Sınava hazırlıkta sosyal destek ve iletişim neden önemli?

Aileden, arkadaşlardan ve öğretmenlerden alınan destek, özellikle sınava hazırlık sürecinde olan bir öğrenci için oldukça önemlidir. Peki, nasıl destek alınır ve iletişim kurulur?

İnsan sosyal bir canlıdır. Bu sebeple sevinçlerimizi, üzüntülerimizi, endişelerimizi yakınımızdakilerle paylaşmak isteriz. Yakın ilişki içerisinde bulunduğumuz aile ve arkadaşlarımızın zorlayıcı yaşam olayları karşısında etkisi inkar edilemez.

Ancak, sosyal destek kavramı sadece bu ilişkileri içermez. Aslında kelime anlamı olarak sosyal destek, başkaları tarafından önemsendiğini, ilgi gördüğünü ve bir sosyal ağın parçası olduğunu hissetmek veya deneyimlemektir.

Günümüzde, teknolojinin ve sosyal medyanın hızla gelişmesiyle birlikte insanlar daha fazla bağlantıya sahip gibi görünebilir, ancak bu bağlantılar sıklıkla yüzeysel ve anlık olabilir. Sosyal medyada binlerce takipçin olup bir sarılmaya ihtiyaç duyabilirsin. Burada asıl önemli olan, derin ve anlamlı ilişkiler kurmaktır. Bu nedenle, duvarları yıkmak ve gerçek bağlantılar kurmak için çaba harcamak, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarımızı karşılamak için hayati öneme sahiptir.

D. Pire’nin “İnsanların çoğu duvar inşa eder, çok azı da aralarında köprü kurarlar” sözü, günümüzün yoğun tempolu yaşamında sıkça göz ardı edilen önemli bir gereksinimi vurgular: Yakınlaşma ve ilişki ihtiyacı…

Bu yazıda, çevrendeki sosyal destek ağlarını keşfetmene yardımcı olacak birkaç ipucu bulacaksın. Hazırsan, başlayalım…

Duyguları önemse

Duygular insan deneyiminin önemli bir parçasıdır ve doğru anlaşılması önemlidir. Duyguları ifade etmek, sağlıklı ilişkiler kurmak ve duygusal iyilik halini desteklemek için hayati öneme sahiptir. Duyguları doğru anlamak için empati ve anlayışla yaklaşmak, daha sağlıklı ve mutlu bir yaşam sürmenin anahtarıdır. Bunun yolu da önce kendi duygularımızı anlamak, anlamlandırmak sonra da karşımızdaki kişinin duygularını anlamaktan geçer.

Buna olumsuz duygularla yanıt verildiğinde bazen yalnızca dinlemek, duygudaş olmak yeterli. Bazen de elinden gelenler sınırlı olsa dahi “Senin için ne yapabilirim/İyi hissetmene nasıl yardımcı olabilirim?” gibi cümleler hayat kurtarır.

Şuan ne hissediyorsun?

Olumlu eylem dili kullan

Sosyal destek arayışında olduğunda, kullanacağın dilin önemi büyüktür. İnsanlar olumlu ve destekleyici bir dille karşılandıklarında daha istekli olurlar. Olumlu bir iletişim tarzı, başkalarının seninle daha rahat iletişim kurmasına ve destek olmasına yardımcı olabilir. İşte bu yüzden, kendini ifade ederken ve başkalarıyla konuşurken olumlu bir dil kullanmaya özen göstermelisin.

Çevrende sürekli bir şeylerden yakınan, ancak bunun için herhangi bir mücadelesi olmayan kişilerden uzaklaş. Kendini gerçekleştiren kehanet diye bir gerçek var. Olumsuz düşünürsen olumsuz yaşantılar yaşaman muhtemel. Yakın ilişkide bulunduğun çevreni gözden geçirme sırası!

Doğru kişi, doğru zaman, doğru yardım

Hayatta karşılaştığımız her zorlukta, doğru kişiden doğru zamanda doğru yardımı almak kritik öneme sahiptir. İhtiyacımız olduğunda uygun bir destek ağına sahip olmak, sorunlarımızı çözmemize ve olumlu sonuçlar elde etmene yardımcı olur. Kimden, ne zaman, hangi konuda yardım alacağını çok iyi seçmelisin. Doğru kişiden doğru zamanda doğru yardımı al. İhtiyaç duyduğunda doğru kişiye ulaşmak, yaşadığın belirsizliği çözmende yardımcı olacağı gibi olumlu sonuçlar elde etmeni sağlar.

Bazen işler çıkılmaz bir hâl alsa da yardım istemeyi öteleyebiliriz. Yardım istemek güçsüzlük olarak algılanır kimi zaman. Oysa gerçek güç, zorluklarla başa çıkmak için ihtiyacın olan destek ve kaynakları kullanabilmektir. Bu yüzden, zamanında ve doğru kişiden yardım istemekten kaçınma!

Biraz da iletişimden konuşalım

Etkili iletişim söz konusu olduğunda sayısız seminerler, videolar, kitaplar karşımıza çıkar. Bu kadar destek kaynağımız olduğu halde hala iletişimde problemler yaşarız. Birbirimizi “dinlemeyi” bilmiyoruz. Etkin dinleme iletişimin temelidir, ancak beyin fonksiyonel olarak buna bir set kurabilir. Peki ya sen iyi bir dinleyici misin?

İletişimde ayna nöronlar: İletişimdeki sessiz engeller

İnsanlar arasındaki iletişimde, karşılıklı dinleme ve anlayış temel öneme sahiptir. Ancak bazen karşımızdaki kişiyi gerçekten dinlemediğimizde, iletişimde bir döngü oluşabilir. İşte bu noktada, beynimizdeki ayna nöronlar devreye girer.

  1. Otomatik taklit: Ayna nöronlar, karşımızdaki kişinin davranışlarını otomatik olarak taklit etmemizi sağlar. Ancak, bu sadece fiziksel eylemlerle sınırlı değildir; duygusal ve zihinsel tepkileri de içerir.
  2. Dinlemeyi bırakmak: Gerçekten dinlemediğimizde, beynimiz otomatik olarak karşımızdaki kişiyi dinlemeyi bırakır ve kendi cevaplarını hazırlamaya başlar.

Gerçekten karşındaki insanı dinliyor musun yoksa konuşmak için sıranı mı bekliyorsun?

  1. İçsel diyaloglar: Karşılıklı etkileşim yerine, herkes kendi iç sesiyle konuşur gibi olur. Zihnimizdeki cümlelerle meşgul oluruz ve hazırlıklı cevaplar veririz.
  2. İletişim engeli: İletişim engelleri, karşındaki kişiyle sağlıklı bir ilişki kurmanı zorlaştırır. Karşılaştırma, yargılama, tekrarlama, zihin okuma, öğüt verme, haklı çıkma ve konuyu değiştirme gibi davranışlar, iletişimi zayıflatır ve anlayışı engeller.

Bu engelleri aşmak için ise karşındaki kişiyi gerçekten dinlemeye ve anlamaya odaklan, iletişimde açık ve anlayışlı bir tutum sergile. Böylece, daha derin ve anlamlı ilişkiler kurabilir ve iletişimde daha etkili olabilirsin.

Bu noktada, Marshall Rosenberg’in “Şiddetsiz İletişim: Bir Yaşam Dili” kitabına bir göz at. Kitap; iletişimde derin ve anlayışlı bir yaklaşımın önemi ve insan ilişkilerini güçlendirmeye yönelik etkili bir rehber niteliğinde. Eğer henüz okumadıysan, ilk fırsatta edinmeni tavsiye ederim.

Unutma, sağlıklı ve destekleyici ilişkiler kurmak, mutlu ve tatmin edici bir yaşamın anahtarıdır. Kendini çevrendeki destekleyici bağlantılara açık tut ve hayatının her anında bu değerli kaynağı değerlendir.

Konuk Yazar: Sevda Kısrık

Psikolojik Danışman

Yazara ait diğer yazıları okumak için buraya tıklayabilirsin.