Fazla kilonun sağlıksız olduğunu biliyoruz. Ama ondan da sağlıksız olanı, yanlış yöntemlerle zayıflamaya çalışmak. Bilinçsiz diyetlerle yağ yerine kas ve su kaybedip, vücudunuzun şeklini bile bozabilirsiniz.
Obezitenin artması, kilo fazlalığının birçok hastalığı beraberinde getirmesi zayıflama üzerine daha fazla araştırma yapılması ve daha fazla maddi kaynaklar ayrılmasına neden oldu. Buna “fit görünme” isteğini de eklediğimizde konunun sağlık açısından olduğu kadar, psikolojik açıdan da önemi gözler önüne seriliyor. Ancak tüm bunlara karşın, şişmanlıkla mücadelede çok fazla bir mesafe kat edemediğimizi gözlemlemek mümkün. Hiçbirimiz şişman olmak istemeyiz. Fazla kilomuz varsa da çeşitli yöntemlerle bu kilolardan kurtulma yolları ararız. Ancak zayıflamak çok büyük dikkat ve uzmanlık isteyen bir iş. Çünkü zayıflamak isterken, metabolizmanıza, sağlığınıza zarar verebilir, üstüne üstlük kilo alabilirsiniz. Bu nedenle kilo vermeye karar verdikten sonra, bu kiloları verme yolunu da dikkatlice seçmeniz çok önemli.
Kısır döngüde sağlık, zaman, para kaybetmeyin
Zayıflama metodunu seçerken insanların çok fazla hata yaptığını gözlemliyoruz. Bu hatalar çoğu zaman bir kısır döngü sürecinin başlangıcı oluyor. Sağlıksız yollarla verilen kilolar kısa zamanda geri alınıyor, yeniden kilo verme isteği doğuyor ve yine sağlıksız yollara başvuruluyor… Devam eden fasit bir daire. Bu noktada bozulan sağlığımız, psikolojimiz, kaybettiğimiz zamanımız, inancımız ve paramız da cabası.
Şok diyetlere hayır!
Fazla kilosu olanlar, bu kilolarından kurtulmak için mucize yöntemler peşinde koşmamalı. Bir sihirli değnek misali kiloları bir anda verdirmeyi vadeden yöntemlere çok fazla itibar ediliyor ama unutmamak gerek ki; kilo verme sürecinde bir uzmandan yardım alınmalı. Sihirli etkileri olduğu söylenen ilaçlardan, metotlardan uzak durulmalı. Birkaç haftada kilo verdiren şok diyetler yararsız olduğu gibi sağlık açısından da büyük riskler taşıyor. Bu yollarla verilen kilolar daha sonra daha hızlı ve fazlasıyla geri alınıyor..
İstediğiniz görüntüye ve sağlığa kavuşamayabilirsiniz
Aslında bu yöntemlerin birçoğu tartıda geçici süre az kiloda görünmenizi sağlayabiliyor. Ancak vücudunuzun istediğiniz görüntüye ve sağlığa kavuşmasını sağlamanız mümkün olmuyor. Uzman denetimi olmadan rasgele yapılan standart diyetler, vücudumuzun yağ yerine kas kaybetmesine neden olabiliyor. Örneğin yağlı ama yine de sert olan kol ve bacaklarınız, ölçü olarak biraz daha incelse de, vücudunuz o eski diriliğini yitirebiliyor. Kas kitlesi azalacağı için kollarınız, bacaklarınız veya karnınız, yağların iyice belirginleştiği bir şekle bürünebiliyor. Metabolizmanız yavaşlıyor ve vücut, oluşan metabolik stresten dolayı enzim ve hormon sisteminizi tetikliyor. Böylece kilo almanız kolaylaşıyor ve hızlanıyor.
Yağ oranı artınca tehlike iki misli!
Bu tür yöntemlerle kilo veren insanlar daha sonra alacakları kilolarla vücutlarındaki yağ oranını daha da artırarak sağlığını iki misli tehlikeye sokmuş oluyor. Kısacası bilimsel olmayan bu geçici yöntemlerle, vücudumuz için çok gerekli kas kitlelerini kaybetme riski artıyor. Kaslar, yağları yakan fabrikalar olduğundan, diyet yaparken amacın, kas kitlesi yitirilmeden yağ kitlesinden kurtulmak olduğu unutmamak gerekiyor. Şişmanlıktan kurtulmak için uyguladığınız enerjisi çok düşük, katı diyetlerle vücudunuzda çok kısıtlı miktarda yağ yakabilirsiniz. Bu durumda kayıp, daha çok bizim için çok önemli olan su ve kastan gerçekleşiyor. Bu nedenle seçiminizin, sizin tüm özelliklerinizi dikkate alarak sizin için bir diyetisyen tarafından size özel hazırlanmış beslenme programı olması gerekiyor. Bu programın da sabit olmaması, mutlaka size alternatifler sunması gerekiyor.
Egzersiz de kişiye özel olmalı
Uygulanacak egzersiz programlarının da bireye özgü hazırlanması gerekiyor. Grup egzersizlerinde her katılımcının kendine özgü kilosu, yağ oranı, cinsiyet, yaş, egzersiz yapıp yapmadığı, kondisyon durumu, beslenme alışkanlığı göz önünde bulundurulmalı. Mutlaka yürüme, koşma, bisiklet, yüzme…. gibi aktivitelerden biri seçilerek, yaşa göre hesaplanacak nabız sayısında egzersiz yapılması gerekiyor. Ağırlık çalışmaları da bazal metabolizma hızını arttırıyor. Uzun süreli yürüyüş, koşu gibi aktiviteler ise fazla enerji harcamamızı sağlıyor.
– Ağırlık çalışması, çok yüksek ağırlıklar olmamak kaydıyla en az haftada bir kez yapılmalı
– Yaşı ileri olanlar, kendilerini aşırı yormadan günde birkaç kez kendi tempolarında kısa mesafe yürüyüşler yapmalı. Sağlıkları uygunsa, küçük ağırlıklarla antrenör eşliğinde ağırlık çalışmaları da yapabilirler.
Egzersizi yaşamınıza sokun
Modern yaşam koşulları her geçen gün aktivitelerimizin azalmasına neden oluyor. Bu durumun zamanla sağlığımızda yaratacağı olumsuzlukların bilincinde olup, bu yaşam koşullarımız içine bir şekilde fiziksel aktivitelere yer vermeliyiz. Bu noktada çözümü siz çok rahat oluşturabilirsiniz. Evde, işte biraz daha hareketli olmak, asansörü az kullanmak, yakın mesafeleri yürümek… Düzenli spora hayatımızda yer vermekse en ideal yol olacaktır.
En çok yapılan zayıflama hataları
Şişmanlıktan kurtulmak için uygulanan yanlış yöntemlerden bazı örnekler:
• Kilo vermek için bilinçsiz ilaç kullanımı
• Naylon giysiler giyerek çok terleyip kilo vereceğini ummak
• Elektrik stimulasyonu veren cihazlar
• Çok düşük kalorili diyetler
• Sıvı kaybı sağlayan diuretik maddeler içeren ilaçlar
• Bağırsağı çalıştıran, uyaran laksatri etkili ilaçlar
• Tek tip gıda maddeleriyle beslenmek veya hep aynı yiyecekleri yemek
Kariyer Dergi Ağustos 2008
Yorum yapmak ister misin?