorsanız ya da sunacağınız sunum için günlerce slaytlar üzerinde uğraşıyorsanız mülakatlara da böyle hazırlanmalısınız. Yaptığınız işin, iş yapış şeklinizin, sorunları nasıl giderdiğinizi, nasıl yenilikçi çözümler getirdiğinizi anlatabilmeli, profesyonel duruşunuzu görüştüğünüz kurumun yapısını dikkate alarak anlatabilmelisiniz.
Boş pozisyonu değerlendirin
Kurumdaki “boş pozisyon” işveren için hızlıca çözülmesi gereken bir problemdir ve bu yüzden işe alım yapan profesyoneller bu problemi çözmek için hem doğru hem de nitelikli kişiyi bulmak ister. “Bu olmazsa başka birini alırız” demek vakit ve nakit kaybettirir; bu durum aynı zamanda İK profesyonelinin eksik performans sergilediğinin de bir göstergesi olur.
Kendinizi nasıl anlatıyorsunuz?
Her pozisyon için ileri iletişim becerilerine ihtiyaç olmayabilir ancak bizler sosyal varlıklarız ve bizi diğer canlılardan ayıran düşünmek gibi, konuşmak gibi önemli özelliklerimiz bulunuyor. Yaptığım mülakatlarda kişi, yaptığı işi net bir şekilde ifade edebiliyorsa, yaptığı iş ile ilgili farkındalığının olduğunu gözlemleyebiliyorum.
Şöyle düşünelim; İK uzmanı mülakatta size, “Bana işinizden bahseder misiniz?”, “X sürecini nasıl yürütüyorsunuz? Detayları anlatır mısınız?” gibi sorular soruyor. Bu sorularla ilgili teknik bilgiyi sizin kadar, her yönüyle bilmiyor olabilir. Peki, bilmiyorsa nasıl sizi değerlendirecek? Aslında burada kritik detay sizin vereceğiniz cevapta saklı. İK profesyonelinin gözlemleyeceği aslında şu: Kendinizi, yaptığınız işi nasıl ifade ediyorsunuz? Ayrıntılara hâkim misiniz? Kanaatime göre, yaptığı işi net bir şekilde ifade eden, farkındalığı yüksek ve bilinçli olanlar, yeni işlerine de daha hızlı uyum sağlayabilir. İş hayatında problemleri daha hızlı çözerken yenilikçi pratik çözümler de üretebilir.
Hazırlıksız gittiğiniz mülakatlar ve “Şeyy, ıııh, hımmm, işte öyle” gibi ifadelerle bölünen konuşmalar sizi dibe çeker. Özgüven ve gülümseme ise en şık kıyafettir. Kendinizi ifade edebilmeniz ve işi kapabilmeniz için bir fırsat var karşınızda. Unutmayın, işi sadece teknik bilginizle değil profesyonel kimliğinizle de alıyorsunuz.
Hangi mülakat sorularıyla karşılaşıyorsunuz?
Mülakatlarda ne tür sorularla karşılaşıyorsunuz? Aslında listelesek onlarca yüzlerce soru hazırlanabilir. Ancak en bilinenleri ve bence kendinizi en iyi ifade etme şansı veren mülakat soruları şöyle:
- Bize kendinizden bahseder misiniz?
- Bu işe neden başvurdunuz?
- Bize bilgi ve becerilerinizle neler katabilirsiniz?
- Sizi neden işe alalım?
- Zayıf yanlarınız/gelişmesi gereken özellikleriniz nelerdir?
- Diğer işlerinizdeki başarılarınızdan bahseder misiniz?
- Ekip arkadaşlarınız sizin hakkında neler söyler?
- Kariyer hedefiniz nedir? 5 ya da 10 yıl sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
- Nasıl bir yönetim tarzı beklentiniz var?
- Size işi anlattık ne düşünüyorsunuz?
- Sizi diğer adaylardan farklı kılacak özelliğiniz nedir?
- İşinizde sevdiğiniz ve sevmedikleriniz neler?
- Ne kadar maaş istiyorsunuz?
- Eski işinizde en az sevdiğiniz şey nedir?
Bu ve benzeri standart sorulara nasıl cevap veriyorsunuz bir düşünün. Hepimizin cevabı ayrı olacaktır çünkü hepimizin hikâyesi farklı. Mülakatlara araştırma sonucunda bulduğunuz klasik cevaplarla gitmeyin. CV okurken, “Kurumsal bir firmada çalışmak” ifadesi ne kadar basit kalıyorsa, mülakatlarda klasik cevaplar o derece basit ve özensiz duruyor. Cevapları verirken taktiklerinizi kullanmalısınız. Bu soruların altında yatan gerçek sorulara odaklananın.
Örneğin, “Bize bilgi ve becerilerinizle ne katacaksınız” sorusunun karşılığı olarak “Size vereceğimiz ücret sonucunda, bizim alacağımız hizmet ne olacak?” diye düşünebilirsiniz. Aslında bu sorular birer satın alma sorusu. İşte soruların cevaplarını hazırlarken dikkat etmelisiniz birkaç detay;
- Zihniyetiniz yani çalışma hayatında anlayışınız önemli. Eğer çalışma hayatınızda geniş düşünce yapısına sahipseniz, büyük resmi görüp ileriyi sezinleyebiliyorsanız bu sizin için bir artıdır. Yani uyum sağlayan, esnek, yenilikçi, ilişki kuran ve analitik bir yapınız var demektir.
- İşveren işe “global düşünen” çalışanları almak ister. Pozitif yaklaşım sergileyen bir tavır içinde olmanız, çalıştığınız organizasyona ve işlerinize yansıyacaktır. İyilik bulaşıcıdır.
- Dayanıklı, zorluklarda pes etmeyen, azimli yapınız sizi iş hayatında ileriye taşır, motivasyon kaynağınızdır.
Tutumunuz nasıl olmalı?
Vereceğiniz cevapların işe bakış açınızı yansıtması lazım. Örneğin, mülakatta İK uzmanı size şöyle bir soru sordu: “Sizden daha az tecrübeniz olan X yöntemiyle projenizi yönetmenizi bekliyoruz. Bizim için önemli, bu yöntemi öğrenir misiniz?” Vereceğiniz cevap, “Bu yöntem iyi değil tavsiye etmem ama” bunun gibi olursa İK uzmanında nasıl bir etki bırakırsınız ya da soruyu “Elbette, burada yürüyen bir sistem var istediğiniz şekilde bu yöntemle işlerimi yürütürüm ve en kısa sürede öğrenirim. İleride farklı yöntemleri de beraber deneriz” dediğinizde bırakacağınız etki ne olur? Birinci örnekte esnek olmayan, negatif bir tutum sergilerken ikinci örnekte yapıcı, pozitif ve esnek bir tutum sergiliyorsunuz. Ben, ikinci cevabı vereni tercih ederim.
Geçmişinizin izini netleştirin
Her mülakatınızda o kurumun tam size göre olduğunu, yeni işinizde neler yaparak başarılı olabileceğinizi iyi ifade edin. Kariyer geçmişinizle ilgili yapacağınız negatif söylemler sizi ileriye taşımaktan ziyade sizinle ilgili olumsuz bir algı oluşturur. Belki çalışma ortamınız iyi değildi, her şeye gereksiz yere sinirlenen bağırıp çağıran bir yöneticiniz vardı, belki de maaşınız yetersizdi. Vereceğiniz cevaplar yeni işvereninizin gözünü korkutmamalı. Yeni işvereninizi iyice araştırarak vereceğiniz cevapları şekillendirebilir, politik cevaplar verebilirsiniz.
Becerilerinizi hikâyeleştirin, kanıtlarınızı hazırlayın
Mülakat yapacağınız pozisyonla ilgili olarak hazırlık yaparken kendinizi iyi tanımlamalısınız.
- Bilgiye Dayalı Beceriler (Bütçe hazırlamak, forklift kullanmak vb.)
- Transfer Edilebilir Beceriler (Organizasyon, temsil becerisi vb.)
- Kişisel Özellikler (Etik olmak, pozitif vb.)
Bu başlıklara tek tek hazırlanabilirsiniz. Bu detaylar önemli, kendinize haksızlık etmeden ama abartmadan da objektif olarak listeleyin. Bu listeden mülakatını yapacağınız pozisyon ile ilgili olanları seçin. Listeniz şimdi kısaldı ve daha odaklı. Şimdi bu listeyi hikâyelerinizle somutlaştırın. Unutmayın, bu listeyi mülakat öncesinde çalışmalısınız.
Hedefiniz görüşmeye gittiniz iş olmalı
İş görüşmesine gittiğiniz iş belki tam size göre veya değil. Ancak her mülakata hedefiniz olan işmiş gibi hazırlanmalısınız. Vereceğiniz cevaplar, o işi ne kadar istediğinizin göstergesi olmalı. “Bir şansımı deneyeyim” diye geldiğinizi hissettirirseniz başka adayda karar kılınır. Bir hedefiniz varsa ve hedefinizdeki iş tam da mülakatta olduğunuz işse, bu hedefinizde başarılı olmak istediğinizi gösterir.
Mülakatlarda sorulması muhtemel sorulara öncesinde hazırlanmış olmanız, mülakat günü dış görünüş ve fiziksel duruşunuzun düzgün olması çok çok önemli. Özgüveni yüksek, ne istediğini bilen, yeni işine katabileceklerini bilen, global düşünen, amacı doğrultusunda ilerleyen çalışanı her işveren ister. İş için güçlü yanlarınızı belirlemeli, iş ile ilgili örtüşen özellikleriniz üzerine odaklanmalı, olası sorulara mutlaka hazırlanmalısınız. Aslında sorulmak istenenlere vereceğiniz cevaplar önemli. Mülakata gideceğiniz gün enerjiniz yüksek olsun, yorgun gözükmeyin, ukalalık değil özgüveni yüksek bir duruş sergileyin.
Kariyeriniz parlasın!
Yorum yapmak ister misin?