Üniversite tercihi, kişinin hayatını pek çok açıdan etkileyen önemli bir karar. Bu nedenle bu önemli kararı verirken etraflıca düşünmek gerekiyor. Peki, hangi şehirler öğrenciler için daha cazip görünüyor, hangileri daha az rağbet görüyor? Detaylar bu yazımızda!
Ülkemizde yükseköğretimin başlangıcı Cumhuriyet öncesine dayansa da bugünkü manada üniversitelerin kurulması ve kurumsallaşması 1933 yılından itibaren başlamıştır. 1933’te ilk olarak İstanbul Üniversitesi kurulmuş, onu 1944 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi ve 1946 yılında da Ankara Üniversitesi takip etmiştir.
Kuruluş yıllarında hem yüksek öğretime duyulan ihtiyacın azlığı hem de ilk ve ortaöğretim düzeyindeki istihdam olanakları, akademik kurumların açılmasındaki hızı olumsuz etkilemiştir denilebilir.
1955’te Ege ve Karadeniz Teknik ile 1956’da Orta Doğu Teknik Üniversitelerinin açılması o tarihten sonra hızlı bir üniversiteleşme eğilimine girdiğimizi göstermesi bakımından önemlidir. Sadece İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropollerde üniversite açma fikri yerini Anadolu’nun diğer illerinde de üniversiteleşme fikrine bırakmaya başlamıştır. 70’li yılların ilk yarısının sonunda Erzurum, Eskişehir, Adana, Diyarbakır, Sivas, Malatya, Elâzığ, Bursa, Samsun ve Konya gibi illerde ilk üniversitelerin açıldığını görüyoruz.
1975 ve 1982 yılları arasındaki siyasi durum yeni üniversite açılışını olumsuz etkilese de 1982’den hemen sonra 9 yeni üniversitenin eğitime başladığına şahit oluyoruz. Yine 70’li yılların ilk yarısında denenmiş ama başarısız olunmuş özel üniversite fikri vakıf üniversitesi olarak ilk 1985 yılında Bilkent Üniversitesi adıyla ülke gündemimizde yer almıştır.
1992 yılı ülkemizin üniversiteleşmede en yüksek açılışa imza attığı yıldır. O yıl 23 Devlet ve 1 Vakıf olmak üzere 24 yeni üniversitenin akademik hayata merhaba dediğini görüyoruz. 1996 ile 2005 arasını Vakıf Üniversitelerinin çokça açıldığı yıllar olarak kabul etmemiz yanlış olmaz. Zira bu zaman aralığında 22 yeni Vakıf Üniversitesi eğitim vermeye başladı.
2006 ve 2010 arası ülkemizdeki tüm illerin üniversite rektörlükleri ile tanıştıkları dönemdir. O tarihe kadar metropoller ve taşranın nispeten büyük illerinde konumlanan üniversiteler “her ile bir üniversite” sloganıyla ilk kez bu aralıkta tanışmış oldu ve tüm illerimizde en az 1 üniversitenin eğitime başladığını gördük. Bu aralıkta da Vakıf üniversiteleri artmaya devam etti.
2010 ve 2018 yılları ise oldukça büyümüş ve kapasitesi artmış devlet üniversitelerinin bölünerek yeni üniversiteler doğurduğu yıllar olarak tarihe geçti. Bu dönemde 20 büyük üniversite bölünerek 20 yeni üniversiteye kaynaklık etmiş oldu.
Günümüzde 129’u devlet, 75’i vakıf ve 4’ü de Vakıf Meslek yüksekokulu olmak üzere toplam 208 akademik eğitim veren irili ufaklı yükseköğretim kurumu bulunmaktadır. Her yıl da bunların arttığını gözlemliyoruz.
Üniversite sayısı bakımından en zengin ilimiz doğal olarak nüfusun ve ekonominin merkezi İstanbul. Günümüzde İstanbul’da 13 Devlet, 44 Vakıf Üniversitesi ile 3 Vakıf Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır. Bunu 8 Devlet ve 14 Vakıf Üniversitesini barındıran Ankara takip etmektedir. İzmir’de ise 6 Devlet, 3 Vakıf Üniversitesi ile 1 Vakıf Meslek Yüksekokulu bulunmaktadır. Bu 3 metropolün dışında Konya ve Antalya’da beşer; Gaziantep, Kayseri ve Mersin’de dörder; Bursa, Eskişehir, Kocaeli ve Trabzon’da ise üçer üniversite bulunmaktadır. Kalan 12 ilimizde ikişer üniversite, yine kalan 56 ilimizde de birer üniversite rektörlüğü ve yerleşkesi yer almaktadır.
Akademik kurumlar ülke geneline yayılınca akademik eğitimde göç olgusu da yıllardan beri gözlemlediğimiz ve takip ettiğimiz bir süreç olmaya devam etti. İlk ve ortaöğretim doğası gereği daha yerel bir kimlik taşıyor. En iyi okulun eve en yakın okul olduğu düşüncesi bu kademedeki öğrencilerin genelde kendi il ve ilçelerindeki okullarda eğitim almalarını sağlıyor. Geleneği oluşmuş ve kurumsallaşmış birkaç lise dışında öğrenciler yükseköğretim kademesine kadar yerel okullarında eğitimlerini sürdürüp tamamlıyorlar. Ancak yükseköğretim kademesine gelindiğinde öğrencilerin artık yuvadan uçup uzak diyarlarda eğitim alma istekleri de artıyor. Bu göç dalgasıyla en çok karşılaşan üniversiteler de doğal olarak metropol üniversiteleri oluyor.
“Öğrenciler artık daha ekonomik ve daha güvenli gördükleri illerde eğitim almak istiyorlar”
Üniversite sayısının daha az ve her ilde en az bir üniversitenin olmadığı yıllarda metropoller dışındaki büyük taşra illeri de göç dalgasından nasibini alıyordu. Günümüzde her ilin bir üniversitesinin olması bu geçişkenliği biraz kırmışa benzese de yine de daha iyi eğitim alma düşüncesiyle göç hareketliliği sürmektedir. 2020 yılları öncesinde öğrenciler başka illere gitmeye daha istekliyken, bu dönemde yaşanan pandemi, ekonomik kriz ve bazı illerdeki deprem riski gibi pek çok faktör göç olgusunun yönelimlerini de değiştirmeye başladı. Öğrenciler artık daha ekonomik ve daha güvenli gördükleri illerde eğitim almak istiyorlar. Ancak akademik eğitimin salt üniversite ve kampüs ile sınırlı olmadığını da bildikleri için yine de kariyeri açısından bu tür riskleri alarak metropolleri tercih eden bir kitlenin de olduğunu söylememiz mümkün.
2022 yılında üniversitelerimiz kontenjanlarındaki her 100 öğrenciden 51’ini kendi illerinde ikamet eden öğrencilerden temin ederken, 2023 yılında bu oranın 51’den 52’ye yükseldiğini görüyoruz. Öğrencisini kendi ilinden temin eden iller arasında 2023 itibarıyla ilk sırada yüzde 85,42 ile Şanlıurfa yer alıyor. Onu 83,13 ile Diyarbakır ve 78,97 ile de Gaziantep takip ediyor. Bu 3 ilin zirvede çıkmasının en önemli sebebi dış göç alma konusunda cazibe merkezi olmamaları ve bir de deprem nedeniyle bu üniversitelerde afetzedelere özel kontenjanın tanımlanmasının etkisi oldukça yüksek.
Metropoller arasında öğrencisini kendi kaynaklarından karşılama konusunda İstanbul yine ilk sırada. İstanbul’daki üniversitelerin her 100 kontenjanının 75’i İstanbul’da ikamet eden öğrenciler tarafından dolduruluyor. Özellikle vakıf üniversitelerinin yüzde 80’nin üzerindeki kontenjanları bu ilin öğrencilerinden oluşuyor. “Uzak bir ilde ücretsiz devlet üniversitesi okumaktansa, kendi ilimde kısmi ücretlerle vakıf üniversitesinde okuyabilirim” fikrinin gittikçe yaygınlaştığını gözlemliyoruz.
“Kendi ilinde kalmayı en az düşünenler” klasmanında Gümüşhane ilk sırada
Gümüşhane’deki üniversite kontenjanının sadece yüzde 12,59’u Gümüşhaneli öğrenciler tarafından tercih ediliyor. Bu oran 2022 yılında yüzde 16,36’yken 2023’te 12,59’a kadar geriledi. Gümüşhane’yi yüzde 16,16 ile Tunceli, yüzde 16,23 ile de Burdur illeri takip ediyor. Ardahan, Bayburt, Çankırı, Artvin ve Bilecik gibi illerde de bu oran yüzde 20’nin altında.
Yukarıdaki illerin ortak özelliği tümündeki üniversitelerin yeni devlet üniversiteleri olması ve kent kültürünün üniversiteyi ve akademik eğitimi besleyeceğine dair öğrenci algısının zayıf olması. Bu illerde üniversitenin yerleşik düzene tam geçememesinin yanında beslenme, barınma ve sosyal ihtiyaçların temininde yaşanabilecek sorunlarla ilgili düşüncelerin de etkili olduğunu bire bir adaylardan duyuyoruz.
Bu yazıyı kaleme alırken yaptığımız araştırmada dikkatimizi çeken bir diğer parametre de en çok göç veren illerin hangileri olduğu… Ülkemizde üniversiteye yerleşen öğrenciler bakımından en yüksek göçü veren iller arasında açık ara Ordu ilini görüyoruz. 2022 yılında Ordu’dan üniversiteye yerleşen her 100 öğrencinin 76’sı bir başka ildeki üniversiteye yerleşirken 2023’te bu oran yüzden 74’e gerilemiş. Ordu’yu yüzde 70 ile Manisa, Muğla ve Ardahan takip ediyor. Mardin, Aydın, Tekirdağ, Hatay, Şırnak, Hakkari, Mersin ve Balıkesir gibi illerde de bu oranın yüzde 65 ve üzerinde olduğunu gözlemliyoruz.
En az göç veren iller arasında açık ara İstanbul ilk sırada. İstanbul’da yaşayıp, üniversite tercihi yapacak her 100 öğrencinin sadece 22’si bir başka bir ilde okumayı tercih ediyor. Bunu yüzde 33 ile Kilis ve Erzurum, yüzde 35 ile Elâzığ, yüzde 36 ile de Ankara ve Sivas takip ediyor.
Henüz 2024 YÖK verileri yayınlanmadığı için yazımızı tüm illerimizin 2023 yılında kendi üniversitelerini hangi oranda yerel öğrencilerle doldurduklarını, ne kadarını dışarıdan aldıklarını ve o ilden üniversiteye yerleşen öğrencilerin ne kadarını diğer illere göç olarak verdiklerini bir çizelge olarak sunarak noktalayalım.
İl Adı | Yerel Öğrenci Oranı | Aldığı Göç Oranı | Verdiği Göç Oranı |
Adana | 78,54% | 21,46% | 56,63% |
Adıyaman | 72,40% | 27,60% | 62,09% |
Afyon | 37,44% | 62,56% | 52,93% |
Ağrı | 51,48% | 48,52% | 61,86% |
Aksaray | 43,39% | 56,61% | 58,89% |
Amasya | 28,63% | 71,37% | 63,62% |
Ankara | 61,83% | 38,17% | 36,94% |
Antalya | 50,59% | 49,41% | 58,21% |
Ardahan | 16,69% | 83,31% | 70,79% |
Artvin | 19,73% | 80,27% | 59,98% |
Aydın | 25,35% | 74,65% | 68,67% |
Balıkesir | 33,04% | 66,96% | 64,29% |
Bartın | 23,25% | 76,75% | 54,36% |
Batman | 75,83% | 24,17% | 59,73% |
Bayburt | 19,43% | 80,57% | 38,27% |
Bilecik | 20,07% | 79,93% | 59,00% |
Bingöl | 44,03% | 55,97% | 42,53% |
Bitlis | 44,29% | 55,71% | 58,17% |
Bolu | 25,26% | 74,74% | 52,89% |
Burdur | 16,23% | 83,77% | 50,80% |
Bursa | 59,82% | 40,18% | 64,00% |
Çanakkale | 20,34% | 79,66% | 59,80% |
Çankırı | 19,45% | 80,55% | 54,06% |
Çorum | 47,01% | 52,99% | 63,37% |
Denizli | 51,34% | 48,66% | 53,81% |
Diyarbakır | 83,13% | 16,87% | 60,24% |
Düzce | 29,32% | 70,68% | 57,13% |
Edirne | 21,72% | 78,28% | 47,87% |
Elâzığ | 66,20% | 33,80% | 35,03% |
Erzincan | 31,55% | 68,45% | 44,63% |
Erzurum | 47,86% | 52,14% | 33,87% |
Eskişehir | 31,00% | 69,00% | 58,07% |
Gaziantep | 78,97% | 21,03% | 48,44% |
Giresun | 30,10% | 69,90% | 58,23% |
Gümüşhane | 12,59% | 87,41% | 52,78% |
Hakkâri | 56,06% | 43,94% | 67,20% |
Hatay | 67,43% | 32,57% | 67,77% |
Iğdır | 25,69% | 74,31% | 60,04% |
Isparta | 22,59% | 77,41% | 42,12% |
İstanbul | 75,10% | 24,90% | 22,32% |
İzmir | 52,57% | 47,43% | 46,42% |
K. Maraş | 68,93% | 31,07% | 50,18% |
Karabük | 26,70% | 73,30% | 38,01% |
Karaman | 33,25% | 66,75% | 52,48% |
Kars | 34,83% | 65,17% | 47,47% |
Kastamonu | 29,95% | 70,05% | 50,45% |
Kayseri | 67,31% | 32,69% | 48,09% |
Kırıkkale | 28,43% | 71,57% | 43,09% |
Kırklareli | 20,37% | 79,63% | 63,89% |
Kırşehir | 29,69% | 70,31% | 52,26% |
Kilis | 40,76% | 59,24% | 33,21% |
Kocaeli | 51,67% | 48,33% | 61,68% |
Konya | 53,89% | 46,11% | 39,18% |
Kütahya | 24,85% | 75,15% | 53,07% |
Malatya | 54,10% | 45,90% | 47,99% |
Manisa | 33,41% | 66,59% | 70,74% |
Mardin | 62,67% | 37,33% | 69,56% |
Mersin | 50,66% | 49,34% | 64,98% |
Muğla | 27,67% | 72,33% | 70,68% |
Muş | 48,14% | 51,86% | 53,44% |
Nevşehir | 23,43% | 76,57% | 49,62% |
Niğde | 36,84% | 63,16% | 48,57% |
Ordu | 44,38% | 55,62% | 73,85% |
Osmaniye | 58,22% | 41,78% | 61,44% |
Rize | 41,31% | 58,69% | 58,93% |
Sakarya | 38,32% | 61,68% | 51,54% |
Samsun | 46,92% | 53,08% | 62,34% |
Siirt | 51,68% | 48,32% | 45,78% |
Sinop | 19,69% | 80,31% | 63,73% |
Sivas | 41,48% | 58,52% | 36,96% |
Şanlıurfa | 85,42% | 14,58% | 58,15% |
Şırnak | 71,97% | 28,03% | 67,52% |
Tekirdağ | 46,10% | 53,90% | 67,91% |
Tokat | 43,52% | 56,48% | 52,31% |
Trabzon | 43,57% | 56,43% | 54,46% |
Tunceli | 16,16% | 83,84% | 49,07% |
Uşak | 32,57% | 67,43% | 49,76% |
Van | 67,54% | 32,46% | 63,18% |
Yalova | 26,44% | 73,56% | 62,42% |
Yozgat | 33,13% | 66,87% | 59,87% |
Zonguldak | 31,70% | 68,30% | 60,07% |