Birçok ilke imza atan Turkcell, yurtdışında Türkiye’nin gurur kaynağı olmaya devam ediyor. Turkcell, çalışanına yatırım yaptığını IIP Sertifikası alarak belgeleyen dünyanın ilk GSM operatörü. Turkcell İş Destek’ten SorumluGenel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş, hem müşterilerinin hem çalışanlarının ihtiyaçlarını karşılamak için çalıştıklarını söylüyor.
Türkiye’de GSM temelli mobil iletişim, 1994 yılında Turkcell’le başladı. Bugün 35 milyonun üzerinde aboneye hizmet veren Turkcell Grubu bordrolu 10 bin, iş ortakları ve bayi çalışanlarıyla beraber 50 bin çalışana sahip. Birçok alanda ödüle doymayan Turkcell, Türkiye’nin bütününe yayılan sosyal yardım projeleriyle de ön plana çıkıyor. Turkcell’in dünya markası olma süreci, Turkcell’e ait özel projeler ve İK uygulamaları hakkında Turkcell İş Destek’ten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş’la görüştük.
Mutlu çalışanlar için çalışıyoruz
Turkcell’deki beş ana fonksiyondan birini İş Destek (Business Support) oluşturuyor. İş Destek olarak organizasyonun ihtiyaç ve beklentilerini anlayarak çalışanın mutlu eden, yanında yer alan destek birimi olma zorunluluğumuz var. İş Destek’te 75 kişi çalışıyor. Amacımız şirketimizin stratejileri doğrultusunda temel iş faaliyetlerine odaklanmış diğer fonksiyonlarımıza yönelik fark yarattığına inandığımız uygulamalara destek vermek. İş Destek fonksiyonu altında faaliyet gösteren farklı bölümler (Çalışan İlişkiler Yönetimi, Organizasyonel Gelişim, Kurumsal Bilgi Teknolojileri, İdari İşler gibi) tarafından ortak çalışmalarla geliştiriliyor. Turkcell’in faaliyete başladığı 15 yıllık hızlı, yoğun ve dinamik süreç içerisinde bizde de İnsan Kaynakları olarak birçok değişim yaşadı. Başlangıçta daha fonksiyonel, belli alanlara odaklı ekiplerimiz varken; zamanla süreçlere, projelere, takımlara odaklanan bir yapıya sahibiz.
Turkcell’in liderleri PAF takımından yetişiyor
Turkcell Türkiye’de, teknolojide, Ar-Ge’de, çağrı merkezi’nde büyümeyi ve 2008 yılında 2000’e yakın işe alım planlıyoruz. Yeni mezun işe alımında üniversitelere yakın durarak doğru iş gücüne okuldayken ulaşmak istedik. Yönetici yetiştirme programımız için “Turkcell PAF takımı” projesini benimsedik, böylece Turkcell ana takımımızın PAF takımını oluşturduk. Bu projeyle hedefimiz hem staj sürecini göreceli bir işe alım performansına dönüştürmek hem üniversite sanayi iş birlikteliğini doğru noktada geliştirmek. Türkiye’de staj dönemleri istenilen kalitede değil. Stajlar, dönemsel olarak o ortamı solumak olarak algılanıyor. Aslında staj süreci hem şirket hem de çalışan açısından işe alımın ilk adımı. Geçtiğimiz yıl PAF takımı uygulamamızın pilot uygulamasını gerçekleştirdik. 40 kişi seçtik, Mart ayından Haziran’a kadar iş dünyasının temel dinamikleri nelerdir, biz çalışanımızdan neler bekliyoruz, pazarlama önceliklerimiz, fırsatlarımız hakkında gelişim programı yaptık. Bunun devamında onların ilgi alanları ve yeterlilikleriyle bağlantılı stajlar düzenledik. Sertifikasyon programı sonucunda belirli bir kısmını kendi bünyemizde istihdam ettik, diğerleri de hızlıca sektörde iş buldu. Bu yıl programı daha geniş kitlelere yaydık, 3000 kişi içinden 80 kişi seçtik. Kendimize, iş ortaklarımıza ve sektörde istihdam yaratmaya devam ediyoruz.
Çalışanımıza özel kariyer planı
Çok fazla talep alan bir şirketiz, bu talepleri doğru şekilde yönetmek istiyoruz. Ortak havuzumuzu aktif olarak kullanıyoruz. Daha orta seviye ve tepe yönetim kademeleri için birlikte işe alım yaptığımız firmalar var. İş sürecimizin parçası yetenek yönetimi programımız var. Yıllık olarak çalışan ve şirket bazlı performansları ölçülüyoruz. Bunun sonrasında fonksiyonel bazda tüm çalışanlarımızı değerlendirerek çalışanların kariyer gelişimlerini, maaş ve ek faydaları planlıyoruz. Tüm çalışanlarımız bizim için yetenek, her çalışanımızın farklı beklentileri ve öncelikleri var.
Turkcell Akademi her geçen gün güçleniyor
Turkcell Akademi, 8 yıl önce ilk yolculuğuna küçük bir birimle başladı. Çalışanlara gelişim eğitim çözümleri sunan bir yapıdan son iki yıldır tüm grubun bilgi başvuru merkezine dönüştü. Turkcell Akademi aynı zamanda kurumsal üniversite olma yolunda ciddi adımlar atan bir yapıya ulaştı. Hizmet verilen sektörde sahip olunan tecrübe ve bilgi birikimini belli üniversite işbirlikleriyle topluma ve sektöre geri dönüş sağlıyorsa kurumsal üniversite noktasına taşınıyorsunuz. Biz de Turkcell Akademi’yle bu noktaya ulaştık.
Kendi uzmanlarımızı yetiştiriyoruz
Turkcell Akademi’de çok geniş bir akademi eğitmeni kadromuz var, kadromuzu Turkcell içinde farklı fonksiyonlarda çalışan uzmanlarımız oluşturuyor. Uzman olmak için akademimizin belirlediği bazı formatlarda eğitim alınıyor. Belirli bir çıtaya ulaşınca akademi uzmanı olunuyor, uzmanlar kendi bilgi ve deneyimlerini organizasyon içinde eğitim vererek devam ettiriyorlar. Türkiye’de, kariyer planlaması sadece yöneticilikte olur, herkes lider olmalı gibi bir anlayış var. Uzman olarak çok başarılı olabilecek kişiler yöneticilik kariyerine sürüklenerek başarısız yöneticiler haline dönüştürülüyor. Bizim için uzmanlıkta çok ciddi bir kariyer. Çünkü uzman çalışan, birçok yöneticiden daha fazla Turkcell’e değer katabilir. Bu önemli konuya önümüzdeki dönemde daha da yoğunlaşacağız.
7 Bölge 7 Üniversite Projesi
Şirketlerin performansı ve değeri bir süre sonra üniversiteyle beraber o bilgi toplumunu ne kadar yansıttıklarıyla ölçülecek. Bu bağlamda 7 Bölge 7 Üniversite projesine başladık. Gidelim üniversite kuralım anlayışından çok tüm Türkiye’de işbirliği yaptığımız üniversiteler olsun istedik. Projemize Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde Teknoloji Gelişim Programı’yla başladık. İkinci programımızı Gaziantep’te GSM Teknolojileri üzerine yaptık. GSM programımız Gaziantep Üniversitesi’nde seçmeli ders olacak. Dersin tüm içeriğini biz sağlayacağız, revizyonlarını yapacağız, ilgili eğitmenler üniversite hocalarını da biz eğiteceğiz. Turkcell’in hazırladığı içerik üniversite programına girmiş olacak, bu gelişme bizi çok heyecanlandırıyor. Üçüncü programımızı Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde GSM Teknolojileri üzerine gerçekleştirdik. Dördüncüsünü de Dicle Üniversitesi’nde müşteri ilişkileri gelişimi konusunda gerçekleştireceğiz.
Yüksek lisans öğrencilerine burs desteği
Üniversite gençliğine gnctrkcll markamızla ulaşıyoruz. Üniversite öğrencilerinin iş dünyasına hazırlanma aşamalarında bir takım gelişim modelleriyle ilgili eğitimler verdik. Bu esnada gördük ki lisans öğrencilerinin belli burs desteği var ancak yüksek lisans öğrencileri Türkiye’de bu desteği yeterince alamıyor. Biz Turkcell Teknoloji’yle beraber teknoloji alanında araştırmalar yapacak, iş dünyasına çözümler getirebilecek yaratıcı uygulamaları oluşturabilecek gençlere destek vermek istedik. 12 üniversiteden seçtiğimiz 50 başarılı yüksek lisans öğrenciye maddi destek sağlıyoruz. Üniversitelere verdiğimiz destekler sayesinde her iki tarafta kazanıyor. Üniversite ve sanayi birbirinden kopmuyor, doğru istihdamı yaratacak çalışana okurken ulaşıyoruz.
GSM alanında dünyada insana yatırım yapan tek şirketiz
En İyi Hızlı Çıkış Yapan Üniversite ile En İyi Lansman Yapıp Devam Eden Üniversite ödüllerini kazandık. Uluslararası ödüller almak, Türkiye’nin Turkcell’in adını geçirmek bizi çok onurlandırdı. Turkcell, İnsan Kaynakları stratejilerini Investors In People (İnsana Yatırım) standartlarıyla güçlendirerek, çalışana yatırım yaptığını IIP Sertifikası alarak belgeleyen dünyanın ilk GSM operatörü. Bu ödülü bir kere almak yetmiyor, ödül almayı sağlayan şartların sürekliliği de gerekiyor. “Önce insan önce Turkcell”, “Çalışanımızla fark yaratıyoruz” diye söylemlerimiz var. Bu söylemleri gerçekleştirip gerçekleştirmediğimiz uluslararası kontrolörler tarafından kontrol ediliyor. Belirli aralıklarla şirket içi denetimler yapılıyor, çalışanlarla konuşuluyor.
Beyaz gölgeler…
Kapsamlı bir oryantasyon programımız var. Çalışanlarımızla 3-4 günlük süreç boyunca akademi içerisinde temel değerlerimiz, vizyonumuz, sektör dinamiklerimizi paylaşıyoruz. Bunun dışında kişilere özel oryantasyonlar da düzenliyoruz. Yeni işe başlayanlar hangi bölümde çalışıyorlarsa o alana yönelik eğitim programlarına işin ihtiyacına göre başlıyorlar. Yeni işe girmiş çalışanlarımıza işe uyum sürecinde yardımcı olacak ‘Beyaz Gölge’ adını verdiğimiz bir arkadaş belirliyoruz. Bu uygulamamız da işe uyum sürecini hızlandırıyor ve çok seviliyor.
Fark yaratan uygulamalar
Çalışan bağlılığı için çalışanlarımızın kendilerini özgür hissetmeleri ve kendini geliştirdiğini hissetmesi gerektiğini biliyoruz. Bunu sağlamak için iç iletişim departmanımız çeşitli çalışmalar yapıyor. Bunlardan bazıları esnek çalışma saatleri, doğum günlerinde izinli olma, esnek menü uygulamamız. Çalışanlarımız doğum günlerinde izinliler ama yine de işe geliyorlar. Önemli olan bu özgürlüğü hissettirmek. Bunun dışında esnek menü uygulamamızda çalışanlarımıza sağladığımız faydalardan istediklerini seçiyorlar. Ekstra izin, Migros hediye çeki, hayat, sağlık sigortası, kreş yardımı gibi faydalardan çalışanlarımız bütçeleri oranında istediklerini seçebiliyor. Bunu da sistem üzerinden yapmalarını sağlıyoruz, herkes kendi inisiyatifiyle bu paketlerden faydalanıyor. Çalışanımızın da müşterilerimiz gibi farklı ihtiyaç ve öncelikleri var. Turkcell Grup çalışanlarından oluşan Turkcell Sosyal Aktivite Grubu (TSAG) kapsamındaki aktivitelerden çalışanlarımız aileleriyle birlikte faydalanabiliyorlar. Bu aktiviteler yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen geziler, spor turnuvaları, kültür ve sanat etkinliklerinden oluşuyor.
Sosyal sorumluluk projelerimizde çalışanlarımızla varız
Turkcell gönüllüleri programımız dernekleşti. Kurumsal boyutta birçok sosyal sorumluluk projelerimiz var, ihtiyaç olan projeleri çalışanlarımızla beraber hayata geçiriyoruz. Projeler bulunuyor, belli kriterlerde değerlendiriyor ve çalışmalar başlıyor. Türkiye’nin gelişim ihtiyacı olan bölgelerinde özellikle eğitime yönelik sürdürülebilir projeleri tercih ediyoruz. Çalışanlar birey olarak tek başına yapamadıklarını işleri Turkcell’le yaptıkları için mutlu oluyorlar. Kurum boyutunda Kardelenler, Geleceğe Koşanlar ve yeni lanse ettiğimiz Gönül Köprüsü projelerimiz sürüyor. Kardelenler, kurumsal boyutta ele aldığımız ama aynı zamanda çalışanlarımızın yönderlik boyutunda projede yer aldığı gelişim programına dönüştü. Her kardelene danışabileceği bir yönderi titizlikle belirledik. Gönül Köprüsü Projemizde ise 100 bin ilk ve ortaöğretim öğrencisini başka şehirlerdeki yaşıtlarını tanıması ve kaynaşması amacıyla farklı şehirlere götüreceğiz.1996 yılında Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Ücretsiz Spor Okulları Komisyonu tarafından başlatılan “Ücretsiz Spor Okulları” projesine 2000 yılından bu yana destek veriyoruz. 2007 Nisan ayı itibarıyla bu önemli projeyi “Geleceğe Koşanlar” adıyla 19 yeni ilde toplam 38 okula daha taşıdık. Böylelikle Geleceğe Koşanlar Projesi ile bir eğitim yılı içerisinde toplam 15 bine yakın çocuk spor yapma imkanı bulmuş olacak. Çalışanlar görüp hissettiği projelere katılmak istiyorlar. Tüm bu projelerimizde çalışanlarımız aktif olarak yer alıyor.
Yorum yapmak ister misin?