Bütün diğer faktörleri bir yana bırakıp salt üniversite seçimini nelere göre yapman gerektiğinin de pek çok yolu ve yöntemi var. Bu yazıda bir üniversiteyi diğerinden daha öncelikli kılan parametrelerin neler olduğunu anlatmaya çalışacağım.
Akademik eğitimin iş hayatına geçişin son basamağı olarak kabul edilmesi yaygın kanaat olarak göze çarpar. Yanlış da değildir. Dünyanın gelişmiş tüm ülkelerinde akademik eğitimden sonra nitelikli ve geliri toplumsal refah düzeyinin üstünde bir işe yerleşmek mümkündür. Yeter şart mıdır? Elbette değil. Günümüzde yaşam boyu öğrenme ve iş yerinde öğrenme gibi farklı öğrenme prosesleri de etkinliğini sürdürmektedir. Buna rağmen iyi ve nitelikli bir üniversiteden mezun olmak hazırlayacağın CV için önemli bir referans olacaktır.
Üniversite seçimi yaparken köklü bir üniversite olgusu başvuracağın parametrelerden biri olsun. İyi üniversiteler geçmişleri ve gelenekleri ile dinamik kurumlardır. Ülkemizde de köklü geçmişe ve geleneğe sahip üniversiteler bulunmaktadır. Bunların sadece metropol üniversiteleri olduğunu da sanma. Anadolu’da da eski ve köklü çok sayıda üniversite olduğunu aklından çıkarma..
Bir üniversitenin köklü ve eski bir üniversite olması muhakkak yeni bir üniversiteden daha iyi bir üniversite olacağı anlamına da gelmez. Bazı üniversiteler bilim ve teknolojideki hızlı gelişmelere ayak uyduramadıkları ve insan kaynağını doğru yönetemedikleri anda geçmişten getirdikleri marka ve nitelik algısını zamanla yitirebilirler. Yeni üniversitelerin çağı ne kadar yakaladıklarını ve akademik kadrolarının ne ölçüde geniş ve zamanın ruhuna uygun olduğunu da dikkate almalısın.
Bir üniversitedeki akademik kadroyu sadece unvan büyüklüğü ile de değerlendirme.. “Profesör sayısı çok olan üniversite kesin iyidir” yargısı da doğru değildir. Önemli olan sana ne ölçüde fırsat ve zaman ayıracakları, senin eğitimine ve kişisel gelişimine ne ölçüde katkı sunacakları, donanım ve niteliklerinin seni ne kadar besleyeceği bakman gereken önemli parametrelerdir.
Günümüzde çalışma sahasının bir coğrafi sınırı bulunmuyor. Alacağın eğitimin uluslararası bir nitelik taşıması o üniversitenin uluslararası bilinirliği ile de yakından ilişkilidir. Dünyanın hangi büyük üniversiteleri ile değişim programları üstleniyor? Hangi büyük sektörel firma ya da firmalarla iş birliği içerisinde? Mezunların işe başlama ve iş devamlılığını takip eden bir kariyer merkezi var mı? Dünya bilimine, sanayisine, teknolojisine, edebiyatına, felsefesine ne ölçüde katkı sunuyor? Bunların hepsi iyi bir üniversitenin olmazsa olmazı.
Öte yandan üniversitenin kütüphanesi, laboratuvarları, sosyal donatıları, düzenlediği etkinlikler, sosyal ve kültürel faaliyetleri, kulüpleri, öğrenci toplulukları gibi birçok konuda sana kendini özel hissedeceğin olanaklar sunuyor mu? Bu da temel belirleyiciler arasında olmalıdır.
Ülkemizde devlet ve vakıf olmak üzere iki tür üniversite bulunur. Mezunu olduğundan kazanacağın hak ve sorumluluklar bakımından her ikisi de eşit olmasına rağmen vakıf üniversitelerinde eğitimin burslu programlar dışında kısmi ya da tam ücretli olduğunu da dikkate almalısın. Devlet üniversitelerinde güncelliği ve gereksinimi azalmış bazı programlar da varken, vakıf üniversitelerinde 21. yüzyıl mesleklerinin daha yaygın olduğunu da hatırlatmak isterim.
Yabancı dille eğitim veren üniversiteler de son yıllarda daha fazla sayıda tercih almaktadır. Günümüzün mesleklerinin pek çoğu bir veya iki yabancı dili iyi okuma ve yazma düzeyinde bilmeyi gerektirmektedir. Hem eğitim anında literatür taramasını yapabilmen hem de mezuniyet sonrası dil bilen bir meslek elemanı olman artı değer katar.