Belki de bir insanın yapmaya mecbur kaldığı en zor şey şeylerden biri, uğraştığı konuya konsantre olması ve bunu yoğun bir şekilde sürdürebilmesidir. Peki, odaklanma sorunu yaşadığımızda bu sorunun üstesinden nasıl gelebiliriz?
Amerikalı Hugo Gernsback, 1925 yılında odaklanma sorunu için bir çözüm yöntemi aradı. Gernsback, etrafımızda dikkatimizi dağıtan şeyler olduğu için verimli olamamaktan şikayetçiydi. Bu soruna bir çözüm olarak, İzolatör adını verdiği bir cihaz tasarladı. Bu cihaz ile dış dünyadan gelen seslerin yüzde 95’ini engelleyerek yaptığı işe odaklanmayı sağladı. Ancak bu çözüm kusursuz değildi ve Gernsback, odaklanma sorununun kaynağının dış dünyadan gelen uyaranlar değil, kişinin kendisi olduğunu anladı.
Aradan 100 yıla yakın zaman geçti ve odaklanma sorunu hala devam ediyor. İzolatör yerine son moda gürültü önleyici kulaklıklarımızı taksak da durum daha da kötüleşti. Artık bizi rahatsız eden şey sadece etraftaki sesler değil; sosyal medya, İnternet, akıllı telefonlar gibi birçok unsur var. Peki, ama ne yapmalıyız? Her ne kadar kişisel gelişim uzmanları ya da eğitim uzmanları bu konuda pek çok tavsiye verse de acaba bilim bu konuda ne diyor?
Odaklanma sorunu nasıl aşılır?
Çalışmak için ders başına oturduğumuzda bilgisayarımızın tarayıcısında açık duran e-postalar, sık sık bize bildirim yollayan X (Twitter), Facebook, YouTube, arkadaşlarımızdan gelen mesajlar, televizyonun sesi vb. bizi sürekli meşgul eder veya dikkatimizi dağıtır. Öncelikle şunu bilmekte yarar var: İnsan beyni aynı anda birçok şeyi yapamaz, tek bir şeye odaklanabilir! Ders çalışırken başka bir işle meşgul olursanız, okuduğunuzu muhtemelen anlamayacaksınız ve daha sonra hatırlamayacaksınız.
İnsan beyni gerçekten müthiştir. Sonuçta yaşamımız boyunca milyarlarca bilgiyi hatırlamamızı sağlar. Ama bu müthiş performansına rağmen beynimizin bazı limitleri vardır. Aynı anda birden fazla bilişsel yük getiren şeyi yapmak beynimiz için olanaksızdır. Hızlı tempolu modern dünyamızda, çoklu görev yeteneğini aynı anda yerine getirmek için beynimiz buna uyumlu değildir.
Çoklu görev terimi ilk olarak bilgisayarlar için kullanılmıştır. Ancak bilgisayarlar bile belli bir noktada aynı anda birden çok iş yapmak zorunda kaldıkları zaman tıkanır. İnsan beyninin bir bilgisayar olmadığını düşünürsek, günümüzde bunca kişinin odaklanma sorunu yaşaması bir tesadüf değildir.
Birden fazla görevi aynı anda yapmaya kalkarsan beyninin çalışma biçimi değişir. Dikkatini bir şeye odakladığında, beyninin ön tarafında bulunan prefrontal korteksin hem sol hem de sağ tarafı birlikte çalışır; ancak çoklu görev yaptığında, bağımsız olarak çalışmaya başlar. Bu durumda sen aynı anda iki şey yapıyormuş gibi hissetsen bile aslında prefrontal korteksinin iki tarafı arasında geçiş yapıp durursun. Bu geçişler çok kısa bir zaman diliminde gerçekleşse de önemli bir boşa harcanan zaman sorununu ortaya çıkarır.
Ayrıca beynimizin bir aktiviteden diğerine sürekli geçiş yapması, onun daha fazla glikoz yakmasına sebep olur. Glikoz ise odaklanma esnasında beynimizin ihtiyaç duyduğu besinlerden birisidir. Çoklu görev elimizdeki yakıtı çok çabuk tüketir. Bunun sonucunda da kısa süre içinde yorgun hissetmeye başlarız. Dolayısıyla sadece zihinsel değil, fiziksel olarak da performansımız düşer.
Mola vermeyi bilmek gerekir
Odaklanmanın anahtarı mümkün oldukça tek bir konu üzerine çalışmaktır. Ancak bu noktada da bilmemiz gereken bir gerçek var: Tüm gün boyunca dikkatimizi sürdürmemiz mümkün değildir. Aslına bakarsak bunu 90 dakikalık dilimlerde yapıyoruz.
Beynimiz bir seferde sadece 90 ila 120 dakika odaklanabilir. Daha sonra, 20-30 dakikalık bir mola gerekir. İnsan vücudu döngüler biçiminde çalışır. Araştırmalara göre, bu döngülerin her birinde en enerjik olduğumuz bir zirve ve bitkin olduğumuz bir dönem bulunmaktadır. Kimi zaman değişiklik gösterdiği bilinse de birçok kişi için en aktif oldukları süre sabahtır.
Odaklanma becerini artıracak 3 kural
Aslında bunun için yüzlerce teknik var, ancak dikkatli bir gözlemciysen aslında bu tekniklerin hemen hemen herkesin bildiği üç ana madde etrafında toplandığını fark etmişsindir.
Gününü planla
Bu sayede ne yapacağını düşünmek yerine doğrudan bu işleri yapmaya geçebilirsin.
Küçük molalar ver
Her 90 ila 120 dakikalık çalışma süreleri sonunda 10-15 dakikalık dinlenme aralıkları vermen, hem bilgileri sindirmeni hem de yeni öğreneceğin bilgiler için enerji toplamanı sağlar.
Seçici ol
Yaşantında hangi dijital uygulamalara ve hizmetlere ne zaman izin vereceğin konusunda seçici ol. Günlük olarak yapmak zorunda olduğumuz bazı işler vardır. Bunlar çalışanlar için gelen mailleri cevaplama, toplantı planlama, öğrenciler için günlük ödevleri yapma vb. şeylerdir. Bu işlerin birbirine girmesine izin verirsen, planlı çalışmaya yer açamazsın.
Odaklanma sorununu çözmek mümkün mü?
Yukarıdaki tüm teknikleri uygulasak ve hatta kendimizi birçok olaydan soyutlasak bile dikkatimiz yine dağılacaktır. Çünkü sorunun kaynağı aslında dış uyaranlar değil, biziz. Zaman içinde odaklanma becerimizi körelttik. Aynı anda birçok şeyin üstesinden gelmeye çalışıyoruz, ancak bu doğru bir yol değil!
Sonuç olarak odaklanma becerisi büyük bir oranda motivasyon ile ilgilidir. Ancak bu motivasyon dıştan değil de içten gelirse işe yarayacaktır. Bunun için de ne yapıyorsan yap, isteyerek yap. Bu sayede odaklanma sorunu kendiliğinden çözülecektir.
Günümüzde seçenek sayısı oldukça fazla. Bu nedenle gerçekten neyi severek yapacağımızı bulmak kolay değil. Ancak denemeye devam etmeli, asla pes etmemeli ve önceliklerimizi belirlemeliyiz.