Mezun olduğun bölümle ilgili iş bulmakta zorlanıyor, farklı alanlardaki iş fırsatlarına bakıyor olabilirsin. Peki seçmeyi planladığın o iş sana ne kadar uygun? İK danışmanı ve eğitmen Hakan Selahi’nin tam da bu konuda senin için tavsiyeleri var…
Senin de bildiğin gibi her dönemin bazı popüler meslekleri oluyor. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağının bir gereği olarak da bilişim teknolojilerindeki hemen her pozisyon oldukça revaçta. Aynı şekilde satış alanındaki popülerlik de devam ediyor.
Her işin kendine göre gereklilikleri var. Bunun yanı sıra o işi yapacağın şirketin de ayrı bir kültürü ve iş yapış şekli var. İster meslek hayatının başında ol istersen de meslek değiştirme aşamasında ol bir işteki başarın, o işle ilgili gereksinimleri ne kadar karşılayıp karşılayamadığına bağlı. Bu nedenle karar vermeden önce çok iyi düşünmen gerek.
İşini ne kadar seviyorsun?
“Mesleğinde başarılı mı olacaksın yoksa sıradan mı olacaksın?” sorusunun cevabını bulmak için uzun yıllar beklemene gerek yok. Cevap için kendini tanıman yeterli. İş hayatında birçok mutsuz mühendis, doktor, ekonomist vb. meslek sahibi kişi var. Birçoğunu bizzat tanıdım ve gözlemledim. Zekiler, fakat işlerini sevmiyorlar. Daha kötüsü çoğu bu durumu farkında değil. Sadece parayı o işten kazandıkları için işi benimsemişler. Yaptıkları iş, onları heyecanlandırmıyor. Bu nedenle de kendilerini geliştirmek ve daha fazlası için uğraşmıyorlar. Yaptıkları işi daha iyi yapmak için uğraşmayı bırakmışlar, hatta hiç başlamamışlar bile.
Bir şeyi severek yaparsan mutlu, aynı zamanda başarılı da olursun. Başarılı olarak gördüğün bütün insanların hayatlarına baktığında o işi büyük bir aşkla yaptıklarını, bitmeyen bir enerjiye sahip olduklarını görürsün. Bu enerji ve aşk, para kazandıkları için değildir. Bu noktada yaptığın işin ne olduğunun hiçbir önemi yok. Sen sevdiğin işi yap. Unutma ki sevgi de iki taraflıdır. İşin de seni sevmeli. Yaptığın işten iyi sonuçlar aldığında kendine olan güvenin artar. Yaptığın işi geliştirmek için daha çok uğraşırsın. Bu süreç hayatın boyunca da devam eder. Dolayısıyla mutlu olduğun işi yapmanın iki taraflı etkisi vardır. Başta kendini sonra da işi geliştirirsin. İşi iş gibi yapmadığın için de sana hiçbir zaman yük olarak gelmez.
Hangi işte mutlu olunur?
Aklına gelen işleri düşün. Bu işlerde sahip olunması gereken bilgiyi mutlaka bir yerlerde öğrenirsin. Burada bir sorunun yok. Peki o iş için gerekli beceri ve davranışlara sahip misin ya da o işin gerektirdiği yaşam stiline ayak uydurabilecek misin? İşte, kendine sorman gereken asıl soru bu!
“Doktor olacağım, ama disiplinli çalışmayı, sabah erken kalkmayı sevmiyorum” diyorsan o iş sana göre olmayabilir ya da “Avukat olacağım, ama prosedürlerden ve bürokrasiden hoşlanmıyorum, tez canlıyım” diyorsan bir daha düşün derim. “Satışçı olacağım” diyorsun, fakat insan ilişkilerinde çok iyi değilsin vb. Bu nedenle kendine dürüst ol ve gelişime açık olan yönlerini iyi bilerek kendini geliştirmeye bak. Sahip olduğun beceri ve davranışlarla en fazla uyuşan işleri tercih etmeye çalış. Sonuç olarak hayat senin, kendi ideallerinin peşinden gitmen de en doğal hakkın. Toplumun veya trendlerin peşinden gitmek yerine mutlu olacağın işi yap. Emin ol bu sana başarıyı da maddiyatı da getirecektir.
Konuk Yazar: Hakan Selahi / İK Danışmanı ve Eğitmen