Önyazı hâlâ pek çok aday tarafından üzerinde durulacak kadar önemli bulunmasa da, aslında en az CV kadar kritik bir etkiye sahip. İşe alım uzmanının dikkatini çekecek kadar iyi bir önyazı, adayın benzer binlerce aday CV’si arasından hızla sıyrılmasını sağlayabiliyor.
İyi bir önyazı yazmanın belirli yöntemleri var. Bunları doğru uygulamak başvurulara geri dönüş alma olasılığını artırıyor. Bir iş ilanına başvururken, o ilana başvuran yüzlerce, hatta binlerce insandan biri olduğunu hesaba katarsan, o binlerce özgeçmişin arasından sivrilmenin ve ilgili kişinin dikkatini çekmenin en temel yollarından birinin sağlam bir önyazı yazmandan geçtiğini bilmelisin. Önyazıların ne kadar etkili olduğu konusu tartışmaya yer vermeyecek kadar açık olsa da, bugün hâlâ pek çok önyazı robot tarafından yazılmış gibi tekdüze ve birbirine benziyor. Bu nedenle farklı ve çarpıcı olmak çok önemli.
Stanford Üniversitesi’nden John O’Neill şöyle diyor: “Önyazı, özellikle birbirine çok benzeyen iki aday arasında ciddi bir fark yaratıyor.” Yani seninle aynı eğitim, deneyim ve yeteneklere sahip adaylarla karşı karşıya kaldığında, onları geride bırakmanın en etkili yolu iyi bir önyazı.
Her sektör ve işe alım uzmanının önyazı değerlendirme kıstasları farklı. Ancak önyazının fark yaratma şansını artıracak işe yarar yöntemler yok değil. İşte senin için dört faydalı ipucu:
Şablonlara uyma
Bir önyazının nasıl yazılacağı hakkında biraz fikrin olsun istiyorsan, Google’da önyazı şablonlarını aratarak bulduğun örneklerden yararlanabilirsin. Ancak şablonları birebir kopyalamak iyi bir fikir değil. Bunları sadece yol göstermesi için kullanman daha iyi.
Harvard Business School’dan Kariyer ve Profesyonel Gelişim Uzmanı Kristen Fitzpatrick, kendine şunu sormanı tavsiye ediyor:
“Okuyucak olan kitleyi düşün. Önyazıyı kim okuyacak? Birçok iş başvurusunun arasından işe alım uzmanlarının dikkatini nasıl çekeceksin?”
Artık bu noktadan sonra iş karakterine ve iletişim yeteneklerine kalıyor. Başvuran diğer adaylarda olmayan bütün yeteneklerini göstermelisin. Şablonu takip ederek yazmak ya da şablondan uzaklaşıp daha özgün olmak için çaba göstermek seni diğer adaylardan ayıracaktır.
Özgeçmişini tekrarlama
Yazmak üzere olduğun organizasyona ve pozisyon için aranan gereksinimlere odaklan. Önyazını iyi yazmışsan işe alım müdürü özgeçmişini zaten okuyacaktır. Onun için CV’de zaten var olan bilgiler yerine farklı özelliklerini vurgulamaya çalış. Önyazı, özgeçmişini tamamlamak için, tekrarlamak için değil. Bu nedenle sadece özgeçmişinde yer vermediğin daha önemsiz, ancak fark yaratan özellikleri sergilemeli.
Önyazıyı yazarken CV içeriği yerine içinde yer aldığın ve üstünde çalıştığın belli projelerin örneklerini listeleyebilir, onlardan neler öğrendiğini ve bu bilginin başvurduğun pozisyonda nasıl kullanılacağını açıklayabilir ya da tamamen yeni fikirler sunabilirsin. Bu sonuncusu şirketin hedeflerini anladığını ve aranan aday olduğunu gösterir.
Açık olanı belirtme
Yazdığın metni tekrar oku ve seninle, şirketle ya da pozisyonla ilgili olmayan klişeleri ya da basmakalıp sözleri kaldır. Örneğin, çok çalışkan olduğunu yazma. Bunu zaten herkes yazmıştır. Yazmasalar bile çalışkan olduğunu söylemenin yazıyı okuyanın gözünde olumsuz bir etki yaratacağı muhakkak. Bu ve bunun gibi laflar sadece yer kaplar. Bunlar yerine seni diğer adaylardan ayıracak olan diğer özelliklerini yazmaya çalış.
Araştırma yap
Şirket ve pozisyon hakkında küçük bir araştırma yapıp önyazını buna göre yazman da büyük fark yaratabilir. Tabii bu Google’ın arama sonuçlarında dolanmaktan çok daha fazlasını gerektiriyor. Başvurduğun şirkette çalışan biriyle kahve içip bilgi alabilirsin. Amaç, yaptıkları son projelere, şirket kültürlerine ve şirket hakkındaki haberlere hakim olmak. Çok fazla ve derinlemesine bir araştırma olmasına gerek yok, sadece dikkat ettiğini gösteren birkaç cümle seni çok ileriye taşıyabilir.
Şunları da asla unutma:
Başvurduğun şirket iş ilanını bir hayır işi için ya da senin kariyer hayatını geliştirmek için vermiyor. Onlar sadece önemli olduğuna karar verdikleri bir pozisyonu doldurmaya çalışıyor. Bu yüzden onları şirkete en çok katkıda bulunacak insanın sen olduğuna ikna etmen şart.