Eğitimde fırsat eşitliği
Darüşşafaka Cemiyeti, 1863 yılından bu yana “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla varlığını sürdürüyor. Cemiyet, babası veya annesi hayatta olmayan, maddi olanakları yetersiz, yetenekli ve başarılı çocuklarımızı on yaşındayken ailelerinden emanet alıyor; onlara uluslararası standartlarda eğitim fırsatı sunuyor ve düşünen, araştıran, sorgulayan, topluma, çevresine ve ailesine karşı sorumlu, aydın bireyler olarak hayata atılmalarını sağlıyor.
Bitmeyen hikâye…
Bugün ülkemizin dört bir yanından, sınavla seçilen 1000’e yakın çocuğumuz, İstanbul Maslak’taki Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda, ilköğretim beşinci sınıftan liseyi bitirinceye kadar 9 yıl süresince tam burslu ve yatılı okuyor. Cemiyet, öğrencilere eğitim hayatlarını maddi kaygıdan uzak sürdürmeleri için her ay cep harçlığı veriyor, lise son sınıfta üniversite sınavına hazırlanmaları için dershaneye gönderiyor ve üniversiteyi kazandıklarında da verdiği burslarla desteğini sürdürüyor.
Aydınlık Türkiye sevdalılarının desteğiyle 1863’ten bu yana yanan ışık
Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda çocuklarımıza sağlanan tüm olanaklar, Cemiyetin kişi, kurum ve kuruluşlardan elde ettiği bağışlarla gerçekleştiriyor. Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım’dan edebiyatımızın büyük üstadı Sait Faik’e kadar Türkiye’nin aydınlık yarınlarına sevdalı sayısız hayırseverin desteklediği Cemiyet, bu sayede çocuklarımıza “eğitimde fırsat eşitliği” hakkı tanıyor ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Beyannamesi’nde de yer alan bu temel hakkı ırk, cinsiyet, mezhep ayrımı yapmamaksızın adilane koşullarda yaptığı sınavı kazanan çocuklarımıza sunuyor.
Eğitimle değişen yaşamlar…
Matematikçi Salih Zeki, ultrasonografinin öncüsü Prof. Dr. Adnan Sokullu, ressam Mahmut Cûda, Türk edebiyatının kilometre taşlarından Ahmet Rasim, Türkiye’nin ilk çocuk psikiyatri Prof. Dr. Rıdvan Cebiroğlu, matematikçi Mehmet İzzet, maliyeci Hasan Ferit, edebiyatçı İsmail Sefa, Cumhuriyet tarihinin ilk şehir tarihçisi ve Türk belediyeciliğinin önemli ismi Osman Nuri Ergin, tiyatro sanatçısı İhsan Devrim, Başbakanlık Müsteşarı ve Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Necdet Seçkinöz ve daha niceleri… Hepsi küçük yaşta babalarını yitirmişti, hepsinin maddi koşulları bırakın iyi bir eğitimi, okula gitmeye dahi olanak tanımıyordu. İşte onlar, her çocuğun iyi bir eğitim hakkına sahip olduğunu savunan Cemiyetin hayırseverlerden sağladığı bağışlarla Darüşşafaka’da şefkatle eğitim gördü, aldıkları eğitimle yeni bir dünyaya adım attı, sadece kendilerinin değil, ailelerinin kaderini değiştirdi ve üstlendikleri kilit görevlerle ülkelerinin geleceğine damga vurdu. İşte Darüşşafaka Cemiyeti, 1863’ten beri bunun için çalışıyor!
Kapalıçarşı esnaf eğitiminden döneminin en modern eğitimine
Dönemin önemli matematikçisi, asker ve devlet adamı Yusuf Ziya Paşa önderliğinde Gazi Ahmet Muhtar Paşa, Vidinli Tevfik Paşa, Sakızlı Ahmet Esat Paşa ve Ali Nâki Efendi tarafından kurulan Cemiyetin başlangıçtaki amacı Kapalıçarşı’daki esnaf gençlerin eğitimine kaynak sağlamaktı. Beyazıt’taki eski Valide Mektebi’ni onartan Cemiyet, aralarında vatan şairi Namık Kemal’in de bulunduğu dönemin pek çok aydınının burada gönüllü öğretmenlik yapmalarını sağladı. 1868’e gelindiğinde ise Cemiyet, o tarihe kadar eski bir kışla ya da konağın okul olarak kullanıldığı Osmanlı Devleti’nde Türk tarihinin okul amaçlı ilk binasının inşasına başladı. İtalyan mimar Barironi’nin tasarladığı ve Dolmabahçe Sarayı’nın mimarbaşısı Ohannes Balyan’ın planını çizdiği okul, İstanbul Fatih’te inşa edildi. Kız ve erkek öğrencilerin aynı çatı altında eğitimlerine uygun, çağın çok ilerisinde imkânlara sahip okul, 29 Haziran 1873’te “Darüşşafakat’ül İslamiye” adıyla kapılarını parasız, yatılı ve özel statülü olarak açtı. O tarihten bu yana Cemiyet, Darüşşafaka’da okuyan öğrencilerin eğitimlerine kaynak yaratmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor.
Tarihi boyunca bağışçılarının güvenine gölge düşürmedi
1800’lü yılların sonlarında ülkemizde Batılı tarzda eğitim veren okulların sayısı bir elin parmağını geçmeyecek kadardı. Bu okullardan biri olan Darüşşafaka’yı diğerlerinden ayıran temel fark ise ilk günden beri “eğitimde fırsat eşitliği” misyonunu benimsemesiydi. Benzer okullar, varlıklı ailelerin çocuklarını kabul ederken Cemiyet, babası hayatta olmayan ve ailesinin maddi durumu yetersiz çocukların kaliteli eğitim almasına olanak tanıyordu. Dönemin ihtiyaçlarına göre eğitim programlarının içeriğini, ismini ya da faaliyet mekanını yenilense de bu misyondan asla taviz vermeyen Cemiyet, bu misyon doğrultusunda yaşamları eğitimle değişmeye devam ediyor.
Cemiyet’in kaynaklarını ilk kurulduğu gün olduğu gibi bugün de kişiler, kurum ve kuruluşlardan alınan gayrimenkul bağışlarıyla, nakdi ve ayni bağışlar oluşturuyor. Tarihi boyunca bağışçılarının güvenine ve arzusuna gölge düşürecek herhangi bir eyleme izin vermeyen Cemiyet, aydınlık bir Türkiye’nin eğitimle sağlanacağına inananların, gözleri arkada kalmadan bağışta bulunduğu bir kurum olarak varlığını sürdürüyor.