2000 yılında Türkiye’de kendi ofisini açan İtalyan tekstil firması Stefanel’in Genel Müdürü Füsun Çevikel, Stefanel’in tüm yerli ve yabancı markalardan başka bir kulvarda koştuğunu belirtiyor.Stefanel, Türkiye’de ne zaman kuruldu, nasıl bir gelişim süreci işledi?
1990 – 98 yılları arasında distribütorlük sistemi ile Türkiye’de yer alan Stefanel, 2000 yılında % 100 İtalyan sermayesi ile kendi ofisini açtı. Pazara girdikten sonra güçlenerek, yeni pazarlara açılma ilkesinden hareketle kısa sürede Türkiye çapında 27 satış noktasına ulaştı.
Gelecek yıl da bu sayıyı, özellikle İstanbul dışındaki şehirlerde açacağı yeni bayi, mağazalar ve corner’ler aracılığıyla 50 satış noktasına çıkararak yoluna devam edecek.
Hangi departmanlar bulunuyor, İnsan Kaynakları nasıl çalışıyor ?
Genel Müdürlük, İnsan Kaynakları ve Eğitim Bölümü, Mağazalar ve Bayiler Kordinasyonu, Görsel Tasarım, Bilgi İşlem (Stok vs), Finans ve Muhasebe, Genel Sekreterlik, Mağazalar (Mağaza Müdürleri, Yardımcıları, Kasiyerleri, Satış Danışmanları) departmanları bulunuyor.
İnsan Kaynakları Bölümü, tüm departmanlarımız için personel ihtiyacının belirlenmesi ile iş ilanı, personel seçme ve yerleştirme ile ihtiyacın giderilmesine çalışıyor. İşe kabul edilen personel için destek eğitimler düzenliyoruz. Bu eğitimler İnsan Kaynakları eğitmeni tarafından uygulansa da bazen şirket dışından da destek alıyoruz. İnsan Kaynakları, personel gelişimi için kişisel eğitim, teknik bilgiler içeren mesleki eğitimleri düzenli olarak uyguluyor. Bu eğitimlerin şirketimize ve kurum kültürümüze oryantasyonun sağlanmasında çok büyük faydası oluyor, çalışanların mesleki bilgilerini geliştirdiği kadar motivasyonunu da olumlu etkiliyor. İnsan Kaynakları Bölümü, ücretlendirme, performans değerlendirme gibi görevlerine ilave olarak idari işleri de yürütüyor, idari işler de bu bölümün görevleri içerisinde bulunmaktadır.
Sektörde Stefanel ne konumda? Yurt dışıyla karşılaştırıldığında Stefanel Türkiye nerede?
Stefanel, ürünün kalite ve fiyat dengesiyle ve ürün yelpazemizin tümünün ithal olması nedeniyle bu sektörde farklı bir konumda bulunuyor. Aslında Stefanel’in bire bir rakip olduğu bir marka yok çünkü ürünlerimizin kalite ve fiyat dengesinin bu kadar iyi sağlandığı bir başka marka yok. Bu markalardan farkımız, ürünün kalitesi ve tümünün ithal olması sebebiyle etiket fiyatının gerçek fiyatı olması ve sadece sezon sonu ucuzluğunda belli bir miktar indirime girmesi. Tüm bu sebeplerden Stefanel Türkiye, tüm yerli ve yabancı markalardan başka bir kulvarda koşuyor ve İtalya’da hangi müşteriye hitap ediyor ise Türkiye’de de aynı müşteri ile buluşuyor.
Uluslararası bir şirket olarak kurum kültürünüzü nasıl tarif edersiniz ?
Türkiye’de kurum kültürü, tekstil sektörüne biraz uzak olsa da, Stefanel’de biz kurumsal bir çatı altında çalışıyoruz. Şirketimizde oldukça demokratik, tüm personelimizin fikirlerini ve önerilerini dile getirebildiği bir ortama sahibiz. Çalışanların mutlu olmadığı bir şirkette müşterilerin de mutlu edilemeyeceğini düşünüyorum.
Gelecek hedefleriniz neler ?
Stefanel benim için büyümekte olan çocuğum gibi, bu şekilde hissetmemin sebebi daha ortada ilk mağaza veya ofis yokken çalışmaya başlamış olmam. Şu anda 27 satış noktası olan bu organizasyonun büyüyüşünü yönlendirmek büyük mutluluk. Önümüzdeki yıllarda Stefanel’i 50 satış noktasına ulaştırmayı hedefliyorum. Bu noktaya geldiğimde daha büyük organizasyonları yönetmek arzusundayım.
AB sürecinin hızlanması sizce ekonomiyi ve tekstil sektörünü nasıl etkileyecek?
Oldukça pozitif etkileyecektir.Dolar ve Euro çok stabil bir dönem yaşayacağından piyasada her sektörde istikrar sağlayacaktır. Yaşanılan istikrarsızlığın olumsuz olarak ilk önce etkilediği, birincil ihtiyaçların dışındaki sektörler oluyor, insanların harcamalarında yapacakları kısıtlama kıyafette de olacaktır. Bu sürecin hızlanmasıyla çok pozitif bir öngörü ile hareket ediceğiz. Aynı zamanda yabancı yatırımcılar, yatırımlarını arttıracak ve yenilerin de girişini sağlayacak.
Stefanel’in gelecek hedeflerinden bahseder misiniz?
Stefanel Türkiye olarak hedefimiz, Türkiye’de kalıcı bir yer edinerek bunu aynı başarı ile sürdürmektir. Büyüme hedeflerini gerçekleştirirken kendi emlak yatırımlarını da yaparak açacağı daha büyük mağazalarla Türkiye’de kalıcı olduğunu gösterecektir.
Tekstil sektörünün zorlukları, sektörün en önemli sorunları sizce neler?
Bu zorlukları iki açıdan ele almak lazım, ithalat yapan ve üretim yapan olarak. İthalat yapan firmalar için, Türkiye çapında son 5 senedir Çin’de üretilen malların (ya da Çin menşeli) Türkiye’ye giriş zorlukları, bu olayın çok genel olarak ele alınması, herhangi bir firmanın yaptırdığı 1 euro’luk bir ürün ile ciddi markaların ürünlerinin aynı işleme tabii tutulması ciddi zorluklar yaratıyor. Üretim yapanlar açısından baktığımızda ise bazı markaların ürettikleri ürünlere değerinden çok fazla fiyatla etiket yapıp satmaya çalışmaları, bunun sonucunda da zamanından önce çok büyük indirimlere girmeleri tüketici üzerinde karmaşa yaratıyor. Tabii bunlara rağmen Stefanel’in bu olumsuz tablodan etkilenmeden, istikrarlı bir şekilde ilerlemesinden çok memnunuz.