Dijitalleşme ile personel/iş gücü planlaması, eğitim, organizasyon ve neredeyse tüm süreçler yeniden şekilleniyor. Örneğin; Metaverse’te iş görüşmesi, oryantasyon, sanal şirket turu, sanal eğitim ortamları, fuarlar ve çok daha fazlası için hazır mısınız?
Pandemiyle beraber geçen 3 senede hem çalışma şekillerimiz hem de buna bağlı olarak iş/yaşam dengemiz değişti. Hayatımıza belki uzun bir süre gireceğini düşünmediğimiz ‘uzaktan çalışma’ kavramı ile tanıştık ve bütünleştik. Çok hızlı benimsediğimiz uzaktan/hibrit çalışma kavramları, Metaverse ve benzer sanal ortamların etkisiyle şekillenmeye devam ediyor. Peki, Metaverse’te iş görüşmesi, oryantasyon, sanal şirket turu, sanal eğitim ortamları, fuarlar ve çok daha fazlası için hazır mıyız?
Uzaktan çalışma, maliyetler, globalleşme, çalışan beklentileri
Uzaktan çalışma kavramının avantajlarının ve dezavantajlarının tartışıldığı uzun bir süre geçirdik. Kimi uzaktan çalışmanın kişisel performansa ve şirket performansına olan olumlu katkısını savunurken kimi de uzaktan çalışmanın performansı düşürdüğü görüşünü savunuyor.
Her ne kadar farklı görüşler olsa da uzaktan çalışma kavramının hayatımızdan kolay kolay çıkmayacağı konusunda büyük çoğunluk hemfikir. Şirketler, gerek maliyetler açısından gerekse globalleşme stratejilerini destekleme ve dünyanın neresinden olursa olsun çalışma gücü yaratma amacıyla uzaktan/hibrit çalışma kavramının arkasında durmaya devam edecek gibi görünüyor. İş hayatında önemli bir yer tutmaya başlayan “Z kuşağı”nın da bu çalışma şeklini benimsediği gözlemleniyor. “Büyük İstifa”dan sonra “Sessiz İstifa” kavramı da oldukça yaygın… Dolayısıyla bu gelişmeler, yöneticilerin ve insan kaynakları profesyonellerinin bir orta yol bulmak için çalışmasını gerekli kılıyor.
Uzaktan çalışma kavramına karşı çıkan veya desteklemeyen kişilerin çoğu, bu çalışma tarzının etkileşimi azalttığı görüşünü savunuyor. Bu görüş, bir yere kadar kabul edilebilir olsa da günümüz iş dünyasında teknolojik alanda ulaşılan gelişmeler bu argümanın karşısında duruyor.
Vedubox ile LMS içinde Metaverse
Bahsettiğimiz gelişmelerin başında Facebook kurucusu olan Mark Zuckerberg’in şirketinin ismini ‘Meta’ olarak değiştirmesi ve bu gelişmeden sonra karşımıza çıkan her 3 haberden 1’inin aynı başlığı taşıması yer alıyor. Geleceğin Teknolojisi: Metaverse!
Metaverse demişken, ülkemizde de bu konuya anlamlı yatırımlar yapan pek çok marka var. Bunlardan biri de online eğitim platformu dediğimizde Türkiye’de akla gelen en önemli markalardan biri olan Vedubox.
Online eğitim yönetimi, LMS, canlı eğitim süreçlerinin planlanabilmesi, seviye tespiti, sertifikasyon, oyunlaştırma gibi birçok özelliği bir arada sunan Vedubox, Metaverse modülü için de lansman hazırlıkları içerisinde. Vedubox Metaverse modülü, kurumların sunduğu öğrenme deneyimini sanal gerçeklik ile bütünleştirmeyi hedefliyor. Riskli eğitimlerin sanal gerçeklik ile sınırsız sayıda deneyimlenebilmesi, toplulukların daha iyi sosyal etkileşim sağlaması, oyun tabanlı aktiviteler ile eğlenceli ve gelişmiş öğrenme deneyimi gibi birçok avantaj sunacak olan Metaverse modülü ile ilgili detaylı bilgi için web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Blockchain teknolojisinin de bu dünya içerisinde kullanılmasıyla karşımıza sanal araziler, sanal kıyafetler ve bunların kripto para teknolojisi ile satın alınması çıktı. Bu konsept yıllardır filmlerde ve oyunlarda karşımıza çıksa da iş dünyası için yeni bir kavramdı. Mark Zuckerberg bu teknolojiyi “ekrana bakmak yerine ekranın içinde bulunabileceğimiz” bir ortam olarak tanımlamıştı. Dolayısıyla insanlar pandemi döneminde kaybettiği veya eksikliğini yaşadığı etkileşimi; sanal gerçeklik gözlükleri, akıllı telefon uygulamaları veya farklı cihazları kullanarak diğer insanlarla buluşabileceği, çalışabileceği ve etkileşime girebileceği bir dünyada buldular. Dolayısıyla bu etkileşim şirketlere ve çalışma stillerine hatta stratejilerine de yansıdı. Uzaktan çalışmayla beraber çalışanlar, işverenler ve müşteriler, evlerinden gerçek iş ortamındaki etkileşimleri taklit eden deneyimlerle iletişim kurabilecekleri, iş birliği yapabilecekleri ve paylaşabilecekleri bir dünya ile tanıştılar.
İK ve sanal çalışma ortamları
Dünyanın önde gelen global şirketleri, işe alım ve insan kaynağı yönetimi için Metaverse’ten faydalanmaya başladı. Metaverse üzerinden sanal eğitim ve gelişim faaliyetleri yürütüldüğü gibi uzaktaki çalışanlar için ofis benzeri bir ortam kurulduğunda kurumlar; zamandan, maliyetlerden ve insan emeği gibi diğer kaynaklardan tasarruf edebiliyor. Gartner’a göre, bireylerin %25’i 2026 yılına kadar iş, alışveriş, eğitim, sosyal ağ ve eğlence için Metaverse’te her gün en az bir saat geçirecek.
Şirketlerin ve çalışanların bu dünya ile olan etkileşimi insan kaynakları ekiplerinin de gözünden kaçmadı. Şirket için yapılan meta ortamlı toplantılar ve işe alımda adayların 360 derece sanal turla ofisi gezmesini sağlamak, akla ilk gelen ve uygulanan yöntemler arasında yer aldı. Yetkinlik değerlendirmeleri, kişilerin duygu ve düşünceleri üzerinden yapılan tespitlerle yine sanal ortamlara taşındı. Bu gelişmelerin ardından uzaktan çalışma kavramının meta dünya ile desteklediği alan ‘eğitim ve gelişim’ oldu.
Oryantasyon eğitimleri, kişisel ve teknik eğitimler gerek meta gerekse sanal gerçeklik altyapısı ile kısa sürede farklı bir dünya ile karşımıza çıktı. Makine başı eğitimleri bir anda risksiz bir şekilde sanal ortama verilmeye başlandı, iş sağlığı ve güvenliği için kritik öneme sahip olan eğitimler hızlıca bu dünyaya aktarıldı.
2023 yılıyla beraber bu uygulamaların ve kullanım alanlarının sayısının artması kaçınılmaz bir gerçek. İnsan kaynakları departmanları bu teknolojileri kullanmaya ve kullanım alanlarını artırmaya devam ederken; artık şirket içerisinde de bu teknolojilerin kullanımını teşvik etmeye hatta üretimine katkıda bulunmak amacıyla çalışanları eğitme ve geliştirme yönünde de adım atabilirler. Bu gelişmelerin, kişilerin kariyer yolculuğundan şirket içerisindeki gelişimine kadar birçok alanda bugün olmasa da zamanla çok büyük rol oynayacağı oldukça olası…
Bu dönemde çıkan ve değişen farklı beceri ve yetkinlikleri geliştirmek İK profesyonellerinin elinde. Eskiden ofiste yakından temas sağlayabildiğimiz çalışanlara, artık kilometrelerce uzaktan, bazen sadece görerek bazen sadece duyarak temas etmek zorundayız. Aynı şekilde onların iş ve özel hayat dengesini kurarak sürdürmelerine de yardımcı olmak durumundayız. Teknolojinin sunduğu imkanları geliştirip, hem şirkete hem de kendilerine katkı sunacak birer araç olarak görebilmelerini de sağlamak gerekiyor. Bunu sağlayabilen şirketler pandemi veya buna benzeyen iş dünyasını ve çalışma şartlarını değiştiren gelişmelere hazırlı olacaklardır. İnsan kaynakları profesyonelleri olarak bu hazırlığa öncülük etmek ve çalışanlara bu hedef için yön göstermek öncelikli hedefler arasında yer almalı.