Herhangi bir konuda başarı olma isteği hepimizde bulunur. Peki başarılı olma yolunda izlenmesi gereken adımlar neler? Psikolojik Danışman Dr. Ayfer Summermatter merak edilen bu sorunun cevabını Üniversite Rehberi Blog’da veriyor.
Başarılı insanların kullandıkları bir taktik varsa eminim herkes bunu bilmek ister. Seni, sihirli bir değnek veya yürüyen merdiven gibi doğrudan başarıya götüren bir araç maalesef yok. Başarılı bir kişinin, başarılı olmak için kullandığı bir sürü taktik var. Peki bu taktikler neler?
Başarıyı yeniden tanımlamak
O zaman ilk olarak başarıya yüklediğin anlamı konuşalım. Başarıya ulaşmanın ilk yolu aslında bu tanımı kendine göre değiştirmenden geçiyor. 0-100 arasındaki bir cetvelde sadece bu iki sayı yoktur. Eğer başarıyı 100, biraz bile başarısız olmayı 0 alırsan hiç ilerleme şansın olmayacaktır. Doğada hiçbir şey böyle ilerlemez. Doğarsın ve yavaş yavaş boyun uzar. Bir müzik aletini eline alır almaz çalamazsın. Basit parçalarından başlar, kademe kademe ilerlersin. Üniversite, lise giriş gibi sınavlara hazırlanırken pratik yaptıkça soru okuma süren kısalır ve hata yapma ihtimalin azalır.
Bazı insanlar ilk performanslarıyla en iyisini yapabilmeyi hedefler. Bu bakış ona sadece hızlı bir hayal kırıklığı getirir ve hayal kırıklığı motivasyonu azaltır. Sonunda da “Ben bu işi başaramıyorum” der ve bırakır. Tenis oynamaya başladığını hayal et. Raketini aldın, en iyi hocaya gidiyorsun. Her şey çok mükemmel görünüyor. Kendini kortlarda hayal ediyorsun. İlk derse başladın ve topları atmayı bırak vuramıyorsun bile. Günün sonunda hayal kırıklığı, bu işi yapamayacağım düşünceleri, birkaç kere derse gittikten sonra aksatmalar ve en sonunda da ardiyeye atılmış bir raket.
Başarılı insanlar böyle yapmazlar. Başarının bir süreç olduğunu bilirler. Bu nedenle uzun süreli hedefleri olsa da bu hedeflerine ulaşmak için kısa süreli hedefler oluştururlar. Sabrederler, ilk başarısızlıkla yerle bir olmadıkları gibi, ilk başarıyla da havaya girmezler. Bu bir süreçtir ve genel anlamda süreçlerini takip ederler. Peki süreçlerini ve hedeflerini nasıl oluştururlar?
Sınava hazırlığa bir süreç olarak bakmak
Süreç ve hedef oluşturmanın nasıl olması gerektiği sorusunun birkaç yanıtı var. İlk cevabı, zaman yönetimidir. Genellikle öğrenciler okul sınavlarında sınava birkaç gün kalınca çalışmaya başlar ve zaman sıkıştıkça stres seviyesini yükselterek çalışmaya motive olmak taktiğini kullanır. Sen de bu taktiği kullanıyor ve bundan da epey başarı sağlıyor olabilirsin. Fakat bunu sakın üniversite ve lise giriş sınavı gibi konunun fazla ve pratiğin önemli olduğu sınavlarda kullanma. Bu tarz sınavların soruları genellikle aşırı zor değildir, ama bu sınavlar senden kısa sürede çözebildiğin kadar çok doğru soru çözebilmeni bekler. Ayrıca bu sınavların konu havuzu da çok fazladır. Konuları, eğer çalışma sistemine yön veren bir kursun varsa, onların hızında kalarak biriktirmeden takip edebilirsin. Elbette takip etmen gereken bir okul, yapman gereken ödevler de olduğundan zaman yönetiminin önemi burada ortaya çıkar. Bu durumda zaman yönetimi önemli bir beceri olarak sana avantaj sağlar.
Kendine ders çalışmak için zaman yaratmak
Aşağı yukarı bu sınavlara hazırlık için 300 günün bulunur. Bu günleri iyi planlamak, sınav sürecini iyi yönetmeni sağlar. Unutma ki öğrenme bireyseldir. Dünyanın en iyi hocasından matematik dersi aldığını ve anlattıklarını da harika anladığını varsay. Fakat kendi başına soru çözmediğini, yaptığın hatalar üzerine düşünmeyip bunları boş verdiğini ve hocandan geri bildirim almadığını düşün. Sadece iyi hocadan ders alıyor olmana güvenmen, hocanın iyi oluşunu da senin harcadığın zamanı da boşa götürür. O nedenle günlük ve düzenli olarak kendi başına soru çözüp ders çalıştığın zamanlar oluşturmalısın.
Ders çalışmayı rutinleştirmek
Şunu duyar gibiyim. ‘Kendime zaman baskısı oluşturmadan nasıl motive olacağım?’ Biliyorum seni birkaç gün kalmış sınavlar, teslim tarihi yaklaşmış ödevler kaygılandırıp yoğun şekilde çalışmanı sağlıyor. Aslında teknik olarak kaygıyı kullanıyorsun. Fakat bu yöntemin bu tarz sınavlar için iyi bir yöntem olmadığını söylemiştim. Kaygılı olmana değil rutine ihtiyacın var. Çocukken dişlerini fırçalamayı bilmezdin. Annen sana her gün hatırlatır, hatta yapıp yapmadığını kontrol ederdi. Kendi aklına gelmesi, gelmesini bırak otomatik yapman hatta dişlerini fırçalamadığın için rahatsızlık hissetmen onu düzenli şekilde yapmanla oldu. Ders çalışma alışkanlığı da ders çalışmaya zaman ayırman ve düzenli yapmanla oluşur.
- Başlangıçta ders çalışmak aklına gelmeyebilir, ders çalışma zamanlarını hatırlamak için alarm kur.
- Çok sıkılabilirsin, ama masadan kalkma. Seni çok sıkıyorsa zamanı yavaş yavaş arttır.
- Cep telefonunu yanına koyma, onunla sıkıntını gidermek yerine çalıştığın konuları değiştir.
- Başlangıçta sıkıntı duygusunu ders çalışırken çok hissedebilirsin. Bu duyguyu fark et, ama bu duyguyla ders çalışmayı bırakma. Bir zaman sonra bunun azaldığını göreceksin.
- Günlük hedefler oluştur ve hedeflerini tamamlayınca üstlerini çiz. Belki hedefe ulaştığın için kendine küçük ödüller verebilirsin.
- Olabildiğince aynı saatlerde ve aynı mekanda çalış.
- Ara ara ders çalışmaya aşırı yüklenmek yerine yapabileceğin sürede çalış ama ders çalışmada mutlaka düzenli ol. Her gün yap.
- Motivasyonun azalırsa yoğun ders çalışmanın geçici bir süre olduğunu ve yazın her şeyin biteceğini kendine hatırlat.
- Sınavda ve denemelerde başarılarına odaklanmak yerine, bitirdiğin testlere, çalıştığın sürelere ve gösterdiğin emeğe bak.
Tüm bunların bir süreç olduğunu ve süreci yönetebileceğini kendine HATIRLAT!
Sorunun cevabını dinlemek istersen, videomuzu izleyebilirsin.