AvivaSA Emeklilik ve Hayat İnsan Kaynakları Bölüm Yöneticisi Berna Belkıs,“İK alanında başarılı bir yönetici olmak herkese temas edebilecek kadar geniş yürekli olmayı gerektiriyor” diyor. Belkıs’a göre, yönetici olmak liderliği üstlenmekle kuvvetleniyor.
AvivaSA Emeklilik ve Hayat A.Ş.’de Satış Kanallarından Sorumlu İnsan Kaynakları Bölüm Yöneticisi olarak çalışan Berna Belkıs, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümü’nü tamamladıktan sonra davranış bilimleri yüksek lisansına devam eder. Kariyerine 1996 yılında Türk Ekonomi Bankası Özel Bankacılık bünyesinde yönetici adayı olarak başlayan Belkıs, 1997 yılında Finansbank’a transfer olur ve birçok pozisyonda görev alır. AvivaSA Ailesi’ne katılmadan önce Finansbank’ta Şubeler Operasyon Kadrosundan ve Verimlilik Projelerinden Sorumlu Şube Operasyonları Planlama ve Destek Yönetimi Birim Yöneticisi olarak görevini sürdüren Belkıs, son bir yıldır AvivaSA Emeklilik ve Hayat’ta görev yapıyor. Satış tecrübesinin ardından İnsan Kaynakları alanına geçen ve Peryön üyesi olan Berna Belkıs, “Bankadaki ilk görüşmemi yaptığım genel müdür yardımcım, bana İnsan Kaynakları departmanında birlikte çalışma teklifini sunduğu an karar verdim” diyor.
İK’nın bir şirket için önemini nasıl özetlersiniz?
Şirketlerde iyi işleyen İK süreci, işveren – çalışan arasında sağlıklı bir iletişim demektir. İK’ya verilen önem, şirket içindeki organizasyon ve işleyişi olumlu yönde etkiler. Kurumların başarısının altında yatan en önemli sermaye, sahip olunan İnsan Sermayesi’dir.
Sizce, Türkiye’nin İK alanındaki eksiklikleri neler?
Son dönemlerde birçok sektörde İK fonksiyonunun önemi artarak, beklenen değerde yerinibuldu. İnsan Kaynaklarının artık yönetim masasında kendisine bir yer aramayı bırakması gerektiğini, İK’nın işe alım ya da ücretlendirme yapan bir departman değil kurum stratejilerini anlayan bir yer olup, yaptıklarıyla kurum stratejilerine nasıl hizmet ettiğini, bu hizmetin kalitesini nasıl daha fazla artırabileceğini inceleyen ve tam anlamıyla stratejik ortak olan bir departman olması gerektiğine inanıyorum.
İK’nın kendi içinde uzmanlaşması gerektiğini düşünüyor musunuz?
Organizasyonun büyüklük seviyesi ve sektör içindeki yeri ile belli ölçeğin üzerindeki kurumsal şirketlerde bu ihtiyaç ön plana çıkıyor. Uzmanlaşma, sorumlu olunan konularda derinleşmeye fırsat verir. Ancak mutlaka bu fonksiyonların birbirleriyle ilişkileri kurgulanmalı ve bütünsel yaklaşımla sonuçlara odaklanılmalıdır.
SATIŞTAN İK’YA GEÇİŞ
Uzun yıllar iş dünyasında çeşitli görev ve pozisyonlarda bulundunuz. Hangi sorumlulukları üstlendiniz?
Kariyerime 1996 yılında Türk Ekonomi Bankası Özel Bankacılık bünyesinde management trainee olarak başladım. Ardından 1997 yılında Finansbank’da göreve başlayarak sırasıyla Kalite ve Değişim Yönetimi ile Bireysel Bankacılık bölümlerinde Müdür Yardımcısı, İnsan Kaynakları Stratejik Planlama, İşe Alım ve Kariyer Yönetimi’nden Sorumlu Birim Yöneticisi, Şubeler Operasyon Kadrosundan ve Verimlilik Projelerinden Sorumlu Şube Operasyonları Planlama ve Destek Yönetimi Birim Yöneticisi pozisyonlarında görev yaptım. Finansbank’taki görevimden ayrılarak AvivaSA Emeklilik ve Hayat’a geçtim. Son bir yıldır burada satış kanallarından sorumlu İnsan Kaynakları Bölüm Yöneticisiyim.
İK alanında kariyer yapmaya nasıl karar verdiniz?
Okul ve spor hayatımda insan ilişkilerinde hep açık ve rahattım, ekip içinde liderlik özelliğimden faydalandım. Ama bunun İnsan Kaynakları alanında bir gün bana başarıyı getireceğini düşünmemiştim. Aslında bankadaki ilk görüşmemi yaptığım genel müdür yardımcım, bana İnsan Kaynaklarında birlikte çalışma teklifini yaptığı an karar verdim. Satıştaki kariyerimde müşteri vardı, İnsan Kaynaklarına geçtikten sonra da hayatımda müşterilerim var ama önceliğim iç müşteriler.
Sizce mesleğinizin en zor ve en kolay yanı nedir?
Olumsuzu anlatmak, olumluyu aktarmak…
Bir İK’cı olarak gün içinde çalışırken sizi en çok ne eğlendiriyor?
Çalışma arkadaşlarımla vakit geçirdiğim anları eğlenceli hale getirmeyi önemsiyorum ve birlikte başarmak keyif veriyor. Bazı anları kaçırmak istemiyorum.
İK alanında başarılı bir yönetici olmanın ipuçları nedir?
Aslında her alanda önce başarılı bir çalışan olmak işini sevmekle başlıyor. Yönetici olmak liderliği üstlenmekle kuvvetleniyor. İK alanında başarılı bir yönetici olmak belki bunların yanı sıra herkese temas edebilecek kadar geniş yürekli olmayı gerektiriyor.
Sizce bir firma için İK neden önemli?
Eşit sermaye, teknoloji ya da yatırıma sahip olunsa bile rekabet ortamında şirketleri birbirinden ayırt eden en önemli özellik insan kaynağıdır.
Çalışanlar İK departmanlarından çekiniyor denebilir mi?
Çalışan ile arasında eşit mesafe yaratan kurumlarda böyle bir algı olmadığını düşünüyorum.
TEKNOLOJİ İŞ DÜNYASINI ŞEKİLLENDİRİYOR
Gelecekte İK’yı neler bekliyor olacak?
Sosyal medya şirketlerin temsilini artıracağı en önemli araç haline geldi. Gelişen teknolojik imkanlar göz önüne alındığında video üzerinden yapılacak görüşmeler ve eğitimler artarak hayatımıza girecek.
Gençlere ne gibi tavsiyeleriniz olur?
Yeni mezun veya iş hayatına yeni başlayacak gençlere özellikle önce kendilerini tanımalarını, kendi özellikleri ile hangi alanlarda başarılı olacaklarını bulmaları için araştırmalarını tavsiye ediyorum.
İK alanında kariyer yapmak isteyen üniversite öğrencilerine mesajınız var mı?
İK alanında kariyer yapmak isteyen öğrencilerin bu alanda staj yaparak mesleğin kendilerine uygun olup olmadığını deneyimlemelerinin faydalı olacağını söyleyebilirim. Ayrıca üniversitelerde düzenlenen şirket aktivitelerinde bir araya gelme fırsatı buldukları İnsan Kaynakları profesyonellerinden de kafalarındaki sorulara yönelik mutlaka görüş almalarını öneririm. Sadece insan ilişkileri iyi olduğu için İnsan Kaynaklarını tercih etmemelerini öneriyorum. İnsan Kaynakları yönetiminde analitik bakış açısı ve stratejik yaklaşımla daha da başarılı olunacağı göz ardı edilmemeli.
Mülakatlarda favori sorunuz ne?
Genelde adaya “Bugün burada olma nedeninizi öğrenebilir miyim?” sorusuyla adayın gözünden firma ve başvurduğu pozisyon hakkındaki gerçek düşüncelerini ve mülakat hissini bana aktarmasını sağlayabiliyorum.
Bir mülakata çağırılsanız en çok hangi soru sizi korkutur?
Mülakat süreci kimseyi korkutmamalı, açıklıkla her soruya cevap verebilirim.
Yorum yapmak ister misin?