Okulun bitti ya da hala okuyorsun. Ama biliyorsun; artık bambaşka bir dünyaya adımını atma vakti geldi. İş dünyasına… Korkutucu geliyor, çünkü herhangi bir iş konusunda bir deneyimin yok. Sakin! Aklına getireceğin ilk şey şu olsun: Bugün dev şirketlerin CEO’larının bile bir zamanlar hiç deneyimi yoktu. Onlar da zamanında hiç tecrübeleri olmamalarına rağmen bir yerden başladılar. Sen neden başlayamasın ki!!! İşte sana güzel bir ilk adım için birkaç tüyo…
Şimdi sıkı bir takip ve başvuruna sahip çıkma zamanı!
Özgeçmişini en güzel şekilde hazırladın ve hayallerindeki firmaya yolladın. Artık sadece onlardan bir ses çıkmasını beklemek olmaz. Burada sana sıkı bir takip düşüyor. Özgeçmişinin peşine düşme zamanı. Biraz zaman geçtikten sonra firmayı ara ve alınacak pozisyon hakkında herhangi bir gelişme olup olmadığını sor. Eğer bu işi gerçekten istiyorsan ilgilendiğini karşındakine de hissettirmelisin. Pozisyonun peşine düşmen İK’cıya bu işi gerçekten istediğini hissettirecek. Ama bu konuda da çok ısrarcı olma. Unutma her şey yerinde ve kararında.
Hey, bu senin ilk iş deneyimin!
Bir düşünsene, kaç sene okudun? Dersler, ödevler, sınavlar, sabahlamalar… Ve işte sonuna geldin. Artık hayatının bir dönemi bitiyor, yepyeni bir dönemi başlıyor. Artık sadece okul yok, iş de var. İşte bu noktada bir şeye oldukça dikkat etmen gerekiyor. Başvuracağın işi ne kadar istediğine… Hey, bu senin ilk iş deneyimin! Bundan sonra her şeyin daha keyifli ve zevkli gitmesi için güzel bir başlangıç yapmalısın. Yani başvuracağın işi gerçekten istemelisin. O nedenle başvurduğun pozisyonu iyi araştır, gereklerini, hangi işlerin sorumluluklarını taşıyacağını iyi öğren. Yoksa karşındaki iş senin için ya sadece okulunun sana dayattığı bir zorunluluk gibi gelecek. Ya da nasıl olsa bir yerden başlamam gerek diye düşünerek oldukça isteksiz bir başlangıç yapacaksın.
Öğrenmeye hiç bu kadar hazır olmamıştım!
Başvurunu yaptın. Üstüne bir de aradılar ve seni görüşmeye çağırdılar. Tebrikler. İlk adımı attın bile. Şimdi mülakat zamanı. İlk mülakatında deneyimsiz biri olarak yapman gereken bir şey var ki, bu sana bütün kapıları açacaktır: Bu işi ne kadar istediğini belli et. Her hareketinle “Öğrenmeye hiç bu kadar hazır olmamıştım” mesajını ver karşındakine. Çünkü işe alımlarda en çok dikkat edilen şeylerden biri de senin o işi ne kadar istediğindir. Gerekenleri en iyi şekilde yerine getireceğini hissettirmelisin. Onların isteği bu çünkü.
Başvurduğun firma hakkında ne biliyorsun? Ne bilmelisin?
İşe girmek istediğin firmanın adını sürekli duyuyor olabilirsin. Belki bir yerlerde sürekli reklamlarına rastlıyorsun. Ama önemli olan onu ne kadar iyi tanıdığın. Görünenin arkasındakini öğrenmeye çalış. Hey, elinin altında internet var. Gerçekten şanslısın. Firmanın varsa internet sitesine girerek tarihçesinden öğrenmeye başlayabilirsin. Firma ne gibi dönemler yaşamış, ortaklıklarda bulunmuş mu, hangi sektörlerde hizmet veriyor, ne gibi faaliyetler yürütüyor, rakipleri kimler, hedefleri neler? Bunların hepsini biliyor olman gerekir. Firma hakkında basında çıkan yazıları da karıştırmalısın. Bunların da sana yararı çok olacaktır. Ve unutma firmayı ne kadar iyi tanıdığınla ilgili bir soru illa ki karşına çıkacaktır. O anda berbat bir duruma düşmek istemiyorsan, hazırlıklı gitmelisin. Ayrıca onlar sormadan sen sözcüklerinin arasına firmayla ilgili bildiğin bilgileri serpiştirebilirsin. Ama alakasız olmamak koşuluyla tabii.
İlk görüşmeden ses çıkmadı mı?
Görüşmeni de gerçekleştirdin. Ama geri dönen olmadı. Şimdi bu noktada şunu öğrenmen gerekiyor: Neden olmadı? Görüştüğün İK yetkilisini arayarak bunun nedenini sorabilirsin. Çünkü bu sana yapman ya da yapmaman gerekenler için birçok ipucu verir. Kendini ne yönde geliştireceğin konusunda pek çok fikre sahip olmanı sağlar. Belki özgeçmişinde yapacağın bir iki değişiklik ya da bir iki konuda kendini daha da geliştirmen bir sonraki iş görüşmesinin olumlu sonuçlanmasına neden olacak. Sakın unutma! İşe girmenin önemli bir adımı ; İLGİ. Sürecin olumlu ya da olumsuz her safhasına ilgi göstermelisin. Bu seni hep bir adım önde yapacak.