Topluluk önünde konuşmaktan korkmayın

konusmaBirçoğumuz topluluk önünde konuşmaktan nefret eder. Ancak biraz kendine güven ve konuya hakim olma mükemmel bir konuşma için yeterli.

Birçok insan toplum önünde konuşma yapmamak için türlü türlü bahaneler uydurur. Ancak bir kere bu korkuyu aştıktan sonra göreceksiniz ki, küçük ya da büyük gruplar önüne yapılan güçlü konuşmalar size birçok iş fırsatı yaratacak, kariyerinizde önemli bir adım atmanıza neden olacaktır. Konuşma yaparak güvenilebilirliğinizin aniden arttığını hissedeceksiniz. Çünkü konuşma yaparken esasında, yeteneklerinizi, deneyimlerinizi ve kendinize güveninizi gösteriyorsunuz.

Öncelikle hangi konularda konuşma yapabileceğinize karar vermelisiniz. İşte iki adımlık bir süreç:
1. Konuşmanıza başlık bulun. Herkes bir konuda uzmandır. Problem şu ki birçoğumuz yetenekli olduğumuz konuları görmezden geliriz. Ancak sizin bilgi birikiminizden yararlanabilecek pek çok insan olabilir. Genç ya da yaşlı, zengin veya fakir, işsiz ya da çalışan olabilirsiniz ama ne olursa olsun başkalarının işine yarayacak çok zengin bilgilere sahip olduğunuz bir gerçektir. Örneğin eğer yöneticiyseniz, liderlik ve motivasyon gibi konular üzerine konuşabilir, deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz. Yeni yönetciler veya yeni iş sahipleri için bu bilgiler tahmin ettiğinizden çok daha değerlidir.
2. Dinleyici bulun. Birçok çalışma grubu, dernek, üniversiteler, şirketler konuşmacı arayışı içindedir. Onlara konuşma içeriğinizden bahsedebilir, neden onları ilgilendirdiğini açıklayabilirsiniz.

Şimdi de topluluk önünde konuşma korkunuzu yenmeye geldi sıra. İnsan Kaynakları uzmanı Don Straits’e göre pek çok insan konuşmadan değil, nasıl görüneceklerinden yani kendilerini kötü bir duruma düşürmekten korkarlar. Ancak bu çok görülmüş bir durum değildir. Bazı insanlar devamlı olarak topluluk önünde konuşma yaparlar ancak onlar da sahnede yerlerini alırken sizin kadar heyecanlıdır. İşte size yardımcı olacak birkaç yol:
1. Derin Nefes Alın. Dinleyicilerinizin / seyircilerinizin karşısına çıkmadan önce birkaç defa derin nefes alın. Nefesinizi ağızınızdan alın, oksijeni ciğerlerinizde tutun sonra da burnunuzdan verin. Oksijen gerginliğinizi azaltır ve kafanızı toparlamanızı sağlar. Bunu her konuşma yapmadan önce denerseniz işe yaradığını göreceksiniz. Televizyonda canlı yayınlanan şovlara bir göz atın. Sunucu sahne aldıktan sonra birkaç defa derin nefes alıp verir. Böylece rahatlayıp kafasını toparlar.
2. Giriş cümlenizi çalışın. Kurduğunuz ilk cümleler hayati önem taşır. O an tüm gözler üzerinizdedir. Bu nedenle ilk cümlelerinizi ezberlemek zorunda değilsiniz ancak akıcı ve kusursuz bir şekilde ağzınızdan çıkana kadar çalışmalısınız.
3. Materyallerinizi tanıyın. Konuşmanızda kullanacağınız materyalleri iyice araştırın, analiz edin, gözlemleyin. Neden bahsettiğinize emin olun. Küçük bir not: bir konu üzerinde üç kitap okuyan herhangi biri o konu üzerinde, dünyadaki diğer kişilerden yüzde 90 oranında daha fazla şey bilir.
4. Dinleyicilerinizi tanıyın. Kime konuştuğunuzu bilmeniz çok önemli. Beklentileri neler? Ne öğrenmek istiyorlar? Onları hangi konular ilgilendiriyor? Sizi dinlemekteki amaçları ne? Eğitim düzeyleri ne? Demografik ortalamaları nedir? Bu soruların yanıtlarını bilirseniz, sunumunuzu dinleyicilerin ihtiyaçlarına göre şekillendirebilirsiniz.
5. Dinleyicilerinizle iletişim kurun. Sunumunuz sırasında kürsünün arkasından çıkın ve dinleyicilerinizle iletişim kurun. Soru sorun, yorumlarını alın, karşılıklı sohbet edebileceğiniz birkaç dakika yaratın. Onları da konuşmanın içine dahil ederseniz, daha iyi dinlemelerini ve konuşmayı takip etmelerini sağlayabilirsiniz.
6. Prova yapın. Mükemmel bir sonuca ulaşmayı hedefliyorsanız bol bol prova yapmalısınız. Ancak konuşmayı ezberlemekten kaçının, çünkü ezberden yapılan konuşmalar sıkıcı ve inandırıcılıktan uzak olur. Onun yerine materyallerinize ve konuşmanıza tam olarak hakim olacağınız seviyeye gelene kadar bol bol tekrar yapın.

 

Konuşma öncesi hazırlıklarınızı tamamladınız, artık başarılı bir sunum yapabilirsiniz. Sunum sırasında kullanabileceğiniz birkaç ipucu etkili bir konuşmanın kapılarını size açacak.

1. Göz kontağı kurun. Dinleyicilerin arasında gezinirken mutlaka direkt göz kontağı kurun. Ancak bunu yaparken belirli kişilere odaklanmayın, her seferinde farklı kişilere bakmaya dikkat edin. Göz kontağını 4-6 saniye arası korumaya özen gösterin. Böylece sunumunuza daha fazla inandırıcılık katacaksınız ve dinleyiciler samimiyetinize inanacaklar.
2. Sesinizi iyi kullanın. Enerjinizi doğru kullanmalı, bunu sesinize yansıtmalısınız. Konuşma sırasında es’ler, ses iniş çıkışları ve tonları kullanın. Böylece dinleyiciler monoton bir ses dinledikleri için dikkatlerini başka tarafa yöneltmezler.

 

3. Jest ve mimik kullanın. Dikkat ederseniz birçok konuşmacının vücut dilini kullanırken zorluk çektiğini göreceksiniz. İzleyici karşısına geçtiklerine özellikle kollarını kıpırdatmakta zorlanan ya da gelişigüzel sallayan, kürsünün arkasına saklayan konuşmacılarla karşılaşabilirsiniz. Konuşmanızı prova yaparken hareketlerinizi de işin içine katın. Hatta kelimeler kullanmadan prova yapmayı deneyin, sadece vücut dilinizi çalıştırın.
4. Kişisel deneyimlerinize yer verin. Bilgi vererek beyne, kişisel deneyimlerinize yer vererek insanların duygularına hitap edersiniz. Dinleyicilerinizin dikkatini komik, trajik, romantik, arkadaşlık, aileye, hayata, başarıya ve kariyere dair hikayelerle çekmeye çalışın. Dinleyiciler bu tür kişisel deneyimlere ve hikayelere ilgi göstereceklerdir. Duygularına hitap ederek yaptığınız konuşmalar dinleyici üzerinde daha kalıcı bir etki bırakır.

 

5. Giriş cümlenize renk katın. Yukarıda da belirttiğimiz gibi konuşmanın ilk cümleleri çok önemlidir. Konuşmanıza bir hikaye anlatarak, harekete geçirici bir soru sorarak, istatistiki bir bilgiye ya da özlü bir söze yer vererek başlayabilirsiniz. Böylece dinleyicilerinizin dikkatini ilk cümleden kazanarak konuşmanın ilerleyen bölümlerindeki sürprizler için hazır tutabilirsiniz.

 

6. Konuşmanıza mükemmel bir son verin ki daha fazlasını dinlemek istesinler. Birçok konuşmacının yaptığı hatalardan biri konuşmaya soru-cevap bölümüyle son vermektir. Bu davranışın, temposu gittikçe düşen bir kapanışa yol açacağı garantidir. Bunun yerine kendi kapanışınızı yapmalısınız. Bu kapanış dinleyicilerinizi şaşırtmalı, motive etmeli, konuşmayı büyük bir heyecanla terk etmelerini sağlamalıdır.

Kapanış cümleleriniz şunları içerebilir:

  • Kişilerde kendine güven yaratın. Kendilerini iyi hissetmeleri için nedenler sıralayın.
  • Harekete geçmelerini isteyin. Onlara bir hedef verin ve bunu başarmaları için onları yüreklendirin.
  • Problemlerinin çözümünü bulmada yol gösterin. Sorunları çözmeleri için önerilerde bulunun, krizlerle nasıl başa çıkmaları gerektiği, başkalarından nasıl yardım alabilecekleri konusunda yol gösterin.
  • İstedikleri konuya yönelmeleri için onları yüreklendirin. Bu herhangi bir konu olabilir. Yazmak, bir topluluğa katılmak, terfi almak vs…
  • Mükemmele ulaşmaları için onlara ilham verin. En yüksek performansa ulaşmaları, hedeflerinin peşinden koşmaları ve her el attıkları işte başarılı olabileceklerine dair onlara nedenler verin.

 

**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.