Start up ve scale up arasındaki 6 fark

Start up ve scale up, girişim dünyasının önemli 2 terimi. Genel olarak büyüme potansiyeline sahip girişimlere start up; belirsizliğin azaldığı ve gelir elde edilmeye başlandığı girişimlere ise scale up deniliyor. Peki, bu 2 önemli terimi birbirinden ayıran farklar neler?

1- Ürün ve pazar uyumu

Öncelikle en belirgin fark ürün & pazar uyumu. Scale up girişimler pazarda belli bir yer edinmiş ve müşteri potansiyeline ulaşmışken, start up’lar için bu konuda hala yapılması gerekenler bulunur. Segmentasyon, müşteri edinme maliyetleri gibi konular gündem olmaya devam etmektedir.

Scale up’lar bir işe harcadıkları maliyetin karşılığını ortalama olarak ne kadar geri alacaklarını bilirler. Bu netlik daha güvenilir adım atmayı sağlar. Start up’larda ise durum tam tersidir. Gelir anlamında netlik olmadığı için yatırım faaliyetleri de riskli görünebilir. Bu nedenle “neyin işe yarayacağını bulmak” için deneme yöntemini uygulanmak zorunludur. Deneyimler sonucunda elde edilen verilerle zamanla daha kararlı adımlar atılabilir. Tabii bu zaman birçok start up için 1 yılı bulabilir.

2- Finansman sağlama

Büyüme oranları farklı olduğu için doğal olarak finansman süreçleri de farklıdır. Start up’lar genellikle onları destekleyen bir fona sahiptir. Bulunduğu pazarda yer edinip, kâr elde eden bir start up, kendini scale up olarak adlandırabilir.

3- Liderlik ve yönetim

En belirgin farklardan biri de liderlikle ilgilidir. Çalışan sayısına bağlı olarak yönetim süreci de farklılaşır. Ne kadar çok insan işe alınırsa, o kadar çok insanın yönetilmesi gerekir. Departman sayısının artması bir projede çok fazla kişinin görev alması anlamına gelir ve bu durum hata riskini arttırır. Bu faktörlerin öngörülerek doğru yönetilmesi gerekir. Büyüyen şirketlerde işleri delege eden birçok yönetici bulunduğundan hata payı da azalır.

4- İş rolleri

Bir şirketin büyüme aşamasında ekip üyelerinin birden fazla rol üstlenmesi bilinen bir durum. Fakat start up’tan scale up’a geçerken çalışanlarının rollerini daraltmak ve asıl işine konsantre olmasını sağlamak gerekiyor. Böylece işine daha adapte ve motive bireylerle büyüme yolunda emin adımlarla ilerlenebilir.

5- Risk faktörü

Bir şirket büyüdükçe, riskten kaçınması artar; ancak yolun başında bir start up için durum farklıdır. Yeni ve sıra dışı bir fikrin peşinden gitme ihtimali çoğu zaman baskın gelir.

6- Adaptasyon

Bir start up’ta işe başladığında hızla görev alıp, işe koyulman istenebilir. İşe alışman da halihazırda çalışırken olacaktır; ancak büyük ölçekli bir yerde çalışmaya başladığında bir adaptasyon süreci geçirmen olası. Start up’ların kurulum aşamasında işe başlandığında kurucularla daha yakından çalışma, birbirini tanıma imkanı oluşur. Yöneticilerle erken dönemde kurulan bu bağ, scale up’larda daha uzun zaman alır ve genellikle daha mesafelidir.

Kaynak: Rocket Space

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Özden, Bilgi Üniversitesi’nde İnteraktif Pazarlama alanında yüksek lisans yapmıştır. Lisans öğreniminin ilk yıllarında TRT Haber’de asistan muhabirlik yaparak meslek hayatına başlamıştır. Mezun olduktan sonra farklı dönemlerde TV8 Haber ve Cem TV’de; yapımcı, yönetmen ve editör olarak görev almıştır. Dijital dünyadaki gelişmelerle birlikte editoryal deneyimini online platformlara taşımış, Markafoni’de ve Mudo’da içerik editörlüğü yapmıştır. Kurumsal markalar için freelance SEO editörlüğü de yapan Özden, 2018 yılı itibarıyla kariyerine, Kariyer.net içerik editörü olarak devam etmekte ve online/offline içerik üretmektedir.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.