Nasıl bir sınavla üniversiteli oluyorsun?

Üniversiteli olma yolunda adım atarken, öncelikle seni bekleyen zorlu bir sınav süreci olduğunu biliyorsun. Bu yazıda, nasıl bir sınavdan geçeceğini ve rakiplerinle nasıl bir yarışa gireceğini detaylarıyla ele aldık. Üniversite hayaline giden zorlu yolculukta seni nelerin beklediğini öğrenmek için okumaya devam et!

Üniversite sınavları yaklaşık yarım asırdır uygulanan test tekniğine dayalı bir sınav. Belli dönemlerde farklı adlarla uygulansa da katılım sayısı genelde artarak devam ediyor. Bu nedenle üniversite sınavlarını kitlesel katılımın en yüksek olduğu sınavlardan biri olarak niteleyebilirsin.

Bazı yıllarda sistemsel değişiklik nedeniyle başvurularda küçük azalmalar yaşansa da genelde hep talebin arttığını söyleyebilirim. Özellikle 2022 yılından itibaren sınav barajlarının kaldırılması başvuru sayısını daha da artırdı ve o yıldan beri 3 milyonun üzerinde bir aday kitlesi bu sınava başvuruda bulunuyor.

İşte nasıl bir kitle ile yarışacağını görmen için hem sınavın başvuru sayılarını hem de rakiplerinin bu sınavda nasıl bir performans sergilediğini bu yazıda ele alacağım. Böylelikle yarışacağın kitlenin hangi başarı düzeyinde olduğunu görmeni sağlamak istiyorum.

Yazıma kaynaklık etmesi bakımından özellikle çok eski yıllara ait başvuru verilerini inceleme gereği duymadım. Zira bu yıl yarışacağın rakiplerini 10 yıl öncenin verileri ile kıyaslamak doğru olamayacaktır. Özellikle son 3 yıl bu bakımdan doğru bir analiz yapmanı sağlayacak. Bu nedenle son 3 yılın ortalamaları üzerinden bir değerlendirme bulacaksın bu yazıda.

Son 3 yıllık dağılıma baktığında sınavın Temel Yeterlilik Testi (TYT) ayağına ortalama 3 milyon 294 bin öğrencinin başvurduğunu göreceksin. Zira üniversite sınavına başvuran her adayın başvurmak zorunda olduğu bir test TYT. Başvurmasına rağmen daha sınava girmeden adayların yüzde 11’e yakını çeşitli sebeplerle sınava girmekten vazgeçiyor. Bu nedenle sınava, başvuran her 100 kişiden 89’u katılıyor.

Sınava katılanların ise TYT puanı hesaplanmayan, yani puan hesaplanacak sayıda net başarısı gösteremeyen yüzde 3’lük bir kitlesi var.  Diğer bir ifade ile sınava katılanların ancak yüzde 97’sinin TYT puanı hesaplanıyor. Sınav çok mu zor ki daha ilk başta 3 öğrencinin puanı hesaplanmıyor? Hayır, değil! TYT’de puanın hesaplanması için Türkçe ya da Matematik testinin herhangi birinden yarım net çıkarmak yetiyor aslında. Özetle her 100 öğrenciden üçü bu testlerin herhangi birinden 1 doğru 2 yanlış dahi yapamayacak düzeyde.

TYT’den elde ettiğin puanlar ile üniversitelerin 2 yıllık meslek yüksekokulu programlarını tercih hakkı elde ediyorsun. TYT sadece bunun için girdiğin bir sınav da değil tabi ki. Aynı zamanda 4 yıllık lisans programlarına yerleşmede kullanılan Sayısal, Sözel, Eşit Ağırlıklı ve Dil puanlarının da yüzde 40’lık kısmını sağlayan bir test.

Alan Yeterlilik Testi (AYT) ise lisans programlarına girmek isteyen adayların katılmak zorunda oldukları bir test. TYT’ye başvuran her 100 adayın ortalama 67’si AYT sınavlarına başvuruda da bulunuyorlar. Örneğin; son 3 yılın ortalamasına baktığında AYT başvurularının 2 milyon 216 bin olduğunu görürsün. Başvuru yapmasına rağmen bunların da ortalama 243 bini çeşitli gerekçelerle sınava girmekten vazgeçiyor. Sınava girenlerin ise yüzde 94’ünün sınavdan geçerli puan ya da puanlar aldığını görüyorsun.

AYT’de sana sadece TYT’de olduğu gibi tek tür puan hesaplanmıyor. Bu sınavda Matematik ve Fen testlerini cevaplandırdıysan Sayısal, Matematik ve Edebiyat-Sosyal Bilimler-1 Testini cevaplandırdıysan Eşit Ağırlıklı, Edebiyat-Sosyal Bilimler-1 ve Sosyal Bilimler-2 testini cevaplandırdıysan Sözel puanın hesaplanıyor. Ancak bu puanlar için bu testlerin tamamından soru cevaplandırmak zorunda değilsin. Bu testlerden herhangi birinden yine 1 doğrun 2 yanlışın varsa diğer doğru ve yanlışlarına bakılmaksızın puanı hesaplanan adaylar arasına giriyorsun.

Son 3 yılda AYT’de puanı hesaplanan her 100 öğrenciden 75’inin sayısal, 80’inin sözel ve 95’inin ise eşit ağırlıklı puanları hesaplandı. Oranların toplamının 100’den fazla olması, farklı puanları etkileyen birden çok testi cevaplaman nedeniyle birden çok puan da elde ediyor olman. Örneğin; Matematik testinden yarım net yaptığında hem sayısal hem de eşit ağırlık puanın hesaplanıyor. Sen bir adaysın, ama artık sınavda iki farklı puana sahipsin ve her iki puan türünden de tercih yapabilirsin.

Yabancı Dil Testi (YDT) ise nispeten katılımın daha az olduğu bir test. Bu sınava dil ve filoloji alanlarında eğitim almak istiyorsan, başvurabiliyorsun. Sınava 5 yabancı dilden birinde girmek zorundasın. Genelde katılımın en yüksek olduğu dil İngilizce.

Son 3 yıl ortalamasına baktığında YDT’ye 246 bin adayın başvurduğunu görebilirsin. Bunların da ancak yüzde 64’ünün sınavı geçerli kabul ediliyor ve sınavı geçerli olan 159 bin öğrencinin de 143 bininin yani yüzde 90’ının Dil puanı hesaplanıyor.

Sınava başvuran 246 bin öğrencinin ise 212 bini İngilizce’den sınava başvuranlardan oluşuyor. Arapçadan 8 bin, Almancadan 3 bin 300, Fransızcan bin 200 ve Rusçadan da 820 öğrenci başvuruda bulunuyor ortalama.

Sınava başvuranların lise son sınıf mı mezun mu olduğu da önemli verilerden biri. Sınava başvuran her 100 öğrenciden ortalama 30’u lise son sınıf düzeyinde olup, sınava başvuranlardan oluşuyor. Diğer bir ifade ile başvuran 100 öğrenciden en az 70’i daha önce bu sınav deneyimini yaşamış mezun kitleden oluşuyor.

Mezun kitleyi de sadece üniversiteye daha önceden yerleşemeyenler olarak niteleme. Evet bu kitle de var, ama aynı zamanda üniversitede okuyan hatta daha önceden üniversiteden mezun olup yeniden bir başka bölüme girmek isteyenler de var.

Mezun kitlenin en kalabalık kısmı daha önceden sınava girip, herhangi bir programa yerleşemeyenler. Bunların oranı toplam başvurunun yüzde 43’üne yakın gerçekleşiyor. Başvuranların ortalama yüzde 13’ü halihazırda bir üniversitede okuyanlardan yüzde 11’i ise daha önceden bir üniversiteden mezun olanlar. Çeşitli sebeplerle üniversiteden kaydı silinen ve yerleşip de kaydolmayanlar da en küçük grup ve bunların oranı da ortalama yüzde 4 civarında.

Rakiplerinin hangi tür liselerden geldiği de bilmen gereken önemli bir ayrıntı. Sınava başvuran her 100 öğrenciden ortalama 32’si Anadolu liselerinden geliyor. Anadolu lisesi deyince aklına sadece yüksek puanla ve merkezi sınavla girilen yüksek nitelikli Anadolu liseleri gelmesin. Adrese dayalı yerleşilen mahallendeki Anadolu liseleri de bu kategoride yer alıyor.

Anadolu liselerini yüzde 24’lük oranla mesleki ve teknik Anadolu liselerinden gelen öğrenciler takip ediyor. Bu gruptaki öğrencilerin sınav performansının oldukça düşük olduğunu hatırlatmak isterim. Başvuruda üçüncü lise grubu ise Açık lise. Her 100 öğrenciden ortalama 21’i açık lisede okuyan ya da mezun olan rakiplerin. Anadolu imam hatip liselerinden sınava katılım oranı ise ortalama yüzde 8 civarında. Fen liselerinden ise yaklaşık yüzde 3’lük bir kitle olduğunu söylemeliyim. Bu lise türlerinin dışındaki farklı liselerden başvuran yüzde 12’lik bir kitle var. Bu son kategorideki lise türlerinin çoğunun meslek lisesi türü olduğunu da hatırlatmak isterim.

Peki sınavlarda tüm bu öğrenciler nasıl bir ortalama ile bu sınavları tamamlıyorlar şimdi kısaca onları izah edeyim sana.

TYT’nin 4 testi AYT’nin de 4 testi var. TYT’nin etkili testleri olan Türkçe ve Matematik testlerinde 40’ar, Sosyal Bilimler ve Fen Bilimleri testlerinde ise 20’şer soru soruluyor sana. Son 3 yılda rakiplerin Türkçe testinde soruların yüzde 51’ini doğru cevaplandırmış. Sosyal Bilimlerde doğru cevaplandırma oranı yüzde 44. Ülke genelinin sözel performansı sayısaldan daha yüksek olduğu için bu testler rakiplerinin nispeten başarılı olduğu testler grubunda.

TYT’de matematik testinde ise rakiplerin soruların ancak yüzde 20’sini doğru cevaplandırabiliyor. Özetle 40 matematik sorusunun ancak 8’ini doğru cevaplandırabilen bir kitle ile yarışıyorsun. Bu oran fen bilimleri testinde daha da düşük. Fen bilimleri sorularının doğru yapılabilme oranı ise ortalama yüzde 18 civarında.

TYT daha yoğun ve öğrenci profili daha geniş katılımlı bir sınav olduğu için belki başarı düzeyi düşük gelebilir sana ama AYT’de de başarı düzeyleri ne yazık ki çok yüksek değil.

AYT’nin matematik testinde yüzde 17’lik bir doğru soru cevaplandırma oranı ile sınavdan çıkıyor rakiplerin. Bu oran Fen bilimleri testinde yüzde 15’e kadar geriliyor.

AYT’nin sözel testleri olan Edebiyat-Sosyal Bilimler-1 testinde ise doğru cevaplama oranı yüzde 25. Sosyal Bilimler-2 testinde ise bu oran ortalama yüzde 19’da kalıyor.

TYT yorum, AYT ise bilgi gerektiren bir sınav olduğundan rakiplerin yorum sorularını bilgi gerektiren sorulardan daha iyi cevaplandırabiliyorlar.

YDT’de ise İngilizce sorularının yüzde 48’ini doğru cevaplandıran nispeten daha başarılı bir kitle bulunuyor.

İşte seni bu yıl bekleyen sınavın kısaca son 3 yıllık özeti. Kalabalık ama oldukça zayıf bir kitle ile yarışıyorsun. Şayet soruların Türkiye ortalaması kadarını doğru yapabilecek bir öğrenciysen, sıralamada 3,2 milyonun orta noktası olan 1,6 milyonluk bir yerde değil 700 binlik bir sıralamada yer alıyorsun. Kitlenin kalabalık olduğu bölge yüksek puanlı bölge değil daha düşük puanlı bölge. Yaptığın her bir doğru ile binlerce öğrenciyi arkana alabileceğin bir sınav seni bekliyor. Bu sınavın da bir sıralama sınavı olduğunu lütfen unutma.

Salim Ünsal, 30 yıllık kariyer hayatı boyunca ülkemizdeki ve dünyadaki merkezi sınavların teknik ve istatistik analizlerini yaparak, adayların sınav psikolojisi ve başarısına etkisi üzerinde çalışmalar yapmıştır. Ülkemizdeki merkezi sınavlarla ilgili önemli bir bilgi kaynağı olan Ünsal, sunduğu güvenilir verilerle adaylara yön göstermektedir. Sınav ve tercih süreciyle ilgili yaptığı birçok radyo ve televizyon yayınıyla geniş kitlelere ulaşmaktadır. Kendini "Rehberlik ekipler amiri" olarak tanımlayan Ünsal, pek çok rehber öğretmenin ve kariyer danışmanının çalışmalarına da rehberlik etmektedir.