Üniversite öğrencisisin ya da yeni mezun oldun… Aklından geleceğe dair türlü sorular geçiyor: “Nasıl bir gelecek beni bekliyor?”, “İstediğim işe girebilecek miyim?”, “Kendimi nasıl geliştireceğim?” ya da “Nasıl bir yol haritası çizmeliyim?” Profesyonel Kariyer Koçu ve FunOfis Kurucu Ortağı Selin Yetimoğlu, iş hayatına yeni başlayan ve başlayacak olan genç profesyonellere tavsiyelerde bulunuyor.
Mezuniyete az kaldı… Ya da okuldan yeni mezun oldun… Önüne çıkan kariyer yollarından birini seçmeye çalışanlar ya da kısa zamanda başarıya ulaşmak isteyenler, soru işaretleriyle dolu zihinlerini netleştirmek için cevap arıyor. Biri gelip cevabı söylese “Rahatlayacağım, kurtulacağım sorulardan” diye düşünüyorlar. Oysaki her cevap yeni soruları doğurur, doğurmalıdır. Ve bir koç olarak her defasında görüyorum ki, benim cevabım başkasının hayatına uymayacak. İyi ki de uymuyor, tek tip olmayı hiçbirimiz istemezdik. Ama en azından kendi hayatıma uyacak cevapları biliyorum. Bu yüzden kendi 23 yaşımdaki halimden yola çıkarak tavsiyelerimi derledim.
- Online dersler al. Coursera, Khan Academy, Udemy, Alison Courses… Onlarca seçenek var. “Acaba pazarlamacılar ne yapıyor?” diyorsan gir “Marketing 101” al, alanında kendini geliştirmek istiyorsan bu sitelere haftada 3-4 saat ayır mutlaka.
- “Yüksek lisans mı yapsam, iş hayatına mı girsem?” diye düşünüyorsan iş hayatına gir. Akademik tarafta ilerlemek istiyorsan muhtemelen bu soruyu sormayacaksın. Eğer çalışırken bir yandan tezsiz mezsiz yüksek lisans yapabilecek gücü kendine bulabiliyorsan tadından yenmez.
- Oku. Özellikle ilerlemek istediğin alanda ve aklını çelme ihtimali olan, sana cazip görünen o alanda ne kadar kitap, dergi, blog buluyorsan oku. Bir işin sana göre olup olmadığını anlamanın nispeten kolay yollarından biri budur.
- Üret. Üretmenin yolu illa bir yere girip çalışmak değildir. Hatta bir yere girip çalışmak üretmekten seni bir parça alıkoyabilir bile. Okuduğun, öğrendiğin, bildiğin, düşündüğün şeyleri sistematik bir biçimde paylaş. Kamera karşısında konuşmayı seviyorsan Vlog yap, YouTube kanalı aç, anlat. Yazmayı becerebiliyorsan blog aç ya da Linkedin’de yayınla, Medium’da yaz.
- Bir işin iyi olup olmadığına sadece maaşa bakarak karar verme, bunun yan hakları var, kurum içi uygulamaları var. Ayrıca “brütten nete” diye bilinen bir olay var, ilk teklifini kabul etmeden önce bunu öğren. Aksi takdirde ay sonunda banka hesabına yatan miktarı görünce İnsan Kaynaklarının kapısını çalıp “Ama bana söylenen bu değildi” dedikten sonra duyacağın açıklama hiç hoşuna gitmeyecek.
- Her yaştan insanla sohbet etmenin yolunu bul. Çünkü iş hayatına girip de en küçüğünün senden 12 yaş büyük olduğu bir ekipte çalışmaya başlayınca ihtiyacın olacak. Muhtemelen çocuklarından bahsetmek hoşlarına gidiyordur, bu konuda konuşmaları için ortam sağla, soru sor.
- Ağaç olmamanın keyfini çıkar. Yaptığın iş, yıllarını verdiğin mühendislik mesleğinin aslında tam da sana göre olmadığını düşündürdüyse bunun üzerinde biraz daha düşün. Ağaç değilsin, memnun değilsen yerini değiştirebilirsin. İşini, sektörünü, mesleğini de değiştirebilirsin. 50 yaşından sonra meslek değiştirenleri gördüm, artık daha mutlular. Bu değişikliği 25’te yapsalardı bu mutluluğu yaşayacak daha uzun vakitleri olurdu.
- Müdür olmana, ayda en az 5.000 kazanmana büyük olasılıkla daha vakit var, üzgünüm. Ben de öyle sanıyordum, kandırıldık. Çok çalışman, bazen yaralanman, bazen eve gitmeden çalışıp bir sonraki güne başlaman, bazen yaptıklarının göz ardı edildiğini görmen gerekecek. Ama en güzeli ne biliyor musun? Hayat sana vereceklerini o kadar doğru zamanlarda o kadar büyülü bir dengeyle getirecek ki, sonradan geriye baktığında tebessümün olacak bu denge.
- Akşamlarını TV karşısında öldürme. Okul hayatından sonra iş yaşamının zorlayıcı geldiğini kabul ediyorum. Sabahın 06.00’da uyanıp şehrin diğer ucuna gitmek yorucu. Ama biliyor musun, yaşamının bundan ibaret olmasına izin verirsen hiçbir şey daha iyi olmayacak. Dışarı çık ve bir şeyler yap. Sadece iş hayatında değil, özel hayatında da bir ajandan olsun ve doldur o ajandayı.
- Lokasyon önemlidir. “Nasıl olsa servisi var” diyerek iş teklifi kabul eden dışadönük karakterlerin zaman içinde nasıl da hayalete döndüğüne çok kez şahit oldum. İş yerinin veya evinin lokasyonu yaşam tarzını, o da hayattan aldığın keyfi belirleyecek. İstanbul’dan bahsediyorsak, örneğin evi Halkalı’da işyeri Esenyurt’ta olan kişinin özel hayatındaki eğlenme ve gelişme olanakları çok kısıtlı olacaktır.
- Kendini başkalarıyla kıyaslama. Bu senin yolculuğun, başkasını mutlu eden yol senin için cehennem olabilir. Ayrıca bir sır vereyim mi? Çoğu kişi gerçekleri çarpıtarak anlatıyor. İşinden ballandırarak bahseden o arkadaşın, aslında iş arkadaşlarının agresif davranışları yüzünden geceleri kabus görüyor. Facebook’ta her gün çok eğleniyormuş gibi pozlar veren arkadaşının içinde kopan fırtınalara hiç girmeyeceğim bile.
- B planın olacak bir şeyler yap. Hayatın boyunca kurumsalda kalmayacaksın. Zamanı geldiğinde çıkış biletinin hazır olması için dışarıdan bir şeyler yap. Bunu gönüllü işlerle, mesleki vakıflar ve projelerle yapmak işini kolaylaştırır.
- Kendine bir mentör veya koç bul. Büyük hedefinin ne olduğunu ve bunun için bir sonraki adımının ne olacağını kararlaştırmak için ihtiyacın olabilir.
- Yabancı dilini geliştir. İngilizce’ni iş yerinde kullanamıyorsan körelmemesi için pratik yapacak alanlar bul kendine. İnternet derya deniz, uluslararası arkadaşlar edin, onlarla Skype’ta konuş. Yeni bir dil öğren. Paraya kıy ve düzgün bir dil kursuna git, vaktini boşa harcama. Yapamıyorsan mobil aplikasyonları kullan, Duolingo indir, Busuu’ya kaydol ve oturduğun yerden öğren.
- Network’ünü zenginleştir. Her alanda tanıdıkların senin bir sonraki adımını belirleyecek, mümkün olduğunca çok insan tanı, bol bol meslek ve iş alanı dinle. Varlığından bile haberdar olmadığın o kadar çok sektör var ki, bunları bilmek vizyonunu sandığından çok daha fazla genişletir.
- Henüz hiç çıkmadıysan, mutlaka yurt dışına çık. Gez bol bol. Mümkünse uzun dönemli kalmanın yolunu bul. Bütçen yoksa AIESEC/IAESTE ile staj yap, AGH(EVS) ile gönüllü projelerde sosyal sorumluluk bilinciyle çalış. Dünya bambaşka bir yer, gezilecek çok yer, tanışılacak çok insan, yenilecek çok yemek var.
Ve en önemlisi kendine iyi bak, iyi yaşa. Sevdiğin şeyleri yap, sevdiğin insanları biriktir etrafında. Unutma, hayat kısa, kuşlar uçuyor.
Yorum yapmak ister misin?