Hemen hemen her çalışanın muhakkak sunum yapması gerektiği zamanlar olur.Yapılan sunumları sadece slayt yoluyla yapılan paylaşımlarla kısıtlamayıp, toplantılarda söz aldığımız her anı da bir sunum olarak değerlendirirsek, sunum yapmanın iş hayatının kaçınılmaz parçalarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Bir toplantıda söz alıp fikirlerimizi nasıl beyan ettiğimiz veya bir toplantıda küçük bir ekibe yaptığımız sunumlar dışında kalan daha geniş kitlelere veya ekiplere yaptığımız sunumlar üzerine odaklanmak istiyorum.
Konuya ne kadar hakim olsak da, deneyimimiz ne kadar fazla da olsa, kalabalık bir topluluğa sunum yapmak herkesi heyecanlandıran ve endişelendiren bir süreçtir. Kariyerimin ilk yıllarında sunum teknikleri alanında çok kıymetli bir profesyonelden aldığım eğitimde öğrendiğim bazı temel prensipleri paylaşmak isterim.
Sunumun içeriğini hazırlamaya başlamadan önce dinleyici kitlesinin kim olduğu ve sunumunuzun amacının belirlenmelidir.Sunumu yapacağınız topluluğun sunum sonrasında hangi mesajları almasını istediğinizi, neyi anlamaları veya neye ikna olmaları gerektiğini ilk olarak tespit ediyor olmanız gerekiyor.
Dinleyici ve verilecek mesaj konularını netleştirdikten sonra sunum hazırlığına geçebilirsiniz. Sunumun hazırlanması temelde giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan bir komposizyon yazmaktan çok farklı olmamalıdır. Burada kendinizi tanıttığınız, konudan bahsettiğiniz ve bu konuyu aktarma konusunda güvenirliliğinizi pekiştirecek bir girişten sonra konunun ana ve alt hatlarını aktaracağınız gelişme bölümüne geçebilirsiniz. Sonuç bölümünde de giriş bölümünde yaptığınız konu açılışına geri dönerek bir sonraki adımlarla sunumunuzu tamamlayabilirsiniz. Sunumlarda slayt ve görsel kullanımının önemi yüksek gibi görünse de, kanımca sunumun en önemli kısmı mesajların dinleyici kitle için uygunluğu ve ne şekilde sunulduğudur. Birçok kıymetli konuşmacının sunumlarını içeren TED platformunda (www.ted.com) yer alan en çok beğenilen sunumların minimum sayıda slayt ve görsellik içerdiğini görebilirsiniz. Bu anlamda TED platformundaki sunumlardan öğrenilecek çok şey var.
Sunumun aktarılışı ise en çok stres ve endişe yaratacak kısmı olacaktır. En profesyonel sunucular da bile bu endişenin var olduğunu eğitmenimiz bizlerle paylaşmış ve bu endişeyi sunum esnasında ortaya çıkacak canavarlara benzeterek bize aktarmıştı. Kişiden kişiye fark gösterecek bu canavarların neler olduğunu tespit etmek, sonrasında da farkındalığınızı artırarak bu canavarları yok etmenin sunum kalitemizi aktaracağını anlatmıştı. Canavarlarınız sunum esnasında durduğunuz yerde sağa sola sallanmak, her cümlenizin arasında bir tamamlayıcı “nnn…” sesi çıkarmak gibi basit ama hemen fark edilebilir unsurlar olabilir.
Mümkün olduğunca doğal olmak, hikayeler ve anektodlar ile hem heyecanınızı, hem de dinleyicileriniz ile aranızdaki gerginliği azaltmak için etkili olacaktır. Prova yapmak da yine işin önemli adımlarından biri. Prova yapmanın basit ve etkili bir yolu aynanın karşısına geçip yüksek sesle sunumu kendinize yapmanız olabilir. Ayrıca sunumun önemine göre muhakkak hedef kitlenizden geri bildirim almanızı da öneriyorum.
Yusuf Azoz
Kariyer.net Genel Müdürü
Yorum yapmak ister misin?