Öfke patlamalarını engellemek mümkün!

Nedenleri ne olursa olsun, öfke patlamalarının iş yaşamında doğurduğu sonuçların hiç de iyi olmadığını hepimiz biliyoruz. Ancak bazen kaçınılmaz gibi görünen bu durumun oluşmasını engellemek için ne yapabiliriz?
Bu, yaşamın bir gerçeği: İş yaşamında başarılı olmak istiyorsanız, yöneticinizle, iş arkadaşlarınızla, iş ortaklarınızla ve müşterilerinizle etkili bir iletişim içinde olmanız gerekiyor. Bu iletişim bazen bir dilden diğer bir dile geçmeyi de kapsayabiliyor.
Örneğin isteklerinizi yöneticilerinize anlatırken kullandığınız dil ile iş ortaklarınıza veya potansiyel müşterilerinize anlatırken kullandığınız dil aynı olamıyor.
Hepimizin bildiği gibi, bazı durumlarda dil yetersiz kalıyor ve iletişim bir tıkanma noktasına geliyor. Bu noktada isteklerini anlatmaya çalışan kişi öfkeli, sinirli ve fazla duyarlı bir hale gelebiliyor. Öfke patlamaları da bu ruh halinin körüklenmeye devam ettiği noktalarda ortaya çıkıyor. Öfke duygusuna yenik düştüğünde artık insan elinde olmadan sesini yükseltiyor, düşünmeden konuşuyor ve sonuçlarını düşünmeden kararlar alabiliyor.
Nadir de olsa, böylesi duygu paylaşımlarının yerinde, hatta faydalı olabileceği durumlardan söz etmek mümkün ancak çoğu zaman durum böyle olmuyor ve öfke patlamaları, bu duruma şahit olanların gözünde saygınlığınızı ve güvenilirliğinizi kaybetmenize neden olabiliyor. Uzun vadede ilişkilerinize ne kadar zarar verdiğini ise söylemeye gerek bile yok.
Sonuçta hepimiz bunları bilsek de kendimize hakim olamayıp öfkemize yenik düşebiliyoruz. Peki bu istenmeyen durumları en aza indirgemek mümkün mü? Tabii ki evet. Zaman içinde hepimizi kendi yöntemlerimizi keşfediyor olsak da, aşağıdaki öneriler de işe yarayabiliyor.
1.   Kendinize iyi bakmak, tüm ilaçlardan daha etkili olabiliyor. Kendi ruhsal ve fiziksel sağlığına, görünümüne özen gösteren bir kişi, kendisiyle daha barışık olacağından olumsuz duygulardan uzak durmayı tercih ediyor. Güne uykunuzu alarak başlamak, düzenli beslemek ve egzersiz yapmak iyi bir başlangıç olabiliyor.
2.   Öfke ve hayal kırıklığının fiziksel ve ruhsal olarak sizde ne gibi değişimler yarattığını iyice gözlemleyin. Kızgınlığı ilk olarak vücudunuzun hangi bölümünde hissetmeye başlıyorsunuz? Örneğin önce yüzünüz kızarıyor ya da elleriniz titremeye başlıyor olabilir. Bazen bu belirtileri erken fark etmek, kendi duygularınızdan soyutlanmanızı sağlayabiliyor.            
3.   Öfkelenmeye başladığınızı hissettiğinizde, eğer mümkünse temiz havada 10 dakikalık bir yürüyüş yapın. Eğer bunu yapamıyorsanız, en azından kendi odanızdan çıkın ve bir süre başka bir yerde durun. Bu, kafanızı biraz boşaltmanızı sağlayarak sizi, öfkenize yenik düşmekten kurtarabilir.
4.   Ofis dışından sevdiğiniz ve güvendiğiniz bir arkadaşınızı arayın ve ona durumu anlatıp tavsiyesini isteyin.
 
Öfkenizi veya korkularınızı sözlü olarak paylaşmak, kesinlikle bir rahatlama sağlayacaktır. Ayrıca sizi bu şekilde öfkelendiren bir olaya tarafsız bir bakış açısı, belki de size haklı olmadığınızı ya da ortada kızacak pek de geçerli bir neden olmadığını gösterecektir.
5.    Kendinize “Ben en çok neden korkuyorum?” sorusunu sorun. Çoğunlukla öfke, korkulardan biri harekete geçtiğinde ortaya çıkan bir duygudur ve kendini tehdit altında hissetmekle yakından ilgilidir. Duygularınızın tam olarak kaynağına inerek onlara daha iyi anlayabilir ve kontrol edebilirsiniz.
6.   Kendinize “Bu durumun iyi olan yanı nedir?” sorusunu sorun. Neyin yanlış gittiği yerine neyin iyi gittiğine odaklanmak, size yeni bir bakış açısı sağlayacaktır. Çoğu kez iletişim çatışmaları ve iletişimin ortadan tamamen yok olması size, hangi noktalarda yeni bir sistemin gerekli olduğunu gösterecek ve en sonunda kurumunuzun yararına olan kararlar almanızı sağlayacaktır.
  1. Harekete geçin. Bazen bir plan işe yaramadığında yeni bir plan uygulanmayı bekliyor demektir. Öfkeli ve kırgın hissetmek yerine bu duygusal yoğunluğu ileriye doğru atacağınız olumlu bir adımın yekiti olarak kullanabilirsiniz.
  2. Güçlü isteklerde bulunun. Eğer bir şeyin farklı olmasını istiyorsanız, işe bunu yapmakla başlayın. Anahtar kişilerle bağlantıya geçin ve onlara neyi değiştirmek istediğinizi söyleyin. Böylece hem kendi hem de kurumunuzun ihtiyaçlarını açığa çıkarmış olursunuz. Çoğu zaman isteklerinizi uygun bir rica şeklinde basitçe ifade etmek, bunların yerine getirilmesini sağlamak için yeterli olacaktır.
 

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.