HSBC Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Funda Temoçin ile şirketin; işe alım süreçlerini, pandemi döneminde değişen İK uygulamalarını ve gelecek planlarını konuştuk.
Yapılanmanız hakkında bilgi alabilir miyiz? Şu an bünyenizde kaç kişi çalışıyor?
HSBC Türkiye olarak, Kurumsal Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı, Bireysel Bankacılık ve Birikim Yönetimi ve Hazine ve Sermaye Piyasaları alanlarında hizmet sunuyoruz. Müşterilerimize şubelerimiz, telefon bankacılığı, ATM bankacılığı ve dijital bankacılık kanallarımız üzerinden finansal çözümler sunuyor; günlük bankacılık işlemlerinin yanında, müşterilerimizin hayal ve hedeflerini gerçekleştirmelerine destek oluyoruz. Bankamızın yaklaşık 2000 çalışanı bulunuyor.
Firmanızdaki İK departmanı hangi süreçleri yönetiyor?
İnsan kaynakları çatısı altında işe alım, performans yönetimi, eğitim ve kariyer gelişimi, bordro ve özlük, ücretlendirme ve yan haklar ile ilgili süreçleri ve işveren markamız kapsamındaki iletişim ve faaliyetleri yönetiyoruz.
En önemli sermayemiz insan kaynağımız! Bu nedenle, yaptığımız her işin, hayata geçirdiğimiz her uygulamanın temelinde çalışanlarımızın mutluluğu ve esenliği var. Bizim için işimizin her aşamasında kurallara/etik anlayışımıza uygun ve şeffaf davranarak müşterimize adil ve değer katan hizmet sunmak çok önemli. Bu yaklaşımı destekleyecek şekilde, çalışanlarımız için de adil ve onlara değer katan bir çalışma ortamı sunmak önceliğimiz. Bu amaçla sürekliliği olan ve odaklı programlar ile hem çalışanlarımızın esenliğini destekliyor, onlara yeni beceriler kazandırarak potansiyellerine ulaşmalarına rehberlik ediyoruz hem de bankamızı geleceğe hazırlıyoruz.
Sektörünüze özel adayları seçerken hangi niteliklere önem veriyorsunuz?
Her çalışanımızın Bankamıza katkısının büyük olduğuna inanıyoruz; bu nedenle, bizi geleceğe taşıyacak doğru yeteneği kurumumuza katmak bizim için çok kritik. Çok dinamik bir sektörde faaliyet gösteriyoruz; dolayısıyla merak, gelişim odaklılık, esneklik ve değişim yönetimi aradığımız niteliklerin başında geliyor. Bunun yanı sıra; kurum kültürümüzde açık iletişim, güven ve şeffaflık çok önemli bir yere sahip. Çalışanlarımızın etkin iletişim, empati ve ekip çalışmasına yatkınlık gibi yetkinliklere sahip olmasını önemsiyoruz.
Çalışanlarınıza yönelik motivasyon uygulamalarınızı anlatır mısınız? Çalışan bağlılığı için neler yapıyorsunuz?
İşveren markamız “Düşün, Gerçekleşir” çatısı altında insan kaynağımıza yaptığımız tüm yetenek edinimi, gelişimi ve bağlılığı aksiyonlarını tasarlıyoruz. Bunları yaparken de sadece İK ekibi olarak değil, farklı fonksiyonlarda görev yapan tüm çalışanlarımızdan kurduğumuz bir komite ile bu inisiyatifleri gerçekleştiriyoruz.
Geçtiğimiz yıl pek çok açıdan farklılıkları ve yeni ihtiyaçları öne çıkaran bir yıl oldu. Oldukça hızlı bir kararla evden çalışmaya geçiş yaptığımız yeni normalimizde de önceliğimiz hep insan oldu. Her alandaki iletişimimizi güçlü kılmaya devam etmek, çalışanlarımızın ihtiyaçlarının farkında olarak onları doğru destekleyebilmek; hem sosyal hem fiziksel hem de zihinsel olarak sağlıklı kalabilmelerine yardımcı olmak adına aynı hızla “Düşün Gerçekleşir” altında sunduğumuz esenlik, sağlık ve mutluluk araçlarımızı sanal ortama taşıyarak online #birlikteyiz programını hayata geçirdik.
Pandeminin hayatımızda yarattığı endişeleri, zorlukları ve ihtiyaçları dikkate alan seminerler, kişiselleştirilmiş online diyetisyen danışmanlık hizmeti, canlı spor, yoga ve pilates dersleri ve renkli içerikleri ile haftalık #birlikteyiz etkinlik bültenlerimiz iç iletişimlerimizi güçlendirmek adına sanal ortamda network organizasyonları çalışmalarımızdan bazılarını oluşturuyor.
Bu dönemde her birimiz evden çalışma ile evlerimizi mini birer ofis ortamına dönüştürmeye başladık. Maddi açıdan internet ödemeleri, ergonomik açıdan ofis koltuğu gibi ofis ekipmanlarının çalışanlarımızın evlerinde kullanımı için sunulması, bu alanda öne çıkan uygulamalarımız arasında yer alıyor. Aynı zamanda pek çok desteğimizi de çeşitlendirdik, uygulama alanlarını genişlettik. Özellikle sağlık alanında ihtiyaç olabilecek her türlü alanda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda çalışanlarımızın evine maske gönderimi, özel sağlık sigortasının kapsamının genişletilmesi ve sağlık çözümlerine dair danışma imkânlarımız bulunuyor.
HSBC Türkiye olarak bu dönemde öğrenme ve gelişim inisiyatiflerine de hiç ara vermeden devam ettik. Öyle ki pandemi öncesinde çalışanlarımıza sunduğumuz gelişim fırsatları, bu dönemde dijital platformlar aracılığıyla aynı şekilde sunulmaya devam etti. Hatta yine aynı dönemi dijital bir fırsat ve farkındalık dönemi olarak değerlendirdik ve tüm İK uygulamalarımızı çalışanlarımızın her yerden ulaşabilecekleri mobil bir platforma taşıdık.
Gelecek dönemdeki projeleriniz arasında neler var?
Pandemi dolayısıyla içinden geçtiğimiz bu olağanüstü ve zorlayıcı dönemde aslında gerek iş hayatı gerek özel hayatlarımızda iletişimin önemini bir defa daha fark ettik. Yeni normalimizde iletişimi etkin kılmak, sosyal bağlarımızı güçlendirmek, iş birliklerini sürdürebilmek adına her platformda sanal ortamın sunduğu, sunabileceği imkânları çeşitlendirmek ve hayatımıza katmak oldukça önemli olacak. Özellikle gelecekte ihtiyaç duyacağımız becerileri geliştirme, bu alana yatırım yapma ve çalışanlarımızı 360 derece destekleyen wellness programlarını daha da derinleştirerek sunacağız.
Bunun yanı sıra, pandemi sonrası döneme dair “yeni çalışma modeli” çalışmalarımız sürüyor. Daha esnek bir çalışma modelini daha güçlü bir iş birliğiyle bütünleştirip geleceğe uyum sağlayan, pozitif bir kültür yaratan ve çalışanlarımızın sağlık, mutluluğu ile verimliliğine odaklanan bir çalışma ortamı yaratmak üzere çalışıyoruz.