2022 İK trendleri: Öncelikler değişiyor!

Son 2 yılda insan kaynakları stratejilerinin çevik olmasının ne kadar önemli olduğunu ciddi bir şekilde deneyimledik. Yeni koşullara hızla uyum sağlamak zorunda kalan iş dünyası için şimdi, hedefleri trendlerle uyumlu hale getirme vakti! İşte, 2022 yılında İK uygulamalarını şekillendirecek 12 trend!

Hepimizin bildiği gibi son iki yılda yaşananlar, istihdam alanını derinden etkiledi. Değişime ayak uydurmak için İK departmanları ekstra bir eforla çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor.

2021 yılı pandemi sonrası hayatımıza giren pek çok uygulamanın yerini sağlamlaştırdığı bir yıl iken, 2022 yılında bu yeni uygulamalara nasıl değer katılabileceği üzerine yoğunlaşılacak gibi duruyor. Süreçle birlikte doğan sorunlar ve ihtiyaçlar 2022 yılı İK trenlerini şekillendirdi. İşte 2022 yılında insan kaynakları alanında geride kalmamanız için sizi başarıya götürecek trendler!

Ürün olarak İK

Projelere odaklanan İK çalışmalarından, ürüne odaklanan bir İK’ya geçiş 2022 yılında bizi bekliyor. Geleneksel olarak İK, kaynakları önceden belirlenmiş bir projeyi belirlenen takvime göre uygularken; yeni dönemde ihtiyaca göre sürekli yenilenen bir ürün ortaya koyma amacıyla çalışmalarını sürdürecek.

Şirketlerinin iç müşterilerini, değişen alışkanlıklarını ve tercihlerini iyi anlamak artık daha da önemli. Bu nedenle daha kişiselleştirilmiş ve benzersiz bir çalışan deneyimi sunmak için çalışmaları hızlandırmak gerekecek.

Uzaktan çalışan ekiplerle iş birliği

Pandemiyle birlikte ofislerin çalışma hayatındaki yeri temelden değişti. Artık mükemmel iş sonuçları almak için ofiste çalışmak bir zorunluluk olarak görülmüyor. Birçok araştırma sonucuna bakıldığında; çalışanların çoğu, esnek çalışma modelinin verimliliklerini arttırdığını düşünüyor. Yeni çalışma modellerinin getirdiği dezavantajlar bir tarafa; ulaşım, odaklanma vb. etmenler düşünüldüğünde, zaman kaybettiren bazı unsurların ortandan kalkması süreci olumlu etkiliyor. Buradaki avantajlar ve dezavantajlar, İK profesyonellerine daha fazla sorumluluk yüklüyor. Şimdi çok daha bilinçli olma ve iş birliği, birlikte yaratma konularına daha fazla önem verme vakti.

Bunun için;

  • Ekiplerin nerede oturduklarına bakılmaksızın birlikte çalışmasına ve bağlantı kurmasına yardımcı olan bir iş yeri ortamı tasarlayabilir,
  • Rotasyona izin veren yetenek programları sunabilir,
  • Çalışanların uzaktan da olsa birlikteliklerini korumak ve her zaman her yerde birlikte çalışabilmelerini sağlamak için dijital platformlardan yararlanabilirsiniz.

Beceri ekonomisi öne çıkıyor

Beceri ekonomisi; herhangi bir sektördeki çalışanların sahip olması beklenen “beceriler dizisi” olarak tanımlanabilir. Bir çalışanın bugün sahip olduğu yetkinliklere, gelecek yıllarda işin gereksinimine uygun olarak yenilerini eklemesi gerektiğini ifade eder.

Çalışanların becerilerini arttırmak sadece büyüme alanlarında yeni beceriler kazandırmak değil, aynı zamanda gelecek yıllarda gereksiz olabilecek mevcut becerileri de belirlemekle ilgili.

Yeteneği elde tutma ve yetenek kazanımı

Pandemiyle birlikte değişime hızlı adapte olan ve verimliliklerini düşürmeden devam eden çalışanlara sahip olmanın önemi net bir şekilde görülmüş oldu. Bu da yeni yetenekleri iş gücüne katmak kadar, var olan yeteneklerin bağlılık oranlarının arttırılmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bunu yapabilmek için İK departmanlarının yetenek geliştirmenin önemi konusunda giderek daha bilinçli olması gerekiyor.

Şirketler arası yetenek değişim programları da önümüzdeki dönemde daha fazla gündeme gelecek gibi. Farklı alanlarda yetenekler oluşturmanın yanında, fikirlerin ve inovasyonun gelişmesine fırsat tanıyacak programlar, 2022’nin de gündeminde olacak. Artık tam zamanlı çalışan almak yerine, diğer şirketlerden belirli becerilere sahip kişilerle geçici süreliğine çalışmayı tercih eden işverenlerde de artış görebiliriz.

Çok kuşaklı iş gücünü yönetme

Z kuşağının da iş gücüne katılmasıyla beraber, artık nesil farkı fazla olanlar kişiler bir arada çalışmak durumunda. Alışkanlıkları, beklentileri, deneyimleri birbirinden farklı olan bu çalışanların nasıl yönetileceği büyük bir soru. Bu nedenle farklı nesli temsil eden ve uzaktan çalışan bireylere liderlik etmek için gerekli politikaları geliştirmek İK’nın gündeminde olacak.

Birden fazla geleceğe hazırlanma

Dünyanın giderek öngörülemez hale geldiğini, işin geleceğinin esnek ve belirsiz olduğunu düşündüğümüzde, tek bir planla ilerlemenin epey zor olduğu söylenebilir. Çalışanlar, nerede, ne zaman ve nasıl çalıştıkları konusunda giderek daha fazla esneklik talep ederken; şirketlerin daha esnek, çevik ve dayanıklı olmayı öğrenmeleri gerekiyor. Aynı şey İK için de geçerli.

İş hayatında değişen ve değişmesi muhtemel olan unsurlar, verilerle sürekli kontrol edildiğinde değişimle daha uyumlu stratejiler belirlenebilir. Farklı senaryolara hazır, çevik şirketler yoluna daha güçlü devam edecek. Bunun sağlanabilmesi için İK’nın da dünyanın nabzını tutması ve birden fazla geleceğe hazır olması gerekiyor.

Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık

Gittikçe daha fazla insanın uzaktan çalıştığı ve global düzeyde fiziksel mesafenin daha az önemli olduğu hibrit çalışma sayesinde şirketler, daha nitelikli ve çeşitli yeteneklere kolayca erişebiliyor. Bu 3 kavramı benimsemiş olmak elbette ki tek başına yeterli değil! Bununla birlikte çalışanlarının her yönüyle aidiyet hissettiği bir iş ortamı yaratmaya çabalamak gerekiyor. 2022 yılında İK’nın en fazla zaman harcaması gereken konular, bu kavramlarla şekillenecek.

İnsan analitiğinden veri okuryazarlığına geçiş

İnsan analitiği, İK sorunlarını ya da geliştirilmesi gereken alanları doğru analiz etmek için yapılan tüm çalışmaları kapsıyor. Bu amaçla edinen veriler elbette yön göstermesi bakımından oldukça değerli; ancak yeni dönemde verilerin okunması ve doğru anlamlandırılması çok daha önemli olacak. Veriye dayalı karar alırken, en az riskle stratejik adım atabilmek için İK  profesyonellerinin verileri anlamlandırma yeteneklerini geliştirmeleri gerekecek.

İşveren markasına yatırım yapma

İşverenlerin farklılaşmak ve çekici bir işveren markası yaratmak için artık daha fazlasını yapması gerekiyor. Esnekliğe, çalışanları destekleyen uygulamalara daha fazla vurgu yapmak bu noktada önemli. Ayrıca wellbeing, bütünsel sağlık konuları daha çok gündeme alınmalı. Özellikle uzaktan çalışmayla birlikte gelen esnek yan hakların çeşitliliği de yetenekleri çekmek için iyi bir etmen.

Siber güvenlik uygulamalarını kullanma

Dijital teknolojilerin hayatımızda daha çok yer edinmesi, maalesef siber tehditleri de beraberinde getirdi. Bu nedenle, güvenli bir ortam oluşturmak ve en iyi siber güvenlik uygulamalarını uygulamak oldukça kritik.

Aynı zamanda işe alım süreçlerinin de online ilerlemesi dijital manipülasyona fırsat yaratırken çeşitli riskler ortaya çıkarabiliyor. Dijitalleşen işe alım süreçlerinde bilgilerin doğruluğunu sizin adınıza kontrol edecek güvenilir bir kaynak arıyorsanız, FinalCheck‘ten yararlanabilirsiniz.

Kariyer fırsatları sunma

Uzun yıllar aynı şirkette çalışmak artık çalışanların da olumlu yaklaştığı bir durum değil. Bu gerçeği farkında olan işverenler ise çalışanlarının kariyer deneyimlerine giderek daha fazla yatırım yapıyor. Böylece sahip olduğu yetenekleri arttırırken, yeni öğrenme fırsatlarıyla da çalışanlarının kariyerini zenginleştiriyor.

2022’de odak, sıkı bir şekilde çalışanlar üzerinde olmaya devam edecek. Çeşitli kariyer fırsatları sunmak, sadece çalışanlar için değil aynı zamanda kaliteyi, verimliliği ve sürdürülebilirliği sağlayacağı için de önemli. Kariyer hareketlerini destekleyen şirketler, daha rekabetçi olabilecek. Aynı zamanda daha bağlı çalışanlarla verimli iş sonuçları elde edebilecek. Bu nedenle kariyer fırsatları 2022’de en önemli İK trendlerinden biri olacak.

İK’nın gücünü fark etme

Değişim ve dönüşümden sıkça söz ettiğimiz şu dönemde, İK’nın bu değişim süreçlerini sahiplenmesi ve bunların etkisini ölçmesi ciddi önem taşıyor. Uzmanlığı göz önüne alındığında İK, bu değişim çabalarına liderlik etmede kilit bir rol oynuyor; çünkü tüm departmanlarla yakın bir etkileşim ve iş birliği gerektiren durumlarda sürece liderlik edebilecek en yetkin departman konumunda.

Kaynaklar:

Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu olan Özden, Bilgi Üniversitesi’nde İnteraktif Pazarlama alanında yüksek lisans yapmıştır. Lisans öğreniminin ilk yıllarında TRT Haber’de asistan muhabirlik yaparak meslek hayatına başlamıştır. Mezun olduktan sonra farklı dönemlerde TV8 Haber ve Cem TV’de; yapımcı, yönetmen ve editör olarak görev almıştır. Dijital dünyadaki gelişmelerle birlikte editoryal deneyimini online platformlara taşımış, Markafoni’de ve Mudo’da içerik editörlüğü yapmıştır. Kurumsal markalar için freelance SEO editörlüğü de yapan Özden, 2018 yılı itibarıyla kariyerine, Kariyer.net içerik editörü olarak devam etmekte ve online/offline içerik üretmektedir.
**İçeriklerimizle ilgili görüş ve önerilerinizi editor@kariyer.net adresinden bize iletebilirsiniz.