Turkcell Global Bilgi European Business Awards “Yılın İşvereni Ödülü”nün sahibi oldu. İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ersin Aydın, çalışan profillerine uygun İK süreçlerini yeniden yapılandırdıklarını anlatıyor.
Avrupa’nın prestijli iş ödüllerinden olan European Business Awards “Yılın İşvereni Ödülü”, şirket ve çalışanlarına değer katan, şirket başarısını tetikleyen, fark yaratan yenilikçi insan kaynakları politika ve uygulamalarını başarıyla hayata geçiren şirketlere veriliyor. Turkcell Global Bilgi, finale kalan 111 şirket arasından seçilerek “Yılın İşvereni Ödülü”nün sahibi oldu. Şirketin İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ersin Aydın’la İnsan Kaynakları uygulamaları üzerine görüştük. 13 yılı aşkın süredir İnsan Kaynakları alanında çalışan ve 2003 yılından beri Turkcell ve Grup Şirketleri’nde çeşitli görevlerde bulunan Aydın’dan kariyeri ve İnsan Kaynakları ekibi olarak hayata geçirdikleri projeler hakkında bilgi aldık.
Hangi İnsan Kaynakları uygulamalarınız Yılın İşvereni Ödülü’nün sahibi olmanızı sağladı?
Finale kalan 111 şirket içinde bize bu ödülü getiren kuşkusuz şirket sonuçlarında artan ve sürdürülebilir başarıya ulaşırken çalışanlarımızda yarattığımız değer oldu. Yaklaşık 10 bin kişilik ailemizin yüzde 80’i Y kuşağından oluşuyor. Genç çalışan profilinin ihtiyaç ve beklentileri de, belli noktalarda klasik yöntemlerden farklılaşıyor. Bu nedenle biz de genç kuşağa odaklanarak tüm İK uygulamalarımızı ve süreçlerimizi tekrar gözden geçirdik. Çalışanlarımızı karar süreçlerimize dahil ediyor, onları dinliyoruz. Çalışanlarımız için mesleki gelişim, yetkinlik gelişimi ve kişisel gelişimi destekleyecek farklılaşan gelişim çözümlerini hayata geçiriyor, koçluk ve mentorluk programlarıyla gelecekteki liderlerimizi yetiştirirken yetenek yönetim süreciyle de kariyerlerini destekliyoruz. Çalışanlarımızın hatta adaylarımızın deneyimini sürekli olarak ölçümlüyoruz. İK verilerini iş çıktılarımızla harmanlayarak yaptığımız analizlerle yöneticilerimizi ve karar vericileri destekliyor, insan kaynağımızı şirket içinde stratejik iş ortağımız olarak konumluyoruz. Yaptığımız IVR anketiyle iş görüşmesine gelen tüm adayların deneyimini ölçümlüyor, işe alım uygulamalarımızı bu girdiyle geliştiriyoruz. Ailemize yeni katılan çalışanlarımızın ilk işe başladıklarında, yaşadıkları deneyimi değerlendiriyor, daha da iyi bir deneyim yaşatmak için süreçlerimizi sürekli geliştiriyoruz. Çalışanlarımız için sağladığımız indirim olanaklarımız diğer fark yaratan uygulamalarımız arasında yer alıyor. Çalışanlarımızın birlikte hoşça vakit geçirebilecekleri sosyal kulüp aktiviteleri, tiyatro, dans, müzik gibi hobi sınıfları açıyoruz. Şirket binalarımızda çalışanlarımızın sosyal hayatlarını renklendiren kafe, restoran, kuaför, spor salonu, sağlık merkezi, dinlenme ve oyun salonu olanakları sunuyoruz.
Çalışan ihtiyaçlarını tespit etmek neler yapıyorsunuz?
Çalışanlarımızın sesini dinlemek ve ihtiyaçlarını anlamak, geliştireceğimiz İK süreç ve uygulamalarını belirlerken en önemli noktamız. Şirketimizde her yıl düzenli olarak yaptığımız “Çalışan Bağlılığı Anketi” ile İK süreçlerimizi değerlendiriyor, çalışanlarımızın beklentilerini alıyoruz. Yıl içinde yaptığımız ve sürekli geribildirim aldığımız uygulamalarımızdan biri de daha önce de kısaca bahsettiğim “Çok İyi Bir Fikrim Var” öneri sistemimiz. Çalışanlarımız önerilerini paylaşıp girilen tüm önerileri yorumlayıp önerilere puan verebiliyorlar. Bu uygulamamızla hem çalışan hem de müşteri süreçlerimize dair önerileri toplayabiliyoruz. Ayrıca, yıl içinde şirketimizde çalışanlarımız için; motivasyon ve iletişim etkinlikleri düzenliyor ve memnuniyet anketleri uygulayarak görüşlerini topluyoruz. İnsan Kaynakları içinde yapılandırdığımız tüm fonksiyonlar ve İK arasında önemli bir köprü görevi gören “İç Müşteri Yönetimi Bölümümüz” ile iç müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarını tespit ediyor ve proaktif olarak destek veriyoruz.
İnsan Kaynakları’nın birçok farklı tanımı var. Siz nasıl tanımlıyorsunuz?
İnsan Kaynakları, şirketlerin temel sermayesi olan iş gücünü, şirketin başarısına katkıda bulunmak üzere şekillendiren, hayati derecede önemli bir stratejik ortaktır.
Kendinizi İK alanında nasıl geliştirdiniz?
İyi şirketlerde iyi yöneticilerle çalıştım, sorumluluk almaktan kaçmadım, eğitimlerde anlatılanları uygulamaya dönüştürmeye önem verdim, çalışırken saate bakmadım, dinledim, okudum, tartıştım, hata yaptım, ders aldım, öğrendim.
Türkiye’de İK anlamında neler değişiyor, tercih edilen şirket olmak isteyenler hangi konulara yatırım yapmalı?
Küreselleşmenin etkisiyle bütün pazarlarda yükselen rekabet, çalışan deneyimine yönelik de önemli sonuçlar doğuruyor. İletişim teknolojilerinin gelişimi ve bilgiye erişimin hızlanması, kurumlara olduğu kadar çalışanlara da kıyaslama yapma yeteneği kazandırıyor. Bu nedenle çalışanlar, görüşlerine değer verilen, yenilikçi uygulamaları hızla hayata geçiren, canlı bir çalışma ortamı bulunan, gelişimine yatırım yapan ve kariyer fırsatları sunan şirketleri tercih ediyorlar. Artık çalışanların şirketlerine bağlılıkları, şirketlerin kendilerini ne kadar çalışan merkezli olarak yapılandırdıklarıyla direkt olarak bağlantılı. İnanıyorum ki, bu nedenle çalışan deneyimini mükemmelleştirmeye odaklanan şirketler faaliyet yürüttükleri pazarda öne çıkıp fark yaratacaklar. Ayrıca sosyal medya kullanımının artmasıyla şirketler bu mecralarda da İnsan Kaynakları uygulamalarına yatırım yapmalılar.
Yakın gelecekte İK alanında kaçırılmaması gereken ne gibi gelişmeler, değişimler yaşanacak?
İK alanında yönetim sistemlerinin gelişimi ve gündelik hayatımıza her gün daha fazla giriyor olması iki önemli sonuç doğuracak. Birincisi, İK yöneticileri artık tutarlı ve güvenilir sayısal verilere dayanarak karar verme şansına sahip olacaklar. Bu uzun vadeli İK stratejilerinin daha sağlıklı bir şekilde oluşturulmasına katkı sağlayacak. İK verisi, analitik yöntemlerle iş sonuçları ile harmanlanacak ve önemli bir karar destek aracı olacak. Yakın gelecekte İstatistikçiler ve Veri Mühendislerini İK fonksiyonları içinde çok daha göreceğiz. İkincisi de, bilgi dolaşım hızının artması çalışanların ihtiyaç ve beklentilerinin hızla karşılanması yönündeki beklentilerini artıracak. Bu nedenle İK fonksiyonlarının kurum içerisindeki önemi artacak ve değişime açık, çevik İK ekiplerine sahip yenilikçi şirketler öne çıkacak.
Mesleğinizin keyif aldığınız taraflarını bizle paylaşır mısınız?
Bu mesleği, gerçekten büyük keyif alarak yapıyorum. Şirketlerin iklimini oluşturan, başarıyı getiren insan kaynağını işe almak, eğitmek, gelişimlerine katkıda bulunmak, bu konudaki politikaları oluşturmak çok değerli.
Mesleğinizin zor bulduğunuz yanları neler? Bu zorlukları aşmak için neler yapıyorsunuz?
Mesleğimin zor bulduğum tek bir tarafı var: özellikle organizasyon ve iş gerekleri ile işten çıkış kararları vermek ve uygulamak. Geçmişte belki başka zorluklar da vardı ama okuyarak, tartışarak, danışarak, kendimi geliştirerek ve zorlandığım zamanlarda biraz daha fazla çalışarak bunları aşabileceğimi öğrendim.
Kendinizi olumsuz değerlendirdiğiniz ve değiştirmek için çalıştığınız yönleriniz, alışkanlıklarınız var mı?
Geçen yıllar içerisinde daha önce birlikte çalıştığım yönetici ve kurumların desteğiyle pek çok yönümü geliştirme fırsatım oldu, güçlü yanlar üzerine bir plan kurmanın daha büyük fayda getirdiğini anladım. Kendimi olduğum gibi kabul ettim ve başkalarının da beni olduğum gibi kabul etmelerini bekledim. Ancak kendimde memnun olmadığım ve değiştirmeye çalıştığım bir yan var. O da duygularımı çabuk belli ediyor olmam.
2012 ajandanızda hangi konular öncelikli olacak ve daha fazla yer kaplayacak?
Müşteri memnuniyeti ve bağlılığı ile buna paralel çalışan memnuniyeti ve bağlılığı, büyümemiz ile bağlantılı yaratacağımız istihdam ve gelir sağlayan bir IK merkezi olmak 2012’de öncelikli konularımız olacak. İnsan Kaynakları alanındaki deneyimimizi ve farklılaşan uygulamalarımızı müşterilerimiz ile paylaşabileceğimiz bir iş modeli geliştiriyoruz.
Mesleğiniz dışında kendinize vakit ayırdığınız zamanlarda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Problem çözme oyunları, kelime oyunları, satranç, dalış, yerel lezzetler ve tabi ki bolca okumak.
Yorum yapmak ister misin?