P&G Türkiye bünyesinde göreve getirilen ilk Türk Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat, limon satarak iş hayatına adım attı. Kariyer planlamasında doğru hedeflerin çok önemli olduğunu söyleyen Karpat, “Başarılı bir kariyer için hayata açık olmak gerekiyor” diyor.
Procter&Gamble Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Karpat, yurt dışında çalıştığı dönemlerde içinde bulunduğu ülkelerin zor dönemlerini yakından yaşamış deneyimli bir yönetici. Rusya’da dünyayı sarsan mali krizi görmüş, Ortadoğu’da savaşı… Bu tür zorlu piyasalarda bile çalıştığı şirketleri başarıya taşıyabilmiş bir yönetici olan Karpat, kariyer planlamasında ilk adımın doğru hedeflerden geçtiğini belirtiyor.
Karpat, 11 yaşında kazandığı Darüşşafaka Okulları’nın hayatında çok önemli bir yeri olduğunu söylüyor. Okuldaki sosyal hayatının dışında ortaokul ve lise yılları boyunca harçlığını çıkarmak için sürekli çalıştığını anlatan Karpat, limon sattığın, şehirlerarası otobüslerde muavin olarak çalıştığını ve İngilizcesini geliştirdikten sonra Kapalıçarşı’da bir kot mağazasında çalıştığını keyifle anlatıyor.
Karpat, 11 yaşında kazandığı Darüşşafaka Okulları’nın hayatında çok önemli bir yeri olduğunu söylüyor. Okuldaki sosyal hayatının dışında ortaokul ve lise yılları boyunca harçlığını çıkarmak için sürekli çalıştığını anlatan Karpat, limon sattığın, şehirlerarası otobüslerde muavin olarak çalıştığını ve İngilizcesini geliştirdikten sonra Kapalıçarşı’da bir kot mağazasında çalıştığını keyifle anlatıyor.
Karpat, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nde okurken Atatürk Havalimanı’nda trafik kontrolörlüğü yaptığını, Lozan Üniversite’sinde MBA yaparken ise kariyerine yurtdışında başlamaya karar verdiğini paylaşıyor. Cenevre’de bir banka ile görüşmeye gittiğinde bankalarda çalışamayacağına karar veren Karpat, Finansal Analist olarak başladığı Procter&Gamble bünyesinde göreve getirilen ilk Türk Yönetim Kurulu Başkanı olarak görevini sürdürüyor. Karpat’la başarısının püf noktalarını ve P&G’nin gelecek vizyonunu konuştuk.
Yurt dışında birçok önemli görevde bulundunuz. Bu deneyimler size en çok hangi alanlarda katkı sağladı?
P&G’nin Cenevre, Roma, Kahire, Cidde ve Brüksel ofislerinde 1983 yılından 2004’e kadar yönetici pozisyonlarında çalıştım. Türkiye’ye gelmeden önce beş yıl P&G’nin en dinamik bölgelerinde ve zorlu pazarlarda Finanstan Sorumlu Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüm. Sorumluluğumda Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgelerindeki 100 ülke vardı. Bu ülkelerde savaşlar, huzursuzluklar ve mali krizleri sıkça yaşadım. Rusya’da dünyayı sarsan mali krizi gördüm, Ortadoğu’da savaşı… Ama zorlu şartlarda ve krizlerde önceden önlem alarak ve ekip olarak hareket ederek hedeflerimize ulaştık. P&G global bir şirket ve tüm dünyada tüketicilerin yaşamlarını iyileştirmek amacıyla faaliyet gösteriyor, ayrıca içinde bulunduğumuz toplumun dinamikleri ile ülkeye ve topluma katma değer sağlayarak büyümeye odaklanıyoruz. Yurtdışı deneyimlerinin kazandırdığı dünya vizyonu, farklı kültürler ve farklı tüketici beklentileri karşısında amacımıza ve iş hedeflerimize ulaşmada bana çok önemli bir katkı sağladı.
Kariyeriniz planlamasında nelerin önemli olduğunu düşünüyorsunuz?
P&G, yönetici yetiştirme konusunda dünya çapında bir okul. Ben de bu okulda yetiştim. Kariyerimi planlarken hedefime nasıl ulaşacağımı biliyordum. Farklı ülkelerde çalışmış olmak bana çok önemli deneyimler kazandırdı. Ama Türkiye’de çalışmak her zaman en önemli hedefimdi. 2004 yılında P&G Türkiye tarihindeki ilk Türk genel müdür olarak Türkiye’ye döndüm. Kariyer planlamasında ilk adım hedefleri doğru belirlemekten geçiyor. Disiplinli olmak ve yeni deneyimlere açık olmak da çok önemli ama her şey işin tanımından ibaret değil. İyi bir ekip ile çalışmak, ekip kurmak ve yetiştirmek çok önemli. Hayata açık olmak gerekiyor.
TÜRKİYE’NİN BÜYÜME POTANSİYELİ YÜKSEK
Türkiye’de sektörünüzün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Dünden bugüne neler değişti?
Türkiye’deki toplam FMCG (hızlı tüketim) ciro trendi yükselen bir grafik arz ediyor. Sektörün büyüklüğü 30 milyar doları geçiyor. Gıda ürünlerinden sonra en çok temizlik, bakım ve kozmetik ürünleri tüketiliyor. FMCG sektörü dinamik, rekabetin yoğun yaşandığı bir sektör. Tüketicilerin beğenileri ve tüketim alışkanlıkları hızla değişebiliyor. Türkiye’de tüketicilerin beklentilerini belirleme ve karşılama konusunda sektörümüz başarılı bir grafik sergiliyor. Yaşamsal ve günlük ihtiyaç ürünleri sunmamız ve tüketicilerin günlük ihtiyaçlarına farklı çeşit ve seçenekle yanıt vermemiz nedeniyle krizlerden daha az etkileniyoruz. P&G’nin içinde bulunduğu ürün kategorilerinde büyüme potansiyelinin hala çok yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Ağız Bakımı, Kişisel Bakım ve Kozmetik ürün penetrasyonu batılı ülkeler ile karşılaştırıldığında hala düşük seviyelerde. Örneğin, Türkiye’de diş macunu tüketimi kişi başı 70 ml – küçük boy bir macun – olarak bölgedeki ve gelişmiş ülkelerdeki diğer ülkelerin kişi başı tüketim miktarına göre oldukça az. Ağız bakımı konusundaki tüketimimiz, ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin sadece 10’da 1’i düzeyinde… Şampuan kategorisinde ise yıllık kişi başına düşen şampuan tüketimi 790 ml. İngiltere ve ABD gibi gelişmiş pazarlardaki tüketim miktarı ise bunun 2-3 katına denk geliyor.
Türkiye’deki toplam FMCG (hızlı tüketim) ciro trendi yükselen bir grafik arz ediyor. Sektörün büyüklüğü 30 milyar doları geçiyor. Gıda ürünlerinden sonra en çok temizlik, bakım ve kozmetik ürünleri tüketiliyor. FMCG sektörü dinamik, rekabetin yoğun yaşandığı bir sektör. Tüketicilerin beğenileri ve tüketim alışkanlıkları hızla değişebiliyor. Türkiye’de tüketicilerin beklentilerini belirleme ve karşılama konusunda sektörümüz başarılı bir grafik sergiliyor. Yaşamsal ve günlük ihtiyaç ürünleri sunmamız ve tüketicilerin günlük ihtiyaçlarına farklı çeşit ve seçenekle yanıt vermemiz nedeniyle krizlerden daha az etkileniyoruz. P&G’nin içinde bulunduğu ürün kategorilerinde büyüme potansiyelinin hala çok yüksek olduğunu gözlemliyoruz. Ağız Bakımı, Kişisel Bakım ve Kozmetik ürün penetrasyonu batılı ülkeler ile karşılaştırıldığında hala düşük seviyelerde. Örneğin, Türkiye’de diş macunu tüketimi kişi başı 70 ml – küçük boy bir macun – olarak bölgedeki ve gelişmiş ülkelerdeki diğer ülkelerin kişi başı tüketim miktarına göre oldukça az. Ağız bakımı konusundaki tüketimimiz, ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin sadece 10’da 1’i düzeyinde… Şampuan kategorisinde ise yıllık kişi başına düşen şampuan tüketimi 790 ml. İngiltere ve ABD gibi gelişmiş pazarlardaki tüketim miktarı ise bunun 2-3 katına denk geliyor.
Sektörün bugün en büyük sıkıntısı sizce nedir? Bu sorunların giderilmesi için neler yapılması gerekir?
FMCG sektörü hızlı gelişmekte olan bir sektör. Yatırımların desteklenmesi, yasal uygulamalarda ve vergi uygulamalarındaki hız ve şeffaflık, pazar içi denetim ve Fikri Hakların korunması konusunda adımlar atılmasına rağmen daha fazla yol almamız gerekiyor. Adil rekabet FMCG sektörünün sağlıklı gelişmesi için çok önemli.
FMCG sektörü hızlı gelişmekte olan bir sektör. Yatırımların desteklenmesi, yasal uygulamalarda ve vergi uygulamalarındaki hız ve şeffaflık, pazar içi denetim ve Fikri Hakların korunması konusunda adımlar atılmasına rağmen daha fazla yol almamız gerekiyor. Adil rekabet FMCG sektörünün sağlıklı gelişmesi için çok önemli.
Ekibinizi oluştururken nelere dikkat edersiniz? İşe alımlarda karar verirken öncelikli prensibiniz nedir?
Tüm adayları işe alırken liderlik, değişime ayak uydurabilmek, değişimi yönetebilmek, disiplinli ve sonuç odaklı çalışabilmek, yaratıcı düşünebilmek ve gelişime açık olmak gibi kriterleri göz önünde bulunduruyoruz. Bu yetkinlikler sadece işe alımda değil, tüm P&G kariyeri boyunca çalışanlarımızın performans değerlendirmelerinde de baz olarak alınıyor. Başarı kriterleri haricinde işe başvuran adaylarda ve çalışanlarımızda aradığımız en önemli özellik, kişilerin şirket amaç, değer ve prensiplerine göre hareket edebilme kabiliyetleridir.
İşe alımlarda 2009 yılında P&G Business School programını hayata geçirdik. Birkaç basamaktan oluşan bu programda, genç mezun adayları ile sınıf ortamında bir araya geliyoruz. Çalışma ofisimizi tanıtmak üzere kendilerini 3 gün misafir ediyor ve daha sonra seminerlere katılım, staj gibi imkanlar tanıyoruz. Bu süreç sayesinde hem biz onları daha iyi tanıyoruz hem de onlar P&G’yi daha yakından tanıma şansı yakalıyor.
Tüm adayları işe alırken liderlik, değişime ayak uydurabilmek, değişimi yönetebilmek, disiplinli ve sonuç odaklı çalışabilmek, yaratıcı düşünebilmek ve gelişime açık olmak gibi kriterleri göz önünde bulunduruyoruz. Bu yetkinlikler sadece işe alımda değil, tüm P&G kariyeri boyunca çalışanlarımızın performans değerlendirmelerinde de baz olarak alınıyor. Başarı kriterleri haricinde işe başvuran adaylarda ve çalışanlarımızda aradığımız en önemli özellik, kişilerin şirket amaç, değer ve prensiplerine göre hareket edebilme kabiliyetleridir.
İşe alımlarda 2009 yılında P&G Business School programını hayata geçirdik. Birkaç basamaktan oluşan bu programda, genç mezun adayları ile sınıf ortamında bir araya geliyoruz. Çalışma ofisimizi tanıtmak üzere kendilerini 3 gün misafir ediyor ve daha sonra seminerlere katılım, staj gibi imkanlar tanıyoruz. Bu süreç sayesinde hem biz onları daha iyi tanıyoruz hem de onlar P&G’yi daha yakından tanıma şansı yakalıyor.
E-TİCARETİN ÖNEMİ ARTIYOR
P&G’nin gelecek vizyonunu oluştururken nelere dikkat ediyorsunuz?
P&G tüketicilerine ve markalarına odaklanarak yenilikçi ve güçlü bir şekilde ilerlemek için Global İş Birimleri, faaliyette olduğu ülkelerde tüketicileri ve perakendecileri tanımak ve Global İş Birimleri’nden gelen yenilikleri ülke pazarlarına aktarmak için Pazar Geliştirme Organizasyonları kurdu. Bu etkin görev dağılımı ve stratejik uzmanlık dallarıyla yapısı, birçok büyük şirketin sorunu olan hantallıktan arındırıldı. Bu da P&G’nin stratejik hedeflerine ulaşması için büyük bir önem teşkil ediyor. Önümüzdeki dönemde P&G, Türkiye’de daha fazla haneye girerek daha fazla yaşamı iyileştirme şansı yakalayacak.
P&G tüketicilerine ve markalarına odaklanarak yenilikçi ve güçlü bir şekilde ilerlemek için Global İş Birimleri, faaliyette olduğu ülkelerde tüketicileri ve perakendecileri tanımak ve Global İş Birimleri’nden gelen yenilikleri ülke pazarlarına aktarmak için Pazar Geliştirme Organizasyonları kurdu. Bu etkin görev dağılımı ve stratejik uzmanlık dallarıyla yapısı, birçok büyük şirketin sorunu olan hantallıktan arındırıldı. Bu da P&G’nin stratejik hedeflerine ulaşması için büyük bir önem teşkil ediyor. Önümüzdeki dönemde P&G, Türkiye’de daha fazla haneye girerek daha fazla yaşamı iyileştirme şansı yakalayacak.
2012 yılında en önem verdiğiniz projeniz nedir?
Dünya hızla değişiyor ve bu noktada tüketicilerin istek ve beklentilerini öğrenmek, ilgi alanları hakkında bilgi edinmek ve hedef kitle ile çift taraflı etkileşim kurmak ve hızlı geri dönüşler almak çok önemli hale geldi. Günümüzde eskiye oranla sektördeki ürün, hizmet ve müşteri çeşitliliği fazlalaştı. Pazarı büyüten dinamiklere baktığımızda e-ticaret modellerinin yetkinlikleri ve tüketicinin online alışverişe olan güveni öne çıkıyor. Bugün ve gelecek nesiller için, dünya tüketicilerinin yaşamlarını iyileştirecek yüksek kalite ve değerde markalı ürünler ve hizmetler sunmak için çalışan P&G, e-ticaret`i global seviyede önceliklendirmiş durumda. ABD’de son kullanıcıya satış yapan bir sitemiz mevcut. Türkiye`de Temmuz 2010`dan bu yana çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca inovasyonda çıtayı yükseltmek için dünya çapındaki tedarikçilerimiz ve partnerlerimizle iş birliği geliştiriyoruz. Mesela global olarak Amazon ile beraber büyük projelere imza attık.
Dünya hızla değişiyor ve bu noktada tüketicilerin istek ve beklentilerini öğrenmek, ilgi alanları hakkında bilgi edinmek ve hedef kitle ile çift taraflı etkileşim kurmak ve hızlı geri dönüşler almak çok önemli hale geldi. Günümüzde eskiye oranla sektördeki ürün, hizmet ve müşteri çeşitliliği fazlalaştı. Pazarı büyüten dinamiklere baktığımızda e-ticaret modellerinin yetkinlikleri ve tüketicinin online alışverişe olan güveni öne çıkıyor. Bugün ve gelecek nesiller için, dünya tüketicilerinin yaşamlarını iyileştirecek yüksek kalite ve değerde markalı ürünler ve hizmetler sunmak için çalışan P&G, e-ticaret`i global seviyede önceliklendirmiş durumda. ABD’de son kullanıcıya satış yapan bir sitemiz mevcut. Türkiye`de Temmuz 2010`dan bu yana çalışmalarımız devam ediyor. Ayrıca inovasyonda çıtayı yükseltmek için dünya çapındaki tedarikçilerimiz ve partnerlerimizle iş birliği geliştiriyoruz. Mesela global olarak Amazon ile beraber büyük projelere imza attık.
HOBİLERE ZAMAN KALMIYOR
Çalışma hayatınızda en önemli prensipleriniz nelerdir? Bu konuda zaman içerisinde değiştirmeyi düşündüğünüz yönleriniz var mı?
Şeffaflık, dürüstlük, cesaret, öğrenme ve kazanma isteği ve yenilikçiliğe açıklık benim için çok önemli prensipler. Zaten bu prensipleri çok genç yıllarda kazanıyorsunuz ve ilerleyen yıllarda daha iyi benimseyip hayatınızın her alanına dahil ediyorsunuz.
Şeffaflık, dürüstlük, cesaret, öğrenme ve kazanma isteği ve yenilikçiliğe açıklık benim için çok önemli prensipler. Zaten bu prensipleri çok genç yıllarda kazanıyorsunuz ve ilerleyen yıllarda daha iyi benimseyip hayatınızın her alanına dahil ediyorsunuz.
İş hayatınızdan arta kalan zamanlarınızda nasıl vakit geçiriyorsunuz?
Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok severim. Müzik önemli bir meşgale, onu her zaman devam ettiriyorum. Kültürel faaliyetlere zaman harcıyorum, sergi, sinema, konser gibi. Son zamanlarda doğa ve ziraatla ile uğraşmaya başladım, ancak daha çok zaman geçirmek isterim. Son zamanlarda hiç golf oynayamıyorum. İkisi de ciddi vakit ayrılması gereken faaliyetler ama yoğunluktan bu tür hobilerime yeteri kadar vakit ayıramıyorum.
Gezmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok severim. Müzik önemli bir meşgale, onu her zaman devam ettiriyorum. Kültürel faaliyetlere zaman harcıyorum, sergi, sinema, konser gibi. Son zamanlarda doğa ve ziraatla ile uğraşmaya başladım, ancak daha çok zaman geçirmek isterim. Son zamanlarda hiç golf oynayamıyorum. İkisi de ciddi vakit ayrılması gereken faaliyetler ama yoğunluktan bu tür hobilerime yeteri kadar vakit ayıramıyorum.
Yorum yapmak ister misin?